Soybağının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi hususu soybağı davalarına yönelik diğer bir husustur. Soybağı kurulmasının maddi ve manevi birtakım sonuçları ve babaya getirdiği yükümlülükler olduğundan babalık davası suretiyle soybağının tespiti yoluna başvurulabilmektedir. Ayrıca, evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun soybağının düzeltilmesi için nüfus kaydının düzeltilmesi yoluna gidilmesi de gündeme gelmektedir. Soybağının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi, soybağının getirdiği yükümlülükler dolayısıyla önem arz etmektedir.
Çocuğun biyolojik babasıyla arasında soybağı kurulması, babayı hukuki olarak birtakım yükümlülükler altına sokar. Bu sebeple yukarıda değindiğimiz babalık davası yoluyla ana ve çocuk, soybağının tespiti talebiyle mahkemeye başvurabilirler. Soybağının tespiti hususunda dikkat edilmesi gereken noktalar davalı erkeğin ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olup olmadığı ve çocuğun bu ilişki sonucunda dünyaya gelip gelmediğidir. Medeni Kanunumuz bunun ispatı için bir babalık karinesi öngörmüştür:
“Davalının, çocuğun doğumundan önceki üç yüzüncü gün ile yüz sekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine sayılır.
Bu sürenin dışında olsa bile fiili gebe kalma döneminde davalının ana ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur.”
Ancak bu karinenin de davalı tarafından çürütülmesi mümkündür:
“Davalı, çocuğun babası olmasının olanaksızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa karine geçerliliğini kaybeder.”
Babalık davasında ispata ilişkin olarak belirteceğimiz diğer bir husus ise teknolojinin gelişmesiyle çocuğun babası kesine yakın bir ihtimalle saptanabilmektedir. Soybağına ilişkin davalarda taraflar ve üçüncü kişiler soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere (örneğin DNA testine) rıza göstermekle yükümlü kılınmışlardır. Baba ile soybağının tespiti hususunda detaylı bilgi için Babalık Davası ve Şartları konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Medeni Kanununun 282. maddesine göre “çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur” hükmü gereğince çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti istemi ile açılan dava soybağı değil, doğuran kadının tespitine ilişkindir. Soybağının tespiti hususunda baba ile soybağı söz konusuysa davalı erkeğin ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olup olmadığı ve çocuğun bu ilişki sonucunda dünyaya gelip gelmediğine dikkat edilmektedir. Ancak anne ile soybağının tespiti hususunda bakılması gereken husus doğuran kadının tespitine ilişkin olmaktadır. Anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulmaktadır.
Soybağının tespitinin, soybağı kurulmasının maddi ve manevi birtakım sonuçlar doğurduğunun ve ebeveynlere yükümlülükler getirdiğinden dolayı önem arz ettiğine değinmiştik. Peki soybağının tespiti talebinde bulunabilecek taraflar kimlerdir? Kimler soybağının tespiti davası açabilir? Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece tespitini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.
Soybağının tespiti ve soybağı kurulmasının ebeveynlere birtakım yükümlülükler getirdiğini ve çeşitli sonuçları olduğunu belirtmiştik. Peki soybağının tespiti için zamanaşımı süreleri mevcut mudur? Soybağının tespiti hangi hak düşürücü sürelere tabidir?
Soybağının tespitine yönelik olarak babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.
Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.
Soybağının tespitinin çocuk tarafından açılabileceğini de belirtmiştik. Eski kanunda çocuk için de kanunda zamanaşımı süresi öngörülmekteydi. Ancak Anayasa Mahkemesi kararıyla 86 yıldır uygulanan, soybağının tespitini çocuğun istemesine yönelik zamanaşımı süresi uygulaması kaldırılmıştır.
Soybağı hususunda diğer merak edilen nokta da soybağı davalarının nerede açılacağıdır. Babalık davalarında, görevli mahkeme Aile Mahkemeleri iken Aile Mahkemelerinin olmadığı adli birimlerde Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Babalık Davasında yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Buna göre babalık davası, davalı babanın yerleşim yeri mahkemesinde görülecektir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına gelince kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi’’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir.
Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez.” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davasını Kimler Açabilir?
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası hakkında bilgilendirmede bulunduk. Bu dava hakkında merak edilen diğer bir husus ise nüfus kaydının düzeltilmesi davasının kimler tarafından açılabileceğidir. Nüfus müdürlüklerindeki kayıtlarında yanlışlık iddiasında bulunan herkes nüfus kaydının düzeltilmesi davaları için gerekli işlemleri gerçekleştirerek nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmaya yetkilidir. Genel olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına örnek olarak biyolojik anneye yada biyolojik anne olduğunu iddia eden kadına ve/veya biyolojik anne olmadığı halde düzeltilmesini istediği nüfus kaydında anne olarak yer alan kadına ve/veya anne adının yanlış yazıldığını düşünen çocuğa verilmiş olan, nüfus kaydının düzeltilmesi talebi olarak çıkmaktadır. Ayrıca gerekli görülmesi üzerine Cumhuriyet savcısı tarafından da açılması mümkündür.
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar bahsettiğimiz üzere bir hukuki yararın bulunduğu durumlarda açılabilmekte olup herhangi bir süre ve zaman aşımına tabi değildir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası her zaman açılabilir. Ancak nüfus kaydının düzeltilmesi davası sadece bir kere açılabilen bir davadır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası bir kere açılıp sonuçlandığı takdirde daha sonra tekrar nüfus kaydını düzeltilmesi davası açılamaz.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının nerede açılacağı hususuna gelince, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davacının ikametgah yeri mahkemesidir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi hususunda detaylı bilgi için Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası ve Gerekli Bilgiler konulu makalemizi incelemenizi tavsiye ederiz.