İçindekiler
Suç: tipik, hukuka aykırı kusurlu harekettir. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu.
Genel hareket suçu TCK m. 125’de düzenlenmiştir. Buna göre mağdurun onur şeref ve haysiyetini rencide edecek şekilde söylemde bulunan veya fiil isnat eden fail cezalandırılmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ise bu fiillerin doğrudan cumhurbaşkanına işlenmesi halinde vücut bulmaktadır. Suç TCK’da her ne kadar devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar bölümünde yer alsa da düzenleniş şekli itibari ile koruduğu hukuki değer cumhurbaşkanlığı makamı değil doğrudan cumhurbaşkanının şeref ve haysiyetidir.
Suçun tanımına uygun olup olmadığı Anadolu Yakası ceza avukatı ile tespit olunabilir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu TCK da devlete karşı suçlar kurumunda yer almaktadır. Genel hakaret suçu ise şerefe karşı suçlar bölümünde yer almaktadır. Suç doğrudan doğruya devleti temsil eden gerçek kişiye işlenmektedir. Lakin devletin siyasi yapısı kişiye karşı işlenen hakaret suçuna nazaran daha önemli görülmüş ve bu suç ayrıca düzenlenmiştir.
Hakaret suçu mağdura karşı şeref, haysiyet ve onurunu rencide edecek şekilde söylemde bulunmak veya somut bir fiil isnat etmek suretiyle gerçekleşmektedir. Bu elemlerin doğrudan cumhurbaşkanına karşı işlenmesi halinde ise bu suç oluşmaktadır. Fiilin yüze karşı yahut yoklukta işlenmesi suç bakımından herhangi bir ayrım oluşturmamaktadır. Gıyaben işlenen hakaret suçunun oluşması için failin en az bir kişinin duyabileceği şekilde failin suç fiilini gerçekleştirmesi halinde suç oluşur.
Bu suç kapsamında var olan unsurları incelemeden önce suçun koruduğu hukuki değeri tespit etmek isabetli olacaktır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ceza kanunumuzda devlete karşı suçlar suçlar bölümünde yer almaktadır. Cumhurbaşkanı devleti temsil etmektedir. Dolayısı ile bu suçla korunan hukuki değer Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıdır.
Suçun unsurları tipiklik, hukuka aykırılık ve kusurluluktur. Tipiklik işlenmiş olan fiilin ceza kanununda düzenlenen suçlardan birini ihlal eden fiil olarak tanımlanabilir. Maddi ve manevi unsurlar olmak üzere tasniflenmektedir. Maddi unsurlar hareket, netice, nedensellik bağı, objektif isnadiyet olarak dört farklı kategoride incelenmektedir. Manevi unsurlar ise kast, taksir, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç olarak üç farklı kategoride incelenir.
Bu suçun faili herkes olabilir . Özgü suç niteliği bulunmamaktadır. Özgü suçlar failin yalnız belirli kişiler olabileceği suçlar olarak tanımlanabilir. Suçun konusunu genel hakaret suçunun tipik eylemlerinin doğrudan cumhurbaşkanına işlenmesi ve makamının saygınlığını zedelemesi oluşturmaktadır. Hakaret suçları doğrudan mağdurun kişiliğine karşı işlenmekte olması sebebi ile bu suçun mağduru cumhurbaşkanıdır. Suçun koruduğu hukuki değer makam saygınlığı olmasından mütevellit cumhurbaşkanının temsil ettiği makamda suçun mağduru sayılmalıdır.
Cumhurbaşkanlığına hakaret suçu serbest hareketli bir suçtur. Bu suç doğrudan cumhurbaşkanının kişiliğine karşı işlenmektedir . Dolayısı ile mağdur olan kişi cumhurbaşkanı sıfatını suç işlendiği zamanda kazanmış olmalıdır. Yargıtay’a göre bu sıfat seçimle değil kişinin and içmesiyle başlamaktadır. And içmemiş veya görevi sona eren kişiye karşı işlenen hakaret suçu ise bu kapsamda değil genel hakaret suçu kapmasında değerlendirilmelidir. (CGK 02.04.1990 tarih 84/106 sy karar) Hakaretin tanımı da TCK m.299 da değil genel hakaret suçu olan TCK m. 125 kurumunda düzenlenmektedir. Buna göre hakaret kişinin onur, şeref ve haysiyetini rencide edecek şekilde her türlü söylem, imalı yazı, resim, şarkı ve her nevi nefret belirtisi gösteren fiil olarak gerçekleştirilebilir.
