Topraktan çıkan a’ltın
-
-
Topraktan çıkan altın Topraktan çıkan altın! Kilosu 2 bin TL’ye alıcı buluyor… Metrekareye düşen gelir bazında oldukça karlı olan ve üreticinin yüzünü güldüren salebin hasadına başlandı. Son yıllarda Türkiye’de bitkisel üretime oldukça önem veriliyor.Topraktan çıkan altın! Kilosu 2 bin TL’ye alıcı buluyor…Ayrıntılar diğer sayfada haberimiz detayındadır..HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN FOTOĞRAF ÜZERİNE T’IKLAYINIZ..
-
-
Topraktan çıkan altın Bu çerçevede Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde 2016 yılında izinle salep ekimine başlayan çiftçilerin sayısı geçen sürede 7 kişiden 150’ye çıktı. Son yıllarda oldukça artan salep üreticisi sayısına rağmen, kuru salebin kilosu 2 bin TL’ye satılabiliyor “7 olan salep üreticisinin sayısı 150’ye çıktı”Salep üretimine olan ilginin artığını ifade eden 19 Mayıs İlçesi Ekolojik Üreticiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Karaman, “2016 yılında bakanlıktan alınan izinle 19 Mayıs’ta salep üretimine başladık. Doğadan alınan salepleri tarlalarımıza diktik. O dönem 7 çiftçiyle birlikte başladığımız salep üretimini şu anda 150 çiftçiyle birlikte yapıyoruz. Samsun’da 60 dönüm alanda salep üretiliyor. Bunun çoğu çoğaltma amacıyla yapıldığından 6-7 yıldır salep üretenler sadece salep satımına geçebildiler. Çiftçilerimiz son 2-3 yıldır para kazanmaya başladılar. Düzgün koşullar sağlandığında dekarda 200 bin adet fideniz olabiliyor. Salep çiçeklenme başlangıcından çiçeklenmenin kozaya dönüşe kadar hasat edilebiliyor. Hasatta çoğalan yumruları alıp, anaç fideyi yumrusuyla birlikte tekrar geri dikiyoruz. Böylece aynı alandan seneye daha fazla yumru elde ederiz” dedi. “Yaşı 250, kurusu 2 bin TL’ye satılıyor”Kurutulmuş salebin toz halinde yaşına göre daha pahalıya alıcı bulduğunu dile getiren Hakkı Karaman, “Düzgün ekim yapıldığında dönümden 800 kilo ile 1 ton arasında ürün alınabiliyor. İklim değişikliğine göre bu verim 500-600 kiloya kadar düşebiliyor. Dönümünde yaş fideyi üreticiden kilosu 250 TL’ye alıyoruz. Çiftçimiz bunu kendi kurutursa kilosunu 2 bin TL’den alıyoruz. Salep, dönüm alandan alınan verim ve kar oranı bakımından diğer ürünlerden oldukça kazançlıdır. Karadeniz Bölgesi salep üretimi için oldukça uygun. Salep topraktan gıda almıyor. Tamamen nemden oluşan bakterilerle, mikoriza mantarlarla yetiştiği kanıtlandı. Bu bölgelerde verim yüksekliği yaşıyoruz. Daha çok küçük alanda üretim yapan çiftçileri yönlendirmek amaçlı bunu biz tavsiye ediyoruz” diye konuştu. “Üretilen salep Türkiye’deki ihtiyacı karşılamıyor”Türkiye’nin salep ihtiyacının karşılanması ve ihraç edilebilmesi için daha çok salep üretilmesi gerektiğinin de altını çizen Karaman, “Son yıllarda salep yetiştirmek isteyen çiftçiler, yönetmeliğe takılıyor. Bu yılın sonunda yönetmelik düzenlemesi yapılacağı bizlere söylendi. Bu yönetmelikle birlikte vatandaşların salep yetiştirmesi de daha kolaylaşacak. Şu anda ülkede yapılan üretim, Türkiye’nin ihtiyacını karşılamıyor. Şu anda 40 ton bir üretim yapsak çoğaltma nedeniyle bunun sadece 15 tonu pazara satılıyor. Bu üretimin en az bin tona kadar çıkması gerekiyor. Şu anda Samsun’da 150 çiftçi yılda tamamı hasat edilse 30 ton salep üretebiliyor. Çoğaltma nedeniyle en fazla 10 tonu pazara inebilir. Türkiye piyasasını düşünürsek hem sıcak salep içiminde hem dondurmada kullanacak olursak yaklaşık yaş olarak 500 veya bin ton arasında üretim olması lazım” şeklinde konuştu. Salep hakkında bilgi Salep otsu ve köklü bir bitkidir. Özellikle içerdiği glikomannan maddesi nedeniyle dondurma üretiminde sıklıkla kullanılır. Enerji veren, göğsü yumuşatan, zihnin