Süper Yaşlılar!

Geçen yazım bir tür “yaşlılığa övgü” idi, bu yazımda ise size iki yaşlı kahramandan bahsedeceğim. Biri dünyaca ünlü Profesör Seyyid Hüseyin Nasr, diğeri ise komşum Asiye Teyze.

Süper Profesör

Profesör Nasr 40’tan fazla kitabı olan, 9 yabancı dil bilen, yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve kendi ekolü olan bir akademisyen. Geçtiğimiz hafta 89 yaşına girdi ve hala çalışmaya devam ediyor. Ayrıca Gifford Lectures denen dünyanın en saygın teoloji konferansında ders veren Batılı olmayan ilk isim ve “Yaşayan Filozoflar Kütüphanesi” isimli kitap serisinin 2000 yılındaki cildi onun adına çıktı! Anlayacağınız süpersonik bir insan…

Süper Komşum

Komşum Asiye Teyze’nin olağanüstülüğünü anlatmaksa Nasr’ı anlatmaktan daha zor… Kastamonu’da doğmuş İstanbul’a göçmüş, genç yaşında dul kalıp çalışarak çocuklarını büyütmüş bir Anadolu kadını. İlk bakışta çok sıradan görünen Asiye Teyze, hayatım boyunca tanıdığım en sıra dışı ve hayranlık uyandırıcı insanlardan biri. Ölümüyle, yıllardır kendisine bakan gelinini bunalıma sokan kaç insan olabilir ki?

Asiye Teyze’yle 7 yıl önce yaşadığım sitede tanıştık. Bahçede oturup gelip geçenlere laf atardı. Kısa zamanda herkesin sevgilisi oldu. Çok zekiydi, hafızası çok kuvvetliydi, bir duyduğunu bir daha unutmazdı. İnsan sarrafıydı, halden anlardı. Bir çırpıda muhatabının röntgenini çekerdi; işler mi kesat, paraya mı sıkıştın, eşinle mi takıştın tek bakışta anlardı. Çok yardımseverdi, hoş sohbetti, güler yüzlü ve olumluydu. Hep şükrederdi ve güzel nasihatler verirdi. İnsanın içini açardı. Hatırşinastı, çok iyi bir komşuydu. İyi bir anne, büyükanne ve kayınvalide idi. Torunlarını çok severdi, torunları da ona bayılırdı. Sadece torunları değil sitenin tüm çocukları ona bayılırdı. Apartmanda nice insana yardım etti, problem çözdü, çiftleri barıştırdı. Sitemizin Gandi’si gibiydi. Apartmanımızın gülüydü o…

Asiye Teyze Bilgeydi, Tam Da Bu Yüzden Süperdi!

Bilgeydi Asiye Teyze, sevgi doluydu ve mutluydu. Benim en yaşlı arkadaşımdı. Matraktı, apartmandaki bir diğer yaşlı olan dedeyle ilgili yaptığım şakalara çok gülerdi. Zevk sahibiydi, Can Yaman’ı pek beğenirdi. “Kaç yaşına gelirsen gel nefs ölmez kızım” derdi. Dindardı, saygılıydı, engin bir hoşgörüsü vardı, kimseleri kınamazdı. Allah’ı severdi, Hac hikâyelerini anlatmaya doyamazdı. Tekrar Mekke’ye gitmenin hayalini kurardı. Geleceğe dair planları vardı, ölmek istemezdi.

Gençliğinde nice badireler atlatmış, cesareti ve azmiyle türlü zorlukların üstesinden gelmiş güçlü bir kadındı Asiye Teyze. Yaşlıyken ise huzura ermiş gibiydi. Huzurluydu ve muhtemelen ermişti.

Kör ölür badem gözlü olur demeyin, Asiye Teyze gerçekten de badem gözlüydü.

Örnek Yaşlılar

Bambaşka iki insan anlattım size; biri uzaktan tanıdığım bir profesör, diğeri ise yakın komşum. Asiye Teyze uygun koşullar altında en az Nasr kadar başarılı olabilecek bir insandı. Ama o profesör olmasa da süper bir insandı. (Bu arada profesörlüğü yücelttiğimi sanmayın; Tasavvuf çalıştığı halde özel hayatında ahlaktan zerrece nasibini almayan, Barış Çalışmaları ve Çatışma Çözümü konularını çalıştığı halde sosyal ilişkilerinde en ufak problemleri bile çözemeyen profesörler var. Âyinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz .) Arkasında kitap bırakmadı, hayran kitlesi de yoktu. Ama herkes tarafından sevilirdi, yaşamayı bilirdi, tadına vararak güzel güzel yaşadı ve güzel de öldü. 6 ay önce 90 yaşında iken vefat etti Asiye Teyze ve vefatı onu tanıyan herkes için büyük bir kayıp oldu…

Yaşlanmayan Yaşlılar

Profesör Nasr ve Asiye Teyze’nin ortak bir özellikleri var, ruhlarının genç olması . Nasr’ı son gördüğümde 85 yaşındaydı ve harıl harıl çalışmaya devam ediyordu. “Yaşlandım artık!” diyerek köşesine çekilmedi ve bilgisi, görgüsüyle insanları aydınlatmaya devam ediyor. Asiye Teyze de 90 yaşında dahi hiç yaşlılık edebiyatı yapmadı, “öldüm, bittim, eridim” demedi, yüksek yaşam enerjisiyle etrafındakilere umut saçmaya ölene kadar devam etti. Hatta onun enerjisi hâlâ sevenlerine umut ve ışık saçmaya devam ediyor. Çünkü böyle insanlar varlıklarıyla diyorlar ki “Yaşamda yapacak çok şey var ve gün bugündür!”

Nasr ve Asiye Teyze örnek aldığım iki insan. 2010’da Nasr’la tanıştığımda onu çok kıskanmıştım. Şimdi ise Asiye Teyze gibi olmak istiyorum. Ekol sahibi bir düşünür olarak ölür müyüm bilmiyorum ama Asiye Teyze gibi yaşamak istediğimden eminim.

Kişi ne iş yaparsa yapsın, sosyal statüsü ne olursa olsun hayatı bir gurme gibi yaşadığı sürece mutlu oluyor ve mutlu ediyor.

Ne mutlu mutlu yaşlananlara!

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Yaşlıları Kim Ne Yapsın?