Troia Kazıları

Troia’nın efsane haline gelen kazı hikayesi ve kazıcı Schliemann’ın renkli kişiliği Troia antik kentini çok daha ilgi alanı haline getirmiştir. Schliemann’dan önce de bu bölgeye Fr. Le Chevalier (1785), mimar A. F. Mauduit (1811), Fransa Büyükelçisi Choiseul-Gouffier (1818) ve Ch. Texier (1833) gibi seyyah ve bilginlerin geldiği bilinmektedir.

Bunlar Troas bölgesinde küçük sondajlar yaparak neticeleri memleketlerine döndüklerinde kitap halinde yayınlamışlardır. Yine Schliemann’dan önce 1863-65 yılları arasında İngiliz Frank Calvert’in de birçok yerde mühim sondajlar yaparak eserler topladığını görürüz. Calvert arkeolojik saha olabilecek yerleri satın almış ve buralarda dilediğince sondajlar yapmıştır. Bunlar arasında Hisarlıktepe ve onun bulunduğu geniş arazi de vardır. Troia’nın 6 km. güneyindeki bir tepede birçok prehistorik eser ele geçirilmiştir. Akçaköy yakınındaki Apollon Tapınağı’nı bulması da ayrı bir önem taşır. Böylece Calvert’e Çanakkale bölgesinde ilk araştırma yapan kişi diyebiliriz. Bu yüzdendir ki 1868’de Schliemann Çanakkale’ye ayak bastığı zaman Calvert’in rehberliğine muhtaç olmuş ve onun sayesinde Troia’yı bulmuştur.

Schliemann Kimdir?

O Macklenburglu bir papazın oğludur. Daha ilkokul çağlarında Homeros’u ezberlemiş, ona adeta âşık olmuştur. 14 yaşında bir bakkal çırağı iken ağır işi yanında Homeros’u daha iyi anlamak için 6 ay gibi kısa bir zamanda İngilizce, Fransızca ve Rusça’yı öğrenmiş, 1863 yılında da Homeros’u satır satır, kelime kelime ezberlemiştir. ABD ve Rusya ile yaptığı ticaret sayesinde çok zenginleşmiş, zengin bir dul olan Sophie ile ikinci evliliğini yaparak dünyanın sayılı zenginleri arasına girmiştir. Artık hayalindeki Homer Troia’sını bulabilir, Akha ve Troia ordularının savaştığı toprakları görüp, o havayı teneffüs edebilirdi. Vakit geçirmeden de tatbikata geçerek 1868’de Çanakkale’ye gelir.

Homer’in Troia’sının izinde

Schliemann Troia’yı aramaya önce Pınarbaşı’ndan başlamış, ama burası Homeros’taki ve hayalindeki yerlere hiç uymamıştır. Tetkiklerine Ballı Dağ’da devam etmişse de İda Dağı görülmediği için burayı da terk etmek mecburiyetinde kalır.

İntepe’de de kazılar yapmış, bir at iskeletinden başka bir şey bulamamıştır. En sonunda Calvert’in yol göstermesi ile Hisarlık höyüğüne gelir. Burası İliada’da anlatılanlara en uygun yerdir. Kazmaya karar vererek Almanya’ya döner.

1870’de Troia’yı kazmaya başlar. Fakat hem izni olmadığı için, hem de arsa sahibinin şikâyeti üzerine kazılar durur. Schliemann uzun uğraş- lardan sonra izin alarak Troia’ya gelir. 1871’de 80 işçisi ile Troia’nın kuzeyindeki yarmada 10 metre kadar aşağıya iner. 1872’de mühendisi ve 150 işçisiyle Mart ayında tekrar Troia’da görülür. 33 ve 71 metre genişliğindeki yarmalarda 16 metrede ana toprağı bulmuştur. Priamos’un hazinesini bulma hevesiyle maalesef önüne gelen tabakaları ortadan kaldırmıştır. Güneyde açtığı yarmada Roma ve Helenistik eserlere rastlamış, onlar da Schliemann’ın gadrine uğramışlardır. Hele o muhteşem Athena Tapınağı’nı ortadan kaldırması, Troia’yı bulmasıyla kazandığı başarıdan sonra en büyük hatasıdır. Şehrin kuzey surları da aynı bahtsızlığa uğramıştır. 1873’te 160 işçisiyle yine Troia’dadır ve her yerde sondajlar yapıp her tarafı didiklemektedir. 31 Mayıs 1873’te ansızın hayalinin gerçekleştiğini görür ve işçileri evlerine yollayarak Priamos’un zannettiği hazineyi bulur. Daha sonra bunları Calvert’in çiftliğine taşır. 17 Haziran’da kazıya son vererek hazineyi Yunanistan’a, sonra da Almanya’ya kaçırırlar.