çalışma kuvvetini artıran, kabızlık ile ishali engelleyen ve daha birçok konuda vücuda ciddi anlamda destek sağlayan salep, taşıdığı tohum ile de girişimciler içinde ciddi fırsatlar sağlıyor. Kayseri’de sertliğiyle ve çene yapısına birçok faydasıyla bilinen kenger sakızının kilosu 2 bin 500 TL’den satılıyor. Kenger bitkisinin kökünden elde edilen, kendine has, hoş bir kokusu ve tadı bulunan kenger sakızı, 1 ay çiğnense bile bayatlamıyor. Düzenli olarak çiğnendiği takdirde sindirim problemlerini ortadan kaldıran, mide ağrısı ve şişkinliğe iyi gelen, iştah açıcı özelliği ve çene kaslarını güçlendirmesiyle bilinen kenger sakızı, birçok faydası ile vatandaşlardan da ilgili görüyor. Kenger sakızının sert bir sakız olduğunu ancak çiğnedikçe yumuşadığını ve güzel bir aroma ortaya çıkardığını söyleyen esnaf Behzat Doğdu şu ifadeleri kullandı: KİLOSU 2 BİN 500 TL “Bu sakız kenger bitkisinden çıkar. Temmuz ayı gibi toprağı eşerler ve bu bitkinin altından akan süt donarak, sakız olur. Şu anda sakız olarak çiğneniyor. Bunun birçok faydası daha var. Yüz felci, migren ağrısı, kulak tıkanması, gastrit gibi rahatsızlığı bulunan vatandaşlar için faydalıdır. Dolabın normal bir gözüne koyduğunuzda bu sakız aynı tazelikte 1 buçuk yıl durur. Sulu vaziyette koymanız gerekiyor. Bu sayede 1 buçuk yıl durur. Bu sakız biraz serttir. Çiğnedikçe yumuşar, yumuşadıkça da harika bir tadı olur. Güzel bir aroması olur. Normalde bunun kilosu 2 bin 500 TL. Şu anda boksörler dahil çene kaslarını geliştirmek için bizden bu sakızı alıyor. Çünkü bu sert olduğu için çene kaslarını geliştirir.” Doğdu, “Ailelerin çocuklarına çiğnetmelerini tavsiye ederim. Yeni nesil çocuklarımıza bu sakızı öğretelim ki kültür ölmesin. Fiyatlar tane olarak ise 5 TL’den başlıyor, 10 TL’ye kadar var.” dedi. Büyüklüğüne ve beyazlığına göre fiyatlarının değiştini söyleyen Doğdu, “Bu sakız yaklaşık 50-60 yıldır satılır. Herkesin bu sakızı çiğnemesini öneririm. Çünkü daha önceden diğer sakızlar yokken anneannelerimizi, babaannelerimizin çiğnedikleri sakızlar bunlardı” şeklinde konuştu. Mersin’de ‘Eğriçayır Yaylası’nda 300 yıldır organik olan üretilen ve dünyanın en iyisi seçilen bu yılda 4 madalya birden alan balın Total Anti Mikrobiyal Aktivite (TA) değerlerine sahip olduğu değerinin ise 16,5 olduğu yapılan çalışma ile tescillendi. Yurt dışındaki benzer balların fiyatının ise 500 Dolar’a kadar alıcı bulduğu öğrenildi. Dünya Arıcılık Örgütü Apomondia’ da dünyanın en iyi balı seçilerek Türkiye’yi gururlandıran Mersinli arıcı Celal Çay, MÜ Gıda Mühendisliği’nden, Prof. Dr. Mahir Turhan’la yeni bir çalışma yaptı. Dünyada tedavi amaçlı kullanılan balları tespit eden arıcı Çay ve Prof. Dr. Turhan bölgede elde edilen balları İngiltere’de araştırma yapan laboratuvarda incele yaptırdı. Eğriçayır Yaylası’nda üretilen çiçek balının TA değerinin dünya standartlarında olduğunu tescillendi. Kısaca adı TA olan sistemde yer alan balların, tedavide kullanılmalarının yanı sıra dünyanın en pahalı balları olma özelliğini taşıdığı öğrenildi. Yapılan çalışmayla ilk defa bir Türk balının, dünyanın en pahalı ballarıyla aynı özelliğe sahip olduğu ortaya çıkmış oldu. TA değeri 16,5 çıkan Eğriçayır Yaylası balının yurt dışındaki benzerlerinin kilogramının 500 Dolar’a kadar satıldığı belirtildi. “Balımızın anti mikrobiyal özelliğinin çok yüksek olduğunu tespit ettik” Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren arıcı Celal Çay,” Mersin Toroslarında, Eğriçayır Yaylası’nda 300 yıldan fazladır organik bal üretiyoruz. 2019 Yılında Montreal’de, Kanada’da balımız dünyanın en iyi balığı seçildi ve insanlar balımızı daha çok şifa ve tedavi amaçlı kullanıyor.