Türkiye’nin ADR Konvansiyonu’na Entegrasyonu
‘ADR Konvansiyonu’ (ADR Anlaşması) 1968 yılından beri uygulanmakta olup, “Tehlikeli Maddelerin Uluslararası Karayollarında Taşınmasına Dair Avrupa Anlaşması” olarak tanımlanmaktadır. Bugün itibariyle bu Anlaşmaya 28’i Avrupa Birliği üyesi olmak üzere 2010 yılından itibaren Türkiye’nin de içinde bulunduğu toplam 48 ülke bu Anlaşmaya taraftır.
Bu Anlaşmanın içerdiği kurallar zinciri; tehlikeli maddelerin yer aldığı süreçlerin, insan sağlığı ve diğer canlı varlıklar ile çevreye zarar vermeyecek şekilde yeniden yapılandırılmasına rehberlik etmektedir. İlgili tavsiyeler taraf ülkelerin iç mevzuatlarına yasalarla aktardığında ise yaptırım özelliği kazanmaktadır.
ADR Konvansiyonu, tehlikeli yüklere konu olan üretim, taşıma, endüstriyel depolama ve nihai ambalajlama faaliyetlerinin yer aldığı süreçlerin yeniden yapılandırılmasını gerekli kılmıştır. Bu amaca yönelik yasal adımlar Türkiye’de 30.11.2005 tarihli ve 5434 sayılı Kanun ile kabul edilen Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına paralel olarak atılmıştır.
Ülkemizde; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 24.10. 2013 tarihinde yayınladığı (28801 Sayılı) Yönetmelik tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınmasında, bu faaliyetlerde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, paketleyenlerin, taşımacıların, taşıt sürücü veya operatörlerin hak, sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. Mevzuatlar ilgili Bakanlığın Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından uygulanmakta olup, 30.12.2016 tarih ve 29934 Sayılı Yönetmelikle düzenlemelere bazı değişiklikler getirilmiştir.
Denetim görevlerini yerine getirmeye ve denetimler sırasında saptadıkları kusur ve ihlaller için tutanak düzenlemekle yetkili ve yükümlüler de yukarıda belirtilen ilgili mevzuat esaslarına göre belirlenmiştir.
Tehlikeli Madde taşımacılığına ilişkin sürece bağlı olarak yetkili merciler farklılık göstermektedir ve aşağıda listelenmektedir:
Yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükler yerine getirilmediği ve/veya kurallara uyulmadığı durumlarda ihlalin niteliği ve sıklığına göre farklı yaptırımlar uygulanabilmektedir. Söz konusu yaptırımlar uyarma, her sene yeniden değerleme oranlarıyla artan idari para cezaları, yetki belgelerinin iptali, faaliyet durdurma ve hapis cezası bağlamında yürürlüğe konulabilir.
Şirketlerin faaliyet alanları ve Tehlikeli Madde Taşımacılığında rol aldığı süreçler çerçevesinde; ADR uyumlama profilinin çıkarılmasına, gerekli düzenlemelerin yapılacağı hizmetlerin belirlenmesine, bunun sürdürülebilir nitelikte ve kalitede Şirketlerin iş yapma modeline eklemlenmesine olan gereksinme kaçınılmazdır.
ADRTÜRK olarak sizin Şirket’inizin de ADR Konvansiyonu’na entegrasyon sürecini en doğru şekilde yönetmek üzere sizlere hizmet vermekten memnunluk duyacağımızı buradan belirtmek isteriz.