Soybağı ana ile çocuk arasında doğum yoluyla kurulurken baba ile çocuk arasında ise ana ile evlilik, tanıma ve mahkeme kararı ile kurulmaktadır. Soybağının reddi davası ise, baba ile çocuk arasındaki nesep ilişkisini sona erdirmek için açılan davadır. Medeni Kanunumuza göre; “evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.” Bu karineye “ babalık karinesi ” adı verilir. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür (TMK m. 286). Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK m. 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkânı bulunmamaktadır. Bir diğer deyişle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soybağının reddi imkânı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: soybağının reddi davası ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır (TMK m. 39). Örneğin kocanın eşi dışında bir başka kadın tarafından doğrulan çocuğu, eşinden doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hâllerinde durum böyledir. Babalık karinesi olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla baba arasında soybağının bulunmadığından bahisle açılacak dava da soybağının reddi davası değil “ kayıt düzeltme davası ”dır. Örneğin, kocanın bir başka kadından olan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi gibi.
Anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir. Ancak, söz konusu yanlış kaydın düzeltilmesi, soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşecek (TMK m. 39) ve bu dava her türlü delil ile ispat edilebilecektir.
Medeni Kanuna göre soybağı davalarında dayanılacak sebepler farklılık göstermektedir.
4721 sayılı TMK dikkate alındığında, soybağı davalarının ilelebet açılabilmesi kabul edilmemiş, kanun belirli bir süre geçtikten sonra soybağı ile itirazları bir daha açılmamak üzere kapatılmasını yeğlemiştir. Onun için bu tür davalara hak düşürücü süreler getirilmiştir (HGK 07.03.2012 gün ve 2011/2-775 E., 2012/116 K. sayılı kararı).
Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır.
Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.
Soybağının reddi davasının süresinde açılamadığı hâllerde gecikme, hâkimin kabul edeceği haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacaktır. Bu hâl TMK’nın 289/son maddesinde düzenlenmiş ise de bu sürenin uzamasının TMK’nın 291. maddede düzenlenen süre bakımından da geçerli olacağı kabul edilmelidir
Karinelerin çakışması çocuk evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki koca baba sayılır.
Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki koca baba sayılır.
Görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı yerde asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemeleri sıfatıyla davaya bakar.
Yetkili mahkeme, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.
Dava, bu haliyle, davacıların babasının M. K. olmadığı iddiası bakımından 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 286.madde kapsamında soybağının reddi, biyolojik babalarının … olduğu yönünden ise aynı Kanun’un 301.maddesi gereği babalığın tespiti istemine ilişkindir. Çocuğun bir başka erkekle soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün değildir. Dolayısı ile eldeki davaya soybağının reddi olarak bakılarak karar verilmesi, babalığın tespiti talebinin eldeki dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilerek, soybağının reddi davasının sonucu beklenip bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – Karar: 2017/11234).