İsim (isim) nedir?
İsimler, tüm cisim ve kavramları birbiri ardına karşılayan canlı ve cansız cisim ve kavramların isimleri olan kelimelerdir.
Ağaç, su, taş, çocuk, bulut. Nur, Gönül, Atatürk, Alpaslan, Yavuz, Ali, Yüksel gibi gerçek ya da kurgudaki bir nesnenin adı gibi denilir.
Varlıkları ve kavramları birbiri ardına karşılayan isimlere özel isimler, cinsiyet ve cinsiyete karşılık gelen isimlere ortak isimler (genus) denir.
1. Köken vererek isimler
a) Kendi isimleri
Özel adlar, birbirine özgü ve diğer varlıklar arasında tam olarak aynı olmayan kavramlardır. Varlığı tamamen keyfi ve bağımlı olduğu için, özel isim ile sadece onu bilenlere işaret ettiği varlık arasında bir bağlantı vardır. Özel adlar, kendilerine tam olarak benzemeyen, karşılaştıkları varlıklarla gerçek bir ilişkisi olmayan ve karşılaştıkları varlıkları bilenler için anlam ifade eden varlıkları belirtmek için üzerlerine yapıştırılan etiketler biçimindeki adlardır. Onun için özel adlar, söz olarak hiçbir anlamı olmayan adlardır. Sözcük olarak anlamsız sözcüklerin özel ad olduğunu belirtmek için, cins adlardan türeyen sözcüklerin anlamlarının dikkate alınmaması ve tekil ad olmaları için özel adların ilk harfleri büyük yazılır.
b) cins isimleri
Aynı cinsten birkaç varlığın ortak adı. Ortak isimlerde, kelime ile özne arasında herkes tarafından bilinen gerçek bir ilişki vardır. Bu bağlantı, daha önce kabul edilmiş eski bir genel bağlantıdır. Ortak isimler, özel isimler gibi takma adlar, özel adlar veya varlıklar için atamalar değildir, bunlar dildeki gerçek ve jenerik eşdeğerleridir. Bunlarda, nesne kelimeyi hemen hatırlar ve sonuçta kelime nesneyi hemen hatırlar.
2) Varlıkların varlığına göre isimler
a) Somut isimler
Beş duyu organımızın biri veya birkaçı veya tümü ile algıladığımız varlıklara verilen adlara somut adlar denir.
Örneğin: “Adam, yokuş, dağ.”
b) soyut isimler
Akılla tasarlanmış nesnelere verilen adlara soyut adlar denir.
Örneğin: “Majesteleri, katılım, mutluluk” vb.
3) Menşe sayısına göre isimler:
a) tekil isimler
Onlar sadece bir nesneyi tanımlayan isimlerdir.
Örneğin: “tercüman, izle, kale.”
b) İsimleri toplayın
Birden fazla varlığı anlatmak için kullanılan isimlerdir.
Örnekler:
Evlerinde lambaları yanıyor ve ciğerlerim kanıyor.
Dağlar mı, yollar mı, denizler mi?
c) toplulukların adları
Çoğul eki olmamasına rağmen çoğul bildiren isimlere topluluk isimleri denir.
Biraz çiçek aldım.
Bu insanlar bunu kabul etmezler.
Ordu hızla ilerliyordu.
Takma adlar
İsimler
semboller
Bağlaçlar ve ünlem işaretleri
edatlar (edatlar)
1. Benzerliklerdeki edatlar
Sözcükler arasında karşılaştırma yaparak benzerlik ilişkisi kuran ‘gibi, gibi, sanki’ sözcükleri ile bu sözcüklerin anlamlarını taşıyan diğer sözcükler edat olarak kullanılır. Belagat içinde benzetme yapılırken kullanılır.
Örnekler:
Karşılaştırma edatları bulundukları yere göre zarf veya sıfat olabilir.
Örnekler:
2. Eşitlik edatları
Eşitlik anlamını veren edatlardır.
Örnekler:
3. Zaman edatları
Kadar, önce, beri, önce, sonra gibi eklerden ve kelime kombinasyonlarından oluşan edatlardır. Bu edatlar bir süreci belirtmeye yardımcı olur.
Örnekler:
4. Yer ve yön edatları
To, to, from, to, to gibi edatlar kelimelere eklenerek yer ve yön arasında ilişki oluşturur.
Örnekler:
5. Nedensellikte edatlar
Cümlede neden-sonuç ilişkisi sağlayan edatlardır. Çünkü için, çünkü, çünkü gibi edatlar cümlede neden-sonuç ilişkisi kurulmasında etkin rol oynar.
Örnekler:
6. Bağıl edatlar
Kişiden kişiye değişen anlamın ilgi alanını belirleyen edatlardır. Bu anlamlar “için, -ce” gibi edatlarla oluşturulur.
Örnekler:
7. Amaca ilişkin edatlar
Bir amacı belirtmek için bir cümlede kullanılan edatlardır. Cümlede maksat ilişkisi kurmak için ‘for, about’ gibi edatlar kullanılır.
Örnekler:
8. Bileşik edatlar
Ancak kelimeler cümle içinde sadece sıfat, zarf ve bağlaç olarak kullanılabilirler. Bu kelimelerin edat olduğunu anlamak için “adil” kelimesi ile değiştirilirler. Ancak, ancak ve ancak kelimeler sadece anlamlarında kullanıldıysa, o zaman bir edat rolünü üstlenmişlerdir.
Örnekler:
İşi yapacağım (ama) eğer beklemeyi biliyorsan. (ortaklaşa)
Bunu ancak (yalnızca) siz halledebilirsiniz. (edat)
Sahilde yürüyen yalnız adam. (karakteristik)
Beni arabanıza alırsanız (yalnızca) size yalnız geleceğim. ortaklaşa)
Anlam ve beraberliğe ilgiyi sağlayan edatlardır. Cümlede bu ilişkinin kurulmasında ‘ile’ edatı rol oynar.
9. Edatların özgünlüğü
Bir şeye mahremiyet anlamını veren ‘yalnız, ama’ sözcükleridir.
Örnekler:
«CELAL CUMRALI CENGİZ DAĞCI»
[wpcin-random-posts]