Kalan işçilerde, altın avadanlıklar bulununca, Schliemann’ın hazineyi bularak kaçtığı anlaşılır.

Schliemann 1874 yılında Mora’da kazı yapmaktadır. Osmanlı hükümeti Schliemann aleyhine dava açmıştır. Atina’da kurulan mahkeme onun 10.000 frank para cezası ile 3 ay Türk müzeleri için Troia’da çalışmasına karar verir. Schliemann 10.000 yerine 50.000 frank verip Osmanlı hükümetinin öfkesini yatıştırdıktan sonra 1876 yılında yeni bir fermanla Troia’da gö- rülür. Vali İbrahim Paşa, İzzet Efendi’yi kazı komiseri olarak Troia’ya gönderir. İzzet Efendi göz açtırmadığı için Schliemann Atina’ya dönmeye mecbur kalır. Buradan yabancı basınla Osmanlı hükümetine baskı yaparak valiyi Çanakkale’den aldırtır.

1878’de İngiltere büyükelçisi vasıtasıyla aldığı yeni bir fermanla tekrar Troia’ya gelir. Şimdi yanında hükümetin bir komiseri ve 10 jandarması vardır. Bulunan eserlerin 2/3’ü Türk hükümetine kalacaktır. 1879’da beşinci çalışma devresinde tekrar Troia’dadır. Prof. R.Virchow ve Fr. E. Burnouf, Schliemann’a yardımcı olarak gelmişlerdir. Kuzey tarafta yine bazı hazineler ele geçirilir.

1882 yılına kadar Schliemann ile alay edilmiş, Homer’in Troiası’nı bulamadığı ve onun bir şarlatan olduğu söylenmiştir. 1889’da Paris’te Prehistorik Arkeoloji Kongresi toplanmıştır, bir üyesi de Schliemann’dır. Burada ona hakarete varan ithamlar yapılmış, buna kızan Schliemann heyeti Troia’ya davet etmiştir.

Schliemann, Henri Babin, Alman Rudolf Virchow, Carl Humann, Dr. Charles Waldstein, Dr. Friedrich von Duhn ve Calvert’in teşkil ettiği heyet önünde kazı yapar. Bu heyete Türk müzeleri müdürü Osman Hamdi Bey başkanlık eder.

30 Mart 1890 tarihinde bilginler heyeti bir tutanakla Schliemann’ın haklı olduğunu ve Homer’in Troiası’nın burası olduğunu dünyaya ilan ederler. Ancak Schliemann bir sene sonra başarısının tadını çıkaramadan ölür. Bundan sonra kazılara mimar Dörpfeld devam eder.

1890’dan itibaren başlayan bu kazı mevsimine ikinci safha demek lazım gelir. Zira Schliemann’ın düzensiz kazıları bitmiş, düzenli bir kazıya geçilmiştir. 1893’te Dörpfeld ile beraber arkeolog Alfred Bruckner, prehistoryacı Max Weigel ve mimar Wilbert Troia’da bilimsel araş- tırmalarına devam ederler.

Schliemann’ın bulduğu hazine II. Dünya Savaşı sırasında Almanya’dan Rusya’ya götürülür, bugün bu hazine Moskova’daki Puşkin Müzesi’nde sergilenirken çok az kısmı da Berlin, Atina ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde yer alır.

III. Safha Troia Kazıları

Bu safha Cincinnati Üniversitesi’nden Carl Blegen başkanlığındaki bir heyet tarafından yaptı- rılan bir Amerikan kazısıdır. 1932 yılında değerli bilim adamlarından kurulmuş bu Amerikan heyeti üçüncü kez Troia’yı kazmaya karar vererek birinci kazı mevsimini açmışlar, büyük bilgin Dörpfeld’i de bu kazıya davet etmişlerdir. Bundan sonra yedi mevsim daha Troia’da çalışılarak en küçük teferruatına kadar inceleme yapılmıştır. Troia tabakalarının kronolojisini sağlam bir biçimde belirleyen Blegen kazı sonunda “Troy” adlı bir kitap yayınlamıştır.

Troia’da IV. Dönem kazıları 1988 yılında Tü- bingen Üniversitesi profesörlerinden Manfred Korfmann başkanlığında başlamış ve onun 2005 yılında ölümüne kadar sürmüştür. Bu kazılarda Prof. Korfmann Troia VII tabakasının Hitit İmparatorluğu’nun Wilusa adıyla Hititlerin uç beyliği olduğunu bir mühürle ispatlamıştır. Aşağı Şehir’de yapılan bu kazılar Koffman’ın zamansız ölümü üzerine durmuşsa da 2014 yılında yeniden başlayacaktır.