Tıp dünyasından dansın dünyasına akan bir yaşam

Veni Vidi Göz Grubu’nun ortak doktorlarından olan ve aynı zamanda İstanbul Bağdat Caddesi’ndeki veni vidi göz hastanesinde görev yapan Opr. Dr. Akın Akyurt, eşiyle birlikte başladığı dans derslerine Tan Sağtürk akademi Çekmeköy şubesi’nde devam ediyor. İleri seviyede latin dansları çalışan Dr. Akyurt aynı zamanda alt sınıflara yardımcı eğitmen olarak destek veriyor. Dr. Akyurt’la dans dünyasını konuştuk.

Mesleki bilgilerinin dışında farklı bir alanda uzmanlaşan göz doktorlarından biri de Opr. Dr. Akın Akyurt. Latin danslarına tutkusuyla bilinen Akyurt, hastanede uluslararası ilişkiler yö-neticisi olarak görev yapan eşi Özlem Akyurt ile birlikte hem dans akademisinde dans antrenmanlarına devam ediyorlar hem de dans gösterilerine çıkıyorlar.

Dansla tanışmanızdan bahsedelim biraz… Daha öncesinde dans ediyor muydunuz?

Dört yıl öncesine kadar dansla pek alakam yoktu, dansa karşı mesa-feliydim. Dansın yaşamıma girmesi enteresan bir şekilde oldu. Eşimle birlikte dansa başlasak mı diye düşünürken birkaç şart koymuştum bununla ilgili: Dans merkezinin evimizin civarında olması ve nispeten rahat bir günüm olan pazartesi akşamı iş çıkışı saat 19.00 civarına denk gelmesi gibi… Büyük bir tesadüf eseri evimizin hemen karşısında Tan Sağtürk Akademinin Çekmeköy şubesinin açıldığını ve tek boş akşamım olan pazartesi akşamları saat 19.00’a Latin derslerinin konduğunu öğrendik. Bu sayede çok değerli bir dans eğitmeni olan Fatih Şekeroğlu ile tanıştık ve kendisinden ders almaya başladık.

Dansa başlamamla birlikte ona karşı önyargılarım değişti ve büyük bir sevgi oluştu. Bir dans figürünü başardıkça, diğerlerini yapmaya çalışıyorsunuz, hep daha iyiye gittikçe hareket alanınız genişliyor ve her çeşit sosyal ortamda birçok dans türünü sergileyebiliyorsunuz. Dans yaşam sevincini artıran, yaşama keyif katan bir hobi.

Latin danslarının en çok hangi türünü seviyorsunuz, bilgi verir misiniz?

Latin müziğine her zaman bir sempati hissetmişimdir. Akademi’de esas olarak Cha cha cha, Salsa, Bachata ve Rumba dersleri gördüğümüz için bu dört dans türüne oldukça hâkim olduğumu söyleyebilirim. Jive da yapıyorum. En çok Cha cha cha dansını seviyorum. Seyirciye dans izlediğini hissettiren, iyi yapıldığında çok teknik içeren bir dans türüdür. Ama kuralına uygun yapılması çok önemlidir. Dans gecelerin-de genel olarak sosyal Cha cha cha olarak bilinen basit hareketlerle yapılan türü tercih edilmektedir.

Cha cha cha dansının ruhunda biraz küstahlık vardır. Keskin hareketli bir danstır. Bu danstaki jest ve mimiklerle, Salsa’dakiler aynı değildir. Cha cha cha’nın daha yavaş versiyonu ise Rumbadır. Rumba çok kıvraklık gerektiren, kalça ve kol hareketlerinin daha ön planda olduğu, yine keskin dönüşlerin yoğun olduğu ama daha yavaş ritimli bir danstır. Teknik zorluğu üst seviyede bir dans türüdür. Her dans tipinin bir ruhu vardır ve bu ruhu dans ederken, izleyiciye hissettirmek gerekir. Genellikle, danslar da bu ruh hali ile yapılır. Her dansın kendine göre farklı bir havası, misyonu ve ritmi vardır.

Latin danslarının önemli bir özelliği kesinlikle erkeğin yönettiği bir dans olmasıdır. Danslarda erkeklerin belli figürleri ve kalıpları vardır. Erkeğin hangi hareketi nasıl devreye sokacağını, bir sonraki adımda partnerine ne yaptıracağını düşünmesi gerekir. Bunu ritmine uygun başarabilirse her partnerle rahatlıkla dans edebilir. Bir müddet sonra, hareketler otomatikleşir. Bayanlar bu açıdan daha şanslılar çünkü, kendilerini iyi yöneten bir erkek partner söz konusu olduğu zaman, çok rahatlıkla ayak uydurabiliyorlar. Bayanlar dansa doğaları gere-ği daha yatkınlar, öğrenme hızları erkeklere oranla daha yüksek ve daha kıvraklar. Bunlar dans ederken avantaj sağlar. Erkekler dansı öğrenirken, daha çok zaman harcıyorlar ve daha geç öğreniyorlar. Dans etmeseniz bile uyumlu bir çifti dans ederken izlemek çok keyiflidir.

Bu yıl Tango dersleri de almaya başladık. Tango kategori olarak, Latin danslarıyla bir arada değerlendirilmiyor, ayrı bir kategoride salon danslarından bir tanesi. Ayrıca, son iki yıldır Fatih hocamdan Sirtaki ve Zeybetiko dersleri alıyorum. Her ikisi de müthiş bir kültürün uzantısı, zengin figürler içeriyor. Sirtaki gecelerinin yeri gerçekten bambaşka.

Dans şampiyonalarına katılıyor musunuz? Kongreler ve etkinlikler-le ilgili çalışmalarınız oluyor mu?

Eşim ve ben, dansı baştan itibaren bir hobi olarak benimsedik. Keyif aldığımız için dans ediyoruz. Türkiye genelinde ve uluslar arası cami-ada dans şampiyonaları gerçekleştiriliyor ve bunlara katılan arkadaşlarımız var. Yarışmaya katılmak özverili bir süreç gerektiriyor. Ciddi zaman ayırıp çalışmak gerekir. Teknik alt yapımızın müsait olmasına rağmen iş tempomuzun yoğunluğu nedeniyle, bu organizasyonlara katılamıyoruz. 4 yıllık bir dans geçmişinden sonra Çekmeköy Tan Sağtürk Akademi’de artık herkesle dost olduk. Çekmeköy şubesinin sahipleri Deniz ve Cenk çok cana yakın insanlar. Kendi sınıfımın yanı sıra diğer günlerde dans eğitmenim Fatih Şekeroğlu’nun yanında Latin derslerine yardımcı erkek partner olarak katılıyorum. Dolayısıyla, pratik dersler de eklendiğinde, haftada en az 3 gün ve toplamda yaklaşık 6 – 8 saatlik dans performansımız oluyor. İş çıkışı ve hafta sonu ağırlıklı olarak dans çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha çok kadınların dansa düşkün olduğu yönünde bir algı var… Kadın-erkek olarak değerlendirdiğinizde, kurslara katılım oranı nedir, bu algı doğru mudur?

Türkiye’de dans kurslarında genel olarak erkek partnerlerin sayısı daha az, bu doğru. Latin danslarında 10 kişide ortalama 3-4 kişi erkektir. Kurslarda o yüzden, erkek partner bulmak daha zor olabiliyor, ama eğitmenler erkek partner görevini üstlenerek sorunsuz bir şekilde ders verebiliyorlar. Dans derslerinde çift olmanın avantajları olduğu kadar, partnersiz tek katılmanın da avantajları olabiliyor. Çift iseniz ders ve pratik saatlerinde öğrenilenler beraber pekiştiriliyor. Evde bile çalışma şansınız oluyor. Ancak farklı partnerlerle de dans edebilmek önemlidir. Bunun için erkeğin yönetimi iyi öğrenmesi gerekir. Tek olmanın avantajı burada ortaya çıkıyor, devamlı farklı partnerlerle dans edildiği için erkek yönetim kabiliyetini geliştirebiliyor.

Ülkemizde dans kültürü yurt dışındaki gibi yerleşmiş değil maalesef. Yurt dışında dans okulları çok yaygın. Göz ihtisasımı da yaptığım Almanya’da 5 yıl yaşadım. Orada boş zamanlarında insanlar dans okullarına gidiyorlar. Dans orada önemli bir sosyal aktivite… Türkiye’de daha çok spor salonları rağbet görüyor, insanlar Fitness ve Aerobik yapıyor. Bu da iyi bir şey tabii ama dansın yeri çok farklı. Gerçekten kurallarına uyularak gereken tempoda dans edildiği zaman, kardio antremanına denk enerji ve kalori harcanıyor.

1900’lü yıllarda Latin Amerika’da ortaya çıkan salsa dansı, akustik gitar ve çeşitli vurmalı çalgılardan oluşan bir müzik kültüründe, kıvrak latin ezgilerine sahiptir. Latin ana başlığında toplanan 6 farklı türden en çok bili-nen ve en çok ilgi çekenidir. Estetik doğaçlama figürleri ile eğlendiricidir.
Salsa için en uygun parçalar:
Agua dulce agua sala (Julio Iglesias)
Rosalinda (Thalia)
Rio de la plato (Natalia Oreiro)
Nuevo dia (Gloria Estefan)

Dominik Cumhuriyeti’nin varoşlarından dünyaya yayılan Bachata, fakir Dominiklilerin, sosyal ve ekonomik dışlanmışlığını yansıtır. Romantizmin yoğun olduğu bachata da, salsaya oranla daha basit adımlara ve dönüşlere sahiptir. Bachata için en uygun parçalar:
Obsession – Aventura
Tu eres ajena (Frank Reyes)

Cha cha cha, içinde hızlı hareketler barındıran canlı ve dinamik bir Latin Amerikan dansıdır. İhtiras ve küstahlık bu dansı yaparken yaşatılması gereken duyguların başında gelir. Cha Cha Cha müziği keskin ve sert vuruşlara sahiptir. Ritimdeki keskin vuruşlara danstaki anî ve sert hareketler karşılık gelir. Cha Cha Cha için en uygun parçalar:
Gozar la vida (Julio Iglesias) Sway (Michael Buble)
Todo todo todo (Daniela Romo) Donde Estas, Yolanda (Pink Martini)

Samba, kölelerin Afrika’dan Brezilya’ya getirdikleri bir danstır. Samba neşeli ve hızlı bir latin amerikan dansıdır. Rio Karnavalı’nda samba ferdî olarak uygulanırken, uluslararası versiyonda eşli olarak sunulur. Samba’nın pek çok figürü kalça hareketlerine dayanmakta olup bu kıvraklığa he-men erişmek kolay değildir. Ancak bu hareketlerin yokluğunda samba etkisini kaybetmektedir. Bu dansın doğasında sert adımlar ve yumuşak yükselme alçalmalar vardır. Samba için en uygun parçalar:
Swing da core (Daniela Mercury) Carnaval de sao vicente (Cesaria Evora)

Tango, Buones Aires ve Arjantin kökenli bir dans ve müzik türüdür. Etki alanını müzikten çok ötelere genişletebilmiş ve bir milletin sosyokültürel yaşamının açıklaması olmuştur. Yöresel bir müzik türü olarak ortaya çıkmış ama uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Belki de hakkında en çok kitap yazılan bir müzik ve dans türüdür tango.

Rumba, yavaş tempolu, zor; ama eşsiz bir Latin Amerikan dansıdır. Cha cha cha dansının yavaş ancak çok teknik bir versiyonudur. Çiftler arasın-daki tutkuyu hareketlere yansıtır. Yavaş ve romantik müziği onun etkisini güçlendirir. Eğer tango tutkunun dansıysa, rumba da kuşkusuz aşkın dansıdır. Özünde rumba karşı cinsi baştan çıkarmayı anlatır. Rumba için en uygun parçalar:
Quizas quizas quizas (Andrea Bocelli)
Espera – la nave del olvido (Julio Iglesias)

Paso Doble, zenci kültüründen gelmeyen tek Latin Amerikan dansıdır. Dansın kökleri İspanya’ya uzanır. “Paso Doble”, “iki adım” anlamına gelir ve arenadaki boğa güreşçisinin hareketlerinin stilize edilmiş halidir. Genellikle latin dansları arasında en son öğrenilendir. Çünkü doğaçlamaya uygun olmayan yapısı, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.

Rock ‘n Roll’a benzemekle birlikte, ondan daha hareketli bir danstır. Çiftlerin tutuş halinde gerçekleştirecekleri hareketler yanında pek çok solo figürleri vardır.

Ophthalmology Life 2014 21. Sayı