Kaan AYDOS
Tüp bebek tedavisine alınan çiftlerin yaklaşık yarısına yakınında bir neden bulunamamakta ve “izah edilemeyen infertilite” olarak kalmaktadır. Oysa FSH hormon uygulamasından sonra gebelik şansının anlamlı derecede artacağı gösterildi. Geçtiğimiz sene dünyanın değişik merkezlerinden 614 hasta üzerinde yapılan bir meta-analizde, eğer erkeğe FSH hormon stimülasyonu yapılırsa doğal yolla ya da tüp bebek sonrasında gebelik başarısının 1.6 ile 4.5 kat arasında artacağı ortaya kondu (Santi 2015). Hiç kuşkusuz burada hasta seçimi önemli olmakta. Her hastada aynı sonuç alınamaz, özellikle böyle bir uygulama için erkeğin bazal FSH değerinin normal sınırları aşmamış olması gerekmekte. Şayet bu kriterlere uyulursa, hastaların yarısında sperm değerleri ciddi derecede yükselebilir.
Diğer yandan, tüp bebeğin başarısı sınırlı olup, çoğu merkezde %30-50 arasında kalmaktadır. İşte bu sıkıntıları gidermek amacıyla yakın tarihte İtalya’nın Floransa Üniversitesinde yeni bir uygulama önerildi. Buna göre tüp bebeğe girecek çiftlerde, uygulama öncesi 1 ay süreyle FSH hormonu verilmesi, yumurtanın fertilize olma başarısını anlamlı ölçüde artıracaktır (Casamonti 2017).
Bu çalışmada araştırıcılar spermin yumurtayı dölleyebilme başarısını Hyalüronik asit bağlanma testi (HBA) ile ölçtüler. Çünkü sadece normal olgunlaşmış spermler yüzeylerinde hyalüronik asit reseptörleri geliştirirler. Böyle spermlerin genetik malzemeleri de sağlıklı gelişmiş demektir. Dolayısıyla yumurta ile birleşme ve gebelik oluşturma başarıları da artar. Gerçekten de, spermleri HBA testini geçen erkeklerin ICSI ile tüp bebek yapmak yerine aşılama ya da doğal yolla gebelik elde etme şansı da var demektir (Huszar 2002, 2007). Eğer HBA testi %65’in altında kalıyorsa, tüp bebekte gebelik şansları da önemli ölçüde düşer (Worrilow 2013). Dolayısıyla HBA, hem spermin olgunlaşma derecesini hem de gebelik başarısını gösteren önemli bir testtir.
Yukarıda bahsettiğimiz çalışma, FSH alan erkeklerin spermlerinin büyük kısmının HBA testini başarıyla geçtiklerini, yani yumurtayı dölleyebilme kapasitelerinin arttığını ortaya çıkardı. İlginç olanı, kısa süreli bir tedavinin de aynı başarıyı sağlayabilmiş olmasıydı. Yani sadece 1 ay ve düşük doz FSH ile de spermin başarısı artabilmekte. Klasik görüş, FSH tedavisinin 3 ila 6 ay uygulanması şeklindedir. Oysa kısa süreli uygulamalar da aynı başarıyı sağlayabilmekte. “Kısa süreli stimülasyon protokolü” olarak adlandırılan bu uygulama, tüp bebeğe girecek erkeklerin, tüp bebek öncesi 1 ay süreyle haftada 3 kez 75 ünite FSH alması şeklinde tanımlanmakta. Bu durumda erkeklerde FSH tedavisi 2 protokole göre yapılabilir: “uzun protokol” ve “kısa protokol” (Attia 2013, Santi 2015).
Ancak erkekte sperm üretiminden sorumlu 2 önemli hormon vardır; FSH ve Testosteron. Sağlıklı bir sperm üretimi için her ikisinin de testiste yeterli seviyelerde bulunması gerekir. Tek başına FSH tedavisinin yapılabilmesi için, testis içi testosteronunun da normal olması gerekir. Eğer bu da düşükse, HCG ile kombine edilmelidir.
Kısa süreli protokolün izahı, FSH’nın sperm üretiminin son basamağı olan spermiyogenez evresini düzenlemesiyle yapılmakta. Bu evrede FSH ikinci mayoz bölünmeyi ve yuvarlak spermatidlerin kuyruk gelişimini başlatmalarını destekler. FSH eksik ise, sperm DNA’sında histon-protamin proteinleri arasındaki yer değiştirme gerçekleşemez ve neticede sperm kromatini yani genetik malzemesinin yapısı bozulur (Krishnamurthy 2000). Gerçekten de FSH tedavisi verilen erkeklerde DNA yapısının daha sağlıklı geliştiği gösterilmiştir (Piomboni 2009). Bunlarda DNA hasarı anlamlı derecede azalır (Ruvolo 2013). İşte, HBA testi bozuk olup kısa süreli protokole göre tedavi alan erkeklerin %46’ında, yani yarıya yakınında test sonuçları normale gelmekte. Bu da spermlerin yumurtayı fertilize edebilme başarılarının artacağını gösterir. Eğer tedavi 3 aya kadar uzatılırsa sperm sayı ve hareketinde de anlamlı düzelme kaydedilmekte.
Netice olarak bu çalışma, FSH değeri normal olan (1.5 ile 8 IU/L arasında) infertil erkeklerde kısa süreli protokole göre 1 ay süreyle günaşırı 75 ünite FSH verilmesinin hem sperm parametrelerini düzelteceğini hem de spermlerin yumurtayı dölleyebilme kapasitesini gösteren HBA testini başarıyla geçeceklerini göstermiştir. Ancak en önemli husus, böyle bir tedaviye girecek erkeklerin iyi seçilmesi gerekliliğidir. Ayrıca hormon tedavilerinin ciddi yan etkileri olabilir. O yüzden hastaların çok sıkı yakın takibi şarttır. Yine de kesin bir kanıya varmak için daha fazla hastadan gelecek sonuçları beklemek uygun olacaktır.