Tasarrufun İptali Davası Nasıl Açılır?

Tasarrufun İptali Davası Nedir?

Tasarruf işlemi, bir hakkı veya hukuki ilişkiyi doğrudan doğruya etkileyen, onu diğer tarafa geçiren, muhtevası itibari ile sınırlayan, değiştiren veya ortadan kaldıran işlem olarak tanımlanabilir. Bu işlem ile borçlunun mal varlığında azalma meydana gelmektedir. Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere borçlunun borçlandırıcı işlemlerine ise iptal davası açılamayacağı kabul edilmektedir. Örneğin A kişisinin yeğeni B kişisine hediye ettiği son model otomobil tasarruf işlemi niteliğindedir. Aynı zamanda bağışlamadır. Dolayısı ile bu işlemin iptali talep olunabilir. Ancak A kişisi B kişisi ile yaptığı bir sözleşmeye uygun olarak lüks bir daire satın almıştır. Bu sözleşme de A’ nın borcu dairenin bedelini ödemektir. Dolayısı ile A bakımından borçlandırıcı bir işlem söz konusu olduğundan söz konusu satın alma işleminin iptali talep olunamaz. İptal davasına konu olan işlemler, hukuk bakımından şekli  geçerli olan ve fakat aynı alacaklıları zarar sokan işlemlerdir. Şayet bir işlem örneğin muvazaa sebebi ile geçersiz bir işlem ise o işlem bakımından tasarrufun iptali davası açılamaz. Tasarrufun iptali davası geçerli  ayrıca bir mahkeme kararı sonucu yapılan devirler yada cebri satışlar yolu ile gerçekleştirilen satışlar da tasarrufun iptali davasına konu edilemeyecektir. Bir mal, mahkeme kararı ile bir başkasının mülkiyetine geçmiş veya o mal üzerinde  bir ayni hak tesis edilmiş ise, alacaklılar o mahkeme kararının iptali için dahi dava açamayacaktırlar. Ancak koşulları mevcut ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 375. Maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi talep olunabilir.

Tasarrufun İptali Davasının Amacı Nedir?

Tasarrufun iptali davası esasen borcunun borcunu ödememek maksadı ile yani alacaklıları zor duruma düşürmek için yaptığı ivazlı ve ivazsız tasarrufları konu edinmektedir. Dolayısı ile  tasarrufun iptali davasının açılmasının temelinde, borçlu tarafından yapılan tasarruflar nedeniyle zarara uğrayan alacaklıların zararını tazmin etmek düşüncesi yatmaktadır. Tasarrufun İptali Davası Koşulları Nelerdir? Borçlu tarafından hukuken geçerli şekilde yapılan ve mal varlığında azalmaya neden olan aşağıda belirtilen tasarrufların alacaklı tarafından iptali mahkemeden talep olunabilecektir. Hacizden mal bulunamaması sebebi ile acizden veya iflastan geriye doğru iki yıl içerisinde yapılan tasarruflar  iptale tabiidir. Örneğin A kişisi 2016 yılında iflas etmiştir. 2014 yılı Mart ayında  ise yeğeni X kişisine bir apartman dairesi ile bir araba hediye etmiştir. A kişisinin söz konusu tasarruflarının iptalinin talep etmek 2016 yılı Mart ayına kadar mümkün olacaktır. Kanun koyucu bağışlama işlemlerini de iptale tabi kılmıştır ve gerçekte ivazlı olsa dahi bazı tasarruflar, yasal anlamda bağışlama gibi kabul edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu 278. Maddesi hükmü gereğince bunlar;
  1. Karı ve koca ile usul füru (yani anne, baba), neseben veya sıhren üçüncü derece dâhil hısımlar (teyze, dayı, amca, hala),
  2. Evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı /karşılıklı tasarruflar,
  3. Akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
  4. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleridir.
Borca batıklık, borçlunun mal varlığının (mevcut ve alacaklarının) borçlarına yetmemesi halidir. Kanunda dört bent halinde sayılan ve aşağıda açıklanan tasarruflar borcunu ödemeyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açılmasından önceki bir sene içinde yapılmışsa batıl sayılır; Bu tasarruflardan istifade eden kimse (üçüncü kişi)  borçlunun hal ve vaziyetini (borca batıklık halini) bilmediğini ispat ederse tasarrufun iptali davası dinlenmez. Kanun koyucu bu düzenleme ile üçüncü kişi lehine bir kurtuluş beyyinesi getirmiştir. Borçlunun alacaklılara zarar vermesi kastından anlaşılması gereken, borçlunun alacaklılara olan borcunu ödemeden kaçmak maksadı ile yapmış olduğu tasarruf işlemleridir. Alacaklılara zarar verme kastı ile yapılan tasarruf işlemlerinin iptal davasına konu edilebilmesi için, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde borçluya karşı haciz veya iflas yolu ile takip başlatılmış olmalıdır.

Tasarrufun İptali Davasını Kimler Açabilir?

Bilinmelidir ki tasarrufun iptali davasında, lehine tasarruf yapılan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı önem arz etmektedir. Zira iyi niyetli üçüncü kişiler lehine yapılan tasarruflar geçerli kabul edilerek hakları koruma altına alınacaktır.

Tasarrufun İptali Davası Sonuçları

İptal davası sonuçları bakımından davanın konusuna göre değişiklik göstermektedir. Dolayısı ile;

Tasarrufun İptali Davası Ne Zamana Kadar Açılmalıdır?

Tasarrufun iptali davası açma hakkı; tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçmesi ile düşmektedir. Bu süre hak düşürücü bir niteliktedir. Dolayısı ile beş yıl içerisinde açmamanız halinde söz konusu talebi mahkemeler önünde ileri sürme imkanınız kalmayacaktır.  Örneğin borçlu tarafından 2014 yılında yapılan bir tasarrufun iptali 2019 yılı sonuna kadar talep olunabilir.

Tasarrufun İptali Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?

Tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak  istihkak davasına karşılık olarak açılacak iptal davasında görevli mahkeme, İcra Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki yetkiye ilişkin olan esaslar değerlendirilmelidir. Buna göre; Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus tasarrufun  iptali davasının şahsi nitelikli bir dava olması nedeni ile  taşınmazın aynına ilişkin olduğu halde taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin bu davada yetkili mahkeme olmamasıdır. Tasarrufun İptali Davası Açmak ve Yukarıda Açıklanan Hususlar Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin Çelik Hukuk Bürosu İle İletişime Geçebilirsiniz.
HUKUKİ SÖZLÜK *Yerleşim yeri: İkametgah adresinizi ifade etmektedir. *İvaz: Karşılık, bedel manasında gelir. *İvazsız: Karşılıksız *Muvazaa: Tarafların üçüncü kişileri aldatma kastı ile yaptığı gizli anlaşmayı ifade eder. *Usul ve füru: Üstsoy ve altsoy kan hısımlarını ifade eder. *Neseb: Akrabaları ifade etmektedir.