Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği Atanamayan Sağlıkçılar İçin Sağlık Bakanlığı Önünde Eyleme Destek Verdi

image_pdf image_print

Saat 13.30’da İbni Sina Hastanesi Acil Servis önünde toplanan ataması yapılmayan sağlıkçılar, buradan Sağlık Bakanlığı önüne yürüdüler.
Atama bekleyen sağlıkçılar adına basın açıklamasını Aras Ali Altıntaş okudu.
Sağlık Bakanlığı önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından sağlık alanında örgütlü sendika ve meslek örgütleri temsilcileri de kısa konuşmalar gerçekleştirdi.
Derneğimiz Adına Başkan Nezaket Özgür de yapmış olduğu konuşmada “sağlık haftasında, 250 bin sağlık çalışanı atama beklerken, 150 binin üzerinde taşeron sağlık işçisinin kamu sağlık kurumlarında çalışıyor olması kabul edilemez olduğunu vurguladı. Planlama yapılmadan para kazanmak amaçlı açılan Özel Sağlık Meslek Liseleri ve Özel Sağlık Meslek Yüksek Okullarının iş garantisi vaatleri verilerek örgencileri ve ailelerin umutlarını boşa çıkardı. Bu okullardan mezun olan öğrencilerin mezun oldukları okullar nitelik bakımından yoksun bırakılarak sadece nicelikleri artırıldı. Plansız mezun olan Sağlık Elamanları güvencesiz çalışmaya mahkum bırakılmaktadır. Oysa ülkemizde sağlık alanında hala diplomasız çalışanların olduğu da acı bir gerçektir. Radyoloji Departmanlarının kar odaklı çalıştırılması güvencesiz çalışmanın yanı sıra çalışan ve toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Biz Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği olarak sağlıkta taşeron yok oluncaya, 250 bin atama bekleyen sağlıkçı atanana kadar mücadele edeceğiz.” dedi.
Atamayan Sağlıkcılar ınBasın Açıklaması
Basına ve Kamuoyuna, 12 Mart 2015
Kadro istiyoruz kendimiz ve halkın sağlığı için…
Her yıl sağlık meslek liseleri ve üniversiteler sağlık bölümünden binlerce mezun vermekte fakat kamuya alınan sağlıkçı sayısı devede kulak misali olup atama bekleyen sağlıkçıların sorunlarına çözüm olmak yerine daha da derin yaralar açıyor. Her geçen yıl lise ve üniversite kontenjanlarının artmasına rağmen atamalar ters orantılı olarak düşüyor. Son zamanlarda artan sağlıkta şiddet olaylarının sebeplerinden biri de şüphesiz sağlık personeli yetersizliğidir. Daha çok işin daha az sayıda çalışana yüklenmesinden, çalışanlar işlere yetişememekte ve tükenmektedir. Bu sebepten dolayı hem atanmış sağlık meslek mensuplarının bunaltıcı iş yüklerini azaltmak hem de yetersiz personel sayısı yüzünden artan şiddetin önüne geçmek ve atanamayan sağlıkçıların sorunlarına çare olması için artık bir atama yapılması elzem olmuştur.
Uzun bir süredir kamu sağlık kurumlarına atama yapılmaması, yoğun çalışma koşulları altında, fazla ve angarya çalışmaya mahkum edilen sağlık çalışanlarının iş yükünü arttırmakta, sağlık hizmeti sunumunu olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle de hem halkın ve sağlık çalışanlarının sağlığı için nisan ayında 40 bin atama yapılması başta olmak üzere atama bekleyen 250 bin civarındaki sağlık çalışanının bir an önce atamalarının yapılıp görevlerini icra etmeleri ve mağduriyetlerinin giderilmesi önemlidir.
Sağlık Bakanlığı temizlik, hastabakıcılık, yemekhane hizmetleri gibi hizmetleri tamamiyle taşeron şirketler eliyle yürüttürürken ne yazık ki, son günlerde hemşirelik, tıbbi sekreterlik, acil tıp teknisyenliği, Radyoloji, laboratuvar teknisyenliği gibi eğitim ve tecrübe gerektiren işleri de taşeronlaştırmayı hedeflemektedir.
Maalesef özel beceri, eğitim ve tecrübe gerektiren işlerin taşeron firmalar aracılığı ile yürütülmesi halkın sağlığının olumsuz etkilenmesine de ve sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde de problemler yaşanmasına neden olacaktır.
Bir tarafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron sistem için “modern kölelik” ifadesini kullanırken diğer taraftan da hala kamuya taşeron çalışan almanın tutarlı bir yanı yoktur.
Alımların taşeron olarak yapılması sağlık hizmeti sunucularında ikiliğe yol açarak çalışanlar içerisinde sorunlar ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Bu da aynı işyerinde aynı işi yapan insanların bir kısmının ekonomik ve sosyal haklarının daha geride olmasına bir kısmının ise diğerlerinden daha ayrıcalıklı olmasına Anayasa’nın eşitlik ilkesine bütünüyle aykırıdır.
“Emeği ucuzlatmak, hizmetin niteliğinin de düşmesi anlamına gelir.
Halkın sağlığını korumakla yükümlü olan Sağlık Bakanlığı’nın, Anayasa’nın 128. Maddesinde “Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” İlkesine aykırı bir şekilde 75 bin ATT atama beklerken taşeron firma aracılığı ile şoför çalıştırmasını, 35 bin ortaöğretim ve önlisans Tıbbi Sekreter atama beklerken de taşeron firma aracılığı ile veri hazırlama elemanı çalıştırmasını kabul edemiyoruz.
O nedenle 250 bin atama bekleyen sağlık çalışanını temsilen burada bulunan bizler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu taşeron çalıştırmaya son vererek, atama bekleyen sağlık çalışanlarının ataması için göreve davet ediyoruz.
Sadece kendimiz için değil
Halkın sağlık hakkı içinde….
Tüm sağlık çalışanlarına kadro elde edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu gün buraya temsilen geldik, sorunlarımız çözülmezse bir dahaki sefere 250 bin sağlık çalışanı ile Ankara’da olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.