Bu suçun koruduğu değer bakımından devletin saygınlığı ön planda tutulması dolayısı ile fiilin yalnız cumhurbaşkanının görevinden dolayı olması şartı aranmamış geniş yorumlanarak doğrudan kişiliğine karşı yapılan hakaretin de busuça vücut vermesi için yeterli görülmüştür. Ayrıca bu suç çoğunlukla gıyaben işlenmektedir. Gıyaben işlenmesi halinde genel hakaret suçuna göre alan daraltılmış fiili yalnız bir kişinin duyması suç bakımından yeterli görülmüştür. Genel hakaret suçunun gıyaben işlenebilmesi ise fiilin, fail hariç üç kişinin öğrenmesi şartı aranmıştır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun manevi unsuru ise kasıttır. Fail suçu işlediğini bilmeli ve bu suçu işlemeyi istemelidir. Suçun herhangi bir saik veya maksatla işlenmesi aranmamaktadır. Bu nedenle özel bir kast hali yoktur. Genel kastın varlığı suça vücut veren fiil-fail bakımından yeterli görülmüştür.
Suçun hukuk uygun olmasın için ceza kanunun ikinci bölümünde yer alan ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlerin varlığı gerekmektedir. Bu suçun oluşmaması lakin düşüncenin belirtilmesi belli sınırlar dâhilinde kişinin doğal hakkı olan ifade özgürlüğünü temsil etmektedir. İfade özgürlüğünün sınırları iyi belirlenmelidir. Buna göre; eylemin iftira, küfür, müstehcen içerikli söz, yazı, resim, açıklamalar ve hukuk düzenini, toplumun salahiyetini bozan savaş kışkırtıcılığı, ayrımcılık, düşmanlık, şiddet yaratmaya yönelik fiiller Yargıtay uygulamasına göre ifade özgürlüğü kapsamına alınmamakta ve suç sayılarak ceza yaptırımına tabi tutulmaktadır. Yargıtay’ın siyasiler için hakaret suçu uygulaması farklıdır. Siyasiler ve kamuya mal olmuş kişiler diğer insanlara göre eleştirilere daha çok açık olmalılardır. Ancak bu eleştiriler her ne kadar geniş yorumlansa da hakaret düzeyine varmamalıdır. (Yargıtay Kararı- 16. CD.E.2016/4300 K.2017/3529 tarih 23.3.2017)
Madde 299: (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun temel hali hükümdeki gibidir. Suç serbest hareketli bir suçtur. Hakaretin tanımı ise genel hakaret suçunda düzenlenmiştir. Buna göre; ‘’Madde 125 (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)45 veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi’ ’olarak tanım yapılmaktadır.
Bu suç özel bir suç olduğu için Kartal ceza avukatı ile sürecin yürütülmesi gerekir.
Madde 299: (2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
Ceza kanununda aleniyet madde gerekçelerinde ‘’ fiilin gerçekleştiği koşullar itibari ile belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilir olma ’’ şeklinde tanımlanmıştır. Bu suç kapsamında aleniyet örnekleri çeşitlidir. Fiilin sosyal mecralarda, bir sokakta işlenmesi yani herkese açık herhangi bir platformda gerçekleşmesi aleniyet için yeterli bir kıstas olmaktadır.
Suç kapsamında daha az bir yaptırımla karşılaşılan herhangi bir hal düzenlenmemektedir.
Daha az cezayı gerektiren haller kanunda sayılmıştır. Bunların mahkemeye hatırlatılması Pendik ceza avukatı ile olacaktır.
Suçların özel görünüş biçimleri içtima ( TCKm.42), teşebbüs (TCK m.35) ve iştiraktir( TCK m. 37). Teşebbüs, failin fiili işlemek için harekete geçmesi fakat elinde olmayan nedenlerle fiili gerçekleştirememesi olarak tanımlanmaktır. Cumhurbaşkanına hakaret suçunda teşebbüs ise nadir olarak gerçekleşmektedir. Örneğin hakaret içerikli bir video kaydı alındığında lakin henüz suç teşkil edecek icrai hareketin yani bir kişi dahi duymadan fiil gerçekleştirilememesi halinde teşebbüs mümkün olacaktır.
İştirak fiili ise kanunumuzda azmettiren, yardım eden veya müşterek fail olarak düzenlenmiştir. Bu suç kapsamında her türlü iştirak mümkündür. Hakaret fiilini birlikte gerçekleştirenler müşterek fail olarak cezalandırılacaklardır. Fail fiili kanunda yer alan biçimiyle bir başkasına yaptırması halinde azmettiren olarak sorumlu tutulacaktır. Fiile herhangi bir şekilde örneğin fiilin yayılmasına yardım eden fail ise şerik sıfatıyla sorumu olacaktır.
İçtima bakımından incelenmesi gereken hüküm ise TCK m.41 zincirleme suç kurumudur. Çünkü fail hakaret eylemini farklı zamanlarda birden çok kez işlemesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanmalıdır.
Bu suç için herhangi bir indirim hali madde kapsamında düzenlenmemiştir. Genel hükümlere göre indirim halleri koşulların varlığı halinde uygulanabilir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunda indirim hallerinin tespiti için İstanbul ceza avukatı hukuki yardımı alınabilir.
Adli para cezası kısa süreli hapis cezalarında uygulanan veya hapis cezasıyla birlikte hükmedilen bir yaptırımdır. TCK m. 49 kurumunda adli para cezasının azami sınırı bir yıl olarak düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun azami sınırı bir yıldır. Bu suç için hükmolunan yaptırım adli para cezasına çevrilebilir.
Cezanın ertelenmesi ceza kanunumuzda mahkûmiyetin 2 yıl veya daha az süreli olması halinde cezanın infaz kurumunda değil denetimli serbestlik ile tamamlanması mümkün kılınmıştır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu için kanunda öngörülen ceza miktarı bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. Somut olay kapsamında verilen ceza iki yılın altında kaldığı takdirde cezada erteleme söz konusu olabilecektir.
HAGB sanık hakkında verilen cezanın kanundaki koşulların varlığı halinde sanığın belirli bir süre içinde herhangi bir suç işlemediği takdirde; yargılandığı suçu hiç işlememiş gibi sayılması olarak açıklanabilir.
HAGB CMK m. 231 kurumunda düzenlenmiştir. Buna göre; sanık hakkında hükmolunan ceza miktarı 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise sanığın kanun hükmündeki koşulları taşımasıyla beraber mahkemece sanık hakkında HAGB kararı verilebilecektir. Bu karar sanığın rızasına bağlanmıştır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunda koşulların varlığı halinde HABG kararı verilebilecektir.
Soruşturma sürecinin başlaması kanunumuzda resen soruşturma aşamasının başlaması ve şikâyet üzerine başlaması olarak iki ayrı kategoriye ayrılmaktadır. Şikâyete tabi suç için o suç özelinde düzenlenen kanun maddesinde özellikle şikâyete tabi olduğu belirtilmelidir.
Kanunda cumhurbaşkanına hakaret suçu için şikâyet düzenlenmemiştir. Bu suç resen soruşturmaya tabi bir suçtur. Cumhuriyet savcısı suçu öğrenir öğrenmez fiilin cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığını araştırmalıdır. Basit şüphenin varlığı halinde soruşturma aşamasını başlatır.
Suçların kovuşturulması için Cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasını tamamlayıp iddianame hazırlaması ile birlikte başlamaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu için TCK m. 299- (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlanmıştır. Buna göre soruşturma aşaması tamamlanan suçun kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için izin koşulu aranmaktadır. Lakin soruşturmanın yapılması için böyle bir koşul yoktur.
Şikâyete tabi suçlarda fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikâyetin varlığı ile soruşturma ve kovuşturma gerçekleştirilir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu şikâyete tabi bir suç değildir. Ancak genel dava zamanaşımı olan 8 yıl içinde soruşturma ve kovuşturulması yapılmalıdır.
Dava zamanaşımı TCK m. 66 kurumunda düzenlenmektedir. Maddeye göre beş yıldan fazla olmayan suçlarda dava zamanaşımı sekiz yıldır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu beş yılın altında kaldığı için zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ancak bu suçun basın arayıcılığı ile işlenmesi halinde Basın Kanunu m.26’daki hak düşürücü süreler gözetilmelidir.
Uzlaşmaya tabi suçlar CMK m. 253 kurumunda sayılmaktadır. Bunlar sınırlı sayıdadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu bu madde kapsamına alınmamıştır. Uzlaşmaya tabi bir suç değildir.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için kanunda madde kapsamında düzenlenen aleni bir hüküm olması gerekmektedir. Failin işlediği suçtan dolayı verdiği zararları düzeltmek istemesi etkin pişmanlık olarak tanımlanabilir. Bu suç için kanunda etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir.
Görevli mahkemenin tespitinde cezanın üst sınırı önem taşımaktadır. Üst sınırı on yıl ve daha fazla hapis cezası öngörülen suçlar Ağır Ceza Mahkemesinde, bu sınırın altında kalan suçlar Asliye Ceza Mahkemesinde görülmektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun üst sınırı üç yıl olması dolayısıyla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Gözaltı CMK m.91 kurumunda düzenlenmektedir. Hükme göre cumhurbaşkanına hakaret suçu için gözaltı hükümleri uygulanabilir.
Tutukluluk CMK m. 104 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Hükme göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmeyen suçlarda tutukluluk en çok 1 yıl, görevi içerisindeki suçlarda en çok 2 yıl süreyle tutukluluk uygulanabilir. Bu süre hükmolunan cezadan mahsup edilmektedir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu Asliye Ceza Mahkemesinin görevi alanındadır. Buna göre mahkeme en çok bir yıl üreyle tutukluluk kararı verebilecektir.