Tutuklama Nedenleri ve Tutuklama Kararına İtiraz

Tutuklama nedenleri , 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’unun 100. Maddesinde ‘ Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. ’ şeklinde düzenlenmiştir.

Tutuklama eylemi, kişi özgürlük ve hürriyetine derin bir müdahale içermektedir. Bu sebeple, kanunda yer alan düzenleme gereğince yetkili makamlarca tutuklama kararı verilmesi birçok koşulun birlikte gerçekleşmesiyle mümkün kılınmıştır. Nitekim Anayasa’nın 38.maddesinde ‘Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.’ denilmiştir. Bu düzenleme yargılamanın temel ilkelerinden birini oluşturmaktadır.

Tutuklama Kararı Şartları ( Koşulları)

Tutuklama kararı verilebilmesi için yasada öngörülen şartları kabaca iki gruba ayırabiliriz:

  1. Kuvvetli Suç Şüphesinin Bulunması : Tutuklama kararının verilebilmesi için temel koşul, sanığın veya şüphelinin suçu işlediği konusunda kuvvetli şüphenin mevcut olmasıdır. Kuvvetli suç şüphesiyle anlaşılması gereken ‘ sanığın veya şüphelinin suçlu olduğu konusunda kuvvetli olgular bulunması’ dır. Eğer, sanığın veya şüphelinin bir suçu işlediği konusunda kuvvetli olgular varsa burada tutuklama kararının ilk ön koşulunun gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
  1. Tutuklamanın Nedeninin Bulunması : Kuvvetli suç şüphesinin bulunması tek başına sanık veya şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmesi için yeterli değildir. Aynı zamanda tutuklama nedenlerinin de bulunması bu kararın verilmesinde yasal zorunluluktur. Tutuklamanın nedenleri sanığın/şüphelinin durumundan kaynaklı olabileceği gibi suçun niteliğinden de kaynaklanabilir.

Sanığın veya şüphelinin durumundan kaynaklanan tutuklanma nedenleri :

Ceza Muhakemesi Kanunu ‘nun 100. Maddesinin 2.fıkrasında sanığın / şüphelinin davranışından kaynaklanan tutuklama nedenlerine yer verilmiştir.

Tutuklama nedeninin gerçekleştiği kabul etmektedir. Eğer bu nedenlerden biri mevcutsa ve sanığın/şüphelinin suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesi varsa artık yetkili makamlarca verilecek tutuklanma kararı hukuka uygun olacaktır. Buradaki tutuklama kararıyla, sanığın delil karartmasını engelleme ve maddi gerçeğe ulaşma hedeflenmektedir

Suçun Niteliğinden Kaynaklanan Tutuklanma Nedenleri :

Ceza Muhakemesi Kanun’unun 100. Maddesinin 3.fıkrasında bazı katalog suçlara yer verilmiş ve bu suçların mevcudiyeti halinde tutuklama nedeninin var olduğu kabul edilmiştir. Sanık veya şüpheli bu suçlardan herhangi biriyle yargılanıyorsa, hakim artık tutuklanma nedeni için ayrıca sanığın davranışlarından kaynaklanan bir tutuklanma sebebinin varlığını aramayacaktır. Başka bir ifadeyle, sanığın delil karartma tehlikesi olmasa dahi CMK M. 100/3 ‘de yer alan suçlardan biri söz konusuysa tutuklama nedeninin varlığı kabul edilecektir. Ancak önemli belirtmek gerekir ki, ister sanığın davranışından kaynaklı isterse suçun niteliğinden kaynaklanan tutuklama nedeninin bulunması tek başına tutuklama kararı verilmesi için yeterli olmayacaktır. Mutlaka her iki tutuklama nedeninde de, sanığın/şüphelinin suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunması tutuklama kararının verilmesi için zorunludur.

CMK Kanunu’nun 100. Maddesinin 3.fıkrasında Yer Alan Katolog Suçlar

1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78)

2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)

3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

4.Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),

5. İşkence (madde 94, 95)

6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103), 8.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.)

8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),

9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),

11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),

12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),

13. 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

14. 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.

15. 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

16. 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

17. 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.

18. 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar

19. 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar

Tutuklama Yasağı ( Tutuklama Kararı Verilemeyecek Haller)

CMK Madde 100’de sadece tutuklama nedenleri ve koşulları düzenlenmemiş aynı zamanda tutuklama kararı verilemeyecek haller de belirtilmiştir.

Nitekim CMK ‘nun 100 .maddesinin (4) numaralı fıkrasında :

  1. Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda
  1. Hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Ancak kanun koyucu YARALAMA, ÖLDÜRME, ORGAN VE DOKU TİCARETİ YAPMA gibi vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar açısından cezanın üst sınırı ne olursa olsun, tutuklama kararı verilebileceğini belirtmiştir. Yani vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlarda ceza üst sınırı iki yıldan az olsa dahi tutuklama yasağı söz konusu değildir.

Tutuklama Kararını Kim Verir?

Tutuklama kararını vermeye yetkili makam CMK’nın 101.maddesinde düzenlenmiştir.

Tutuklama Kararına İtiraz Süresi Ne Kadardır?

Mahkemece verilen tutuklamaya, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmesi mümkündür. İtiraz süresi hesaplanırken sanık veya şüphelinin tutuklandığı gün hesaba katılmamaktadır.

Tutuklamaya Kimler İtiraz Edebilir?

  1. Tutuklanan şüpheli veya sanığın avukatı
  2. Tutuklunun eşi
  3. Tutuklunun yasal temsilcisi

Mahkemece verilen tutuklama kararına 7 gün içinde itiraz edebilir.

Tutuklamaya İtiraz Nereye Yapılır?

Şüpheli veya sanık aleyhinde verilen tutuklamaya itiraz, kararın öğrenilme tarihinden 7 gün içinde kararı veren mercie dilekçe vermek suretiyle yapılır.Dilekçede tutuklamaya itiraz nedenleri (kuvvetli şüphenin bulunmaması, tutuklanma nedenlerinin bulunmaması, tutuklamanın ölçülü olmaması vb. sebeplerle) belirtilmelidir. Tutuklamaya itirazın diğer bir yolu ise, kararı veren mercie bağlı zabıt katibince tutanağa geçirilmesi için beyanda bulunmaktır.

Tutuklama Kararını İnceleyecek Yetkili Mercii Hangisidir?

Tutuklama kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme; itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok 3 gün içinde itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir. ( CMK m. 268/2 )

Tutuklama kararına itiraz halinde, itirazı inceleyecek yetkili mercii CMK ‘nın 268.maddesinin 3.fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre ;

– Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.

– İtiraz üzerine ilk defa sulh ceza hâkimliği tarafından verilen tutuklamaya itiraz edilmesi durumunda da (a) bendindeki usul uygulanır. