Sosyolojik Olarak Dini Gruplar ve Özellikleri

Dini Gruplar ve Özellikleri

( Religious Groups and Their Features)

Din, tarih boyunca kültürünün ilkel basamaklarından başlayarak aile, oymak, kabile, boy ve millet gibi doğal gruplarla hep yakın ilişki içinde olmuştur . Dolayısıyla dini gruplaşmalar insanlık tarihinin ilk bilinçli gruplaşmalarından biridir. Bunlardan hareketle her din bir toplumda ortaya çıkar ve yayılır gerçeğini ifade etmemiz gerekmektedir.

Dinin doğal bir grup içinde ortaya çıkması hali doğal dini gruplar olarak nitelendirilir. Dinin kendiliğinden bazı dini topluluklar ya da yeni gruplaşma prensiplerine dayalı olarak gruplar yaratması durumuna ise bizler sırf dini gruplar diyoruz. Dini gruplar, tarikatlar bu gruba girmektedir.

  1. Doğal Dini Gruplar

Aile : Aile insanlık tarihinin ilk dönemlerinde her şeyden önce dini bir cemaat olarak karşımıza çıkmaktadır.

Klan ve Kabile (Oymak) :Atalara ibadet meselesi, konuyu birden fazla aileyi kapsayan insan topluluklarının Dini karakterlerini incelemek için iyi bir vesiledir. Bu birliğin en önemli kısmı kan birliğidir. Kan birliği sayesinde aileler klanı, klanlar ise kabileyi meydana getirirler; böylece aileden başlayan organik cemaat, kendi dinleri ile mücehhez kutsal birliği devam ettirir. Bu tip dinlere genel olarak Almanya, Filistin, Küçük Asya, Arabistan gibi ülkelerde rastlamak mümkündür.

Mahalli Birlikler: Köyler ve Şehirler

Aristo pek çok ev ve aileden oluşan köy cemaatini aileden sonra gelen ve ondan daha geniş sosyal birlik olarak telakki etmektedir. Dolayısıyla günümüzde köy cemaatinin genişlemesi ve şehirlere doğru gelişmesi karşımıza ilginç manzaralar çıkarmaktadır. Böyle bir gelişme de ekonomik faktörlerin önemi üzerinde çok durulmuştur Ancak bu gelişmede dini faktörlerinde büyük rolü olduğu anlaşılmaktadır.

Milli Din Birlikleri

Kan ve komşuluk bağlarının yanında ortak tarih ve geleneklere sahip olan Milletler her şeyden önce akrabalık, gelenek, dil, kültür ve din birlikleridir. Milli dinler bir millete bağlı inanç ve tapınmanın en tipik örnekleridir. Kabileler kendi aralarında birleşerek millet haline gelmiş fakat bu gelişme çoğunlukla dinin yardımıyla sağlanmıştır.

Cinsiyet ve Yaş Üzerine Temellenmiş İbadet Birlikleri

Akrabalık üzerine temellenmiş birlikler pratik ya da ideal amaçları olan birliklerden prensip olarak ayrılmaktadırlar. Tamamen ya da kısmen yaşa göre kurulmuş derneklere doğu ve batı Afrika’da, Amerikan yerli topluluklarında sıkça rastlanmaktadır.

  1. Dinden Doğan Gruplar: Sırf Dini Gruplar

Şimdi inceleyeceğimiz grupların nispeten daha modernleşmiş kültürlerde veya modernleşmeden kasıt daha gelişmiş kültürlerde ortaya çıktığını belirtmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla bu durumu teşvik eden iki önemli faktör vardır: Biri toplumsal siyasi ve kültürel yapının daha hızlı farklılaşması, diğeri ise fertlerin veya grupların dini tecrübelerin zenginleşmesi, çeşitlenmesi durumudur. Esasen ifade etmemiz gerekir ki sırf dini gruplar dediğimiz doğrudan doğruya dinden doğan gruplara ilk defa Tek tanrılı dinlerde rastlanır. Sırf dini gruplar da üyelerin birbirine bağlılığının şiddetini ifade etmek üzere manevi kardeşlik ve din kardeşliği gibi bazı tabirleri kullanılır. Dolayısıyla bu tabirler hem üyeler arasındaki bağlılığı arttırır hem de manevi bütünleşmeyi sağlar.  Bu bütünleşme havasıyla üyeler gerektiğinde doğal Akrabalık bağlarını dahi bir kenara bırakıp din kardeşini seçebilir örnek verilecek olur ise İslam’ın ilk yıllarında kardeş, ana baba ,amca oğlu gibi yakın akrabaların yeni dini prensipler doğrultusunda  ne kadar şiddetli çatışmalara girdikleri bilinmektedir. Dolayısıyla öyle anlaşılıyor ki burada dini ve manevi bağlar doğal bağlardan daha güçlü hale gelmiş ve onları ikinci plana itmiştir.

Doğal dini gruplarla yeni dini grupların arasındaki en önemli farklardan biri ise sunucuların misyonerlik olma özelliğidir. İlk zamanlar birkaç kişiden ibaret olan ilk grup gruba yeni katılımlarla genişlemeye başlar. Bu genişleme bazılarında misyonerlik bazılarını İnşaat ve davet bazılarında Cihat bazılarında ise sirayet yoluyla gerçekleşir Dolayısıyla Hristiyanlık yayılmasını geniş ölçüde misyonerlik, Budizm sirayet, İslamiyet ise temas, İrşat ve davet faaliyetlerine borçlu olmakla birlikte başka pek çok şart ve faktörlerinde etkili olduğunu ifade etmemiz gerekir.

Grup yapılarının en önemli özelliği grupta bir liderin olması bu liderinin grup üyeleri çeşitli özellikleriyle etkilenmesi ve liderin arkasından gitmelerini sağlamasıdır. Esasen belirtmemiz gerekir ki uzak doğu dinlerinde dini öğreten hoca üstat, İslam’da ise Peygamber, Hristiyanlıkta ise Hz İsa’nın zatının din kurucusu gibi genel bir terim kullanılarak ifade edilmesidir.

Not: Makaledeki bilgiler Din Sosyolojisi El kitabından özetlenmiştir.

Yusuf YARALIOĞLU

AYBÜ/Din Sosyolojisi Doktora Öğrencisi