TMB, İnşaat Sektörü Analizi Raporu: Kalkınma hedeflerinin sürmesi için inşaat sektörü güçlendirilmeli

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2022 yılının son çeyrek dönemine ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı. Zor bir süreçten geçen yurt içi inşaat sektörünün giderek daraldığına dikkat çekilen raporda, inşaat sektörü güçlendirilmeden kalkınma hedeflerinin sürdürülmesinin mümkün olmadığı, 2023 yılında kamu müteahhitlerinin ve konut sektörünün sorunlarını çözecek ilave adımların beklendiği ifade edildi.

İki yüzün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle dinamo rolü üstlenen inşaat sektörü, yeni yılı salgından önce başlayan, 2022 yılında iç ve dış dinamiklerin etkisiyle devam eden girdi maliyetlerindeki yüksek artış sorunu ile karşıladı. Konuya dikkat çeken TMB,  “Küresel Ekonomi Daralıyor, Enflasyon Tartışmalarına Resesyon Eklendi” başlıklı analizinde; inşaat sektörüne ilişkin verileri, küresel ve ulusal ekonomi ile değerlendirdi. Sürdürülebilir büyümeye dönüşün yakın zamanda öngörülmediği ifade edilen raporda, son dönemde yaşanan savaş ve ekonomik kriz gibi gelişmelerin güvenlik sorunları yarattığına dikkat çekildi. Ayrıca raporda, ekonominin genelinde yüksek enflasyonun yanı sıra ödenek yetersizliği ve hak ediş ödemelerinde yaşanan gecikmelerin de sektöre olumsuz etki ettiği vurgulandı.

Kamu müteahhitleri de destek bekliyor

İnşaat sektöründe son 5 çeyrek dönemdir artan oranlarda yaşanan aralıksız daralmanın, 2022 yılının üçüncü çeyrek döneminde de devam ettiğine işaret edilen raporda, inşaat faaliyetlerinde yakın zamanda sürdürülebilir büyümeye dönüş olasılığının görünmediği belirtildi. Raporda; sektörel yatırımlarda 2021 yılının ikinci çeyrek döneminde moral olan artışın, sonraki çeyreklerde yerini yeniden gerilemeye bıraktığı da ifade edilerek, büyümeye dönüş için yatırımlarda canlanmaya ve kronikleşen girdi maliyetlerindeki artış sorununun çözümüne ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. İnşaat sektörü güçlendirilmeden başta deprem riskinin kaçınılmaz kıldığı kentsel dönüşüm süreci olmak üzere kalkınma hedeflerinin sürdürülmesinin mümkün görünmediği ifade edilen raporda, 2023 yılında gerek kamu müteahhitlerinin gerek konut sektörünün sorunlarını çözecek ilave adımların beklendiği vurgulandı. Diğer taraftan analizde hükümetin konut sektöründe üretimi destekleyen son kampanyalarının olumlu olduğu değerlendirildi.

Nakit açığı risk, yeşil dönüşüm fırsat olabilir

Raporda ayrıca, önceki yıllarda yurt içinde yaşanan sorunların, büyük müteahhitlik firmaları tarafından uluslararası projelerle telafi edilmeye çalışıldığı hatırlatılarak, bu dönemde hem savaş ve ekonomik kriz içindeki dünyada hem de bölgedeki geleneksel pazarlarda yaşanan güvenlik sorunlarının bunu pek mümkün kılmadığı değerlendirmesi yapıldı. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türk müteahhitler, 2022 yılında 454 projeyle 17,8 milyar Dolarlık yeni iş hacmine ulaştı. İnşaat sektörünün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 133 ülkede üstlenilen 11 bin 605 projeyle toplam 472 milyar Dolar oldu. Raporda bu yıl dünya ekonomisindeki ivme kaybıyla ülkelerdeki nakit açığının, küresel altyapı yatırımlarını sınırlandıracağı beklentisine dikkat çekilirken, “Diğer taraftan yenilenebilir enerji yatırımları için uluslararası kuruluşların finansman imkânları artmıştır” denildi.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2022 yılının son çeyrek dönemini değerlendirdiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin şu tespitlere yer verildi:

Projeler yüksek borçlulukla tamamlanıyor: İnşaat maliyetlerindeki artışlar, yeni proje geliştirme ya da kamu projelerinin yürütülmesinde önemli sorunlar yaratıyor. Salgının etkileri ve döviz kurundaki gelişmelerle birlikte 2021 yılında temel girdi maliyetlerinde %150 düzeyine varan fiyat artışlarının yaşandığı görüldü. Ardından ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşının hammadde fiyatları üzerinde küresel çapta yarattığı etkiyle de Ocak 2021 – Kasım 2022 döneminde bu oran %170’i aştı. Sektörün öne çıkan girdilerindeki maliyet artışı Kasım 2022 itibarıyla yıllık bazda %113 olurken, Ocak – Kasım 2022 döneminde bu oran %48’di. Öte yandan sektörde, kamuya yapılan işler için ayrılan ödeneklerdeki yetersizlikler, hakediş ödemelerinde dikkat çeken uzun süreli gecikmeler ve son dönemde artırılmış olan vergi yükünün getirdiği sorunlar da devam ediyor. Anadolu’nun dört bir tarafında sektörün projelerini yüksek borçlulukla tamamlamaya çalıştığı belirtiliyor. 2023 yılında gerek kamu müteahhitlerinin gerek konut sektörünün sorunlarını çözecek adımlar bekleniyor.

Konut üretiminde artış destekleniyor: Yatırımcıların enflasyondan korunma amacıyla 2021’in son çeyreğinde gayrimenkul alımına yönelmesinin de etkisiyle bir süre hızlı bir yükseliş sergileyen konut satışları, 2022 yazında yavaşlamaya ve ardından gerilemeye başladı. Yeni inşaat başlangıçlarında süren gerileme de sektördeki sorunlara işaret etmekte olup, gerçekleştirilen desteklerin (sosyal konut atılımı ve orta gelirliye uygun koşullarda konut kredisi kampanyası gibi) sektörün bu alanında kısmi bir rahatlama sağlayabileceği değerlendiriliyor. Konut kredisi faiz oranlarını psikolojik sınır olan %1’in altına düşürecek “Yeni Evim” kampanyasının sektöre etkilerinin olumlu olması bekleniyor. Özellikle Anadolu’da büyük kentlerin çeperlerinde yeni konut üretimiyle sektörde hareketlilik sağlanabilecek.

Yurt dışında körfeze yönelik çalışmalar hız kazandı: Rusya-Ukrayna savaşı sonrası için TMB tarafından Ukrayna ve ülkemiz makamları ile ülkenin yeniden imar çalışmalarına yönelik temaslar sürdürülürken, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle son dönemde ısınmaya başlayan siyasi ilişkilerin ilerleyen dönemde sektörde yeni projeler şeklinde somut yansımaları da olabilecek. Özellikle Suudi Arabistan yetkilileri ile sektörel temaslar geçen çeyrek dönemde hız kazandı. Önümüzdeki 10 yıl içinde hayata geçirilmesi öngörülen yaklaşık 3,3 trilyon Dolarlık alt ve üst yapı yatırımları ile Körfez’de öne çıkan ülkede Saudi 2030 ve Gigaproject gibi programlardan Türk müteahhitlerin pay alması sektörün küresel pazardaki mevcut zorluklardan daha az etkilenerek çıkması için son derece önemli.

Avrupa’daki enerji ve renovasyon projeleri fırsat olabilir: Sahra-altı Afrika bölgesi başta olmak üzere Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkeleri de potansiyel pazarlar olarak sektör tarafından yakından izleniyor. Bu yıl dünya ekonomisindeki ivme kaybıyla ülkelerdeki nakit açığının, küresel altyapı yatırımlarını sınırlandırması bekleniyor. Diğer taraftan yenilenebilir enerji yatırımları için uluslararası kuruluşların finansman imkânları artıyor. Asya ülkelerinin talep artışı halinde yukarı yönlü seyir izlemesi beklenen enerji fiyatları çerçevesinde, Türk müteahhitlerin aktif olduğu petrol üreticisi Orta Doğu ve Afrika pazarlarında hayata geçirilecek yeni projeler sektörü destekleyebilecek. Ayrıca Avrupa ülkelerinde savaşla birlikte ve Avrupa Yeşil Mutabakat (AYM) kapsamında enerji yatırımları ile renovasyon projelerinden sektör için yeni fırsatlar oluşabilecek. Hedef pazarlarda giderek artan uygulamaları görülen Türk müteahhitlerin deneyim sahibi olduğu kamu-özel iş birliği (KÖİ) projeleri sektör için yeni fırsatlar sunabilecek.

Savaş ve küresel para politikası finansman ihtiyacını artırdı: Bir taraftan küresel para politikasında sıkılaşma sürecinin başlaması, diğer taraftan sürmekte olan savaşın doğrudan ve dolaylı menfi etkileri, potansiyel projeler için finansman ihtiyacını artırdı. Finansman ihtiyacının karşılanması faaliyetleri kapsamında TMB, başta Türk Eximbank olmak üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Danimarka Eximbank’ı (EKF) gibi uluslararası kalkınma bankaları ve ihracat kredi kuruluşları ile yakın temaslar yürütüyor.

100 bin Türk iş gücü için tek engel kaldı: Yurt içinde yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlamasıyla da öne çıkan inşaat sektörü, yurt dışı projelerde istihdam edilen Türk iş gücü sayısını gerekli düzenlemelerle orta vadede 100 bine çıkarmayı amaçlıyor. Her fırsatta TMB tarafından gündeme getirilen, yurt dışında müteahhitlik hizmetleri alanında istihdam edilecek iş gücüne gelir vergisi muafiyeti konusu karşılık buldu. Yurt dışında Türk iş gücü istihdamının önündeki bir diğer önemli engel de işçi-işveren uyuşmazlıklarının bazı avukatlık büroları tarafından istismar edilmek suretiyle önemli bir sorun halini almış olması. Bu konuda açılan davalara yönelik Yargıtay’ın 2020 yılı sonunda aldığı emsal kararların içtihat haline getirilmesi ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri konulu davalar için ihtisaslaşmış sınırlı sayıda mahkemenin görevlendirilmesi talebi çerçevesinde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamının koordinasyonunda Adalet Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışılıyor.

Tmb, start-up’ları üyeleriyle buluşturuyor: Yurt dışı pazarda ayrıca Batılı teknik müşavirlik firmalarının ağırlıkla yer aldığı projelere kredi sağlayan uluslararası finans kuruluşlarının kriterleri arasında “Yeşil inşaat, döngüsel ekonomi” gibi unsurlara yer verdikleri görülüyor. Türkiye’de ve dünyada inşaat projelerindeki kârlılıkların azalması da dijitalleşmeyi bir zorunluluk haline getiriyor. Türk inşaat sektöründe Yapı Bilgi Modellemesi sıklıkla kullanılmaktayken; zenginleştirilmiş gerçeklik, blok zincir ve akıllı sözleşme gibi uygulamalar henüz alan bulamadı. Ülkemizde yeni ve dijital inşaat teknolojileri üzerine kurulmuş “Start-up” girişimlerinin desteklenmesi konusunu önceliklendiren TMB, bir süredir bu konuda bir platform işlevi görerek start-up girişimleri ile üyelerini yenilikçi/inovatif çözümler konusunda bir araya getiriyor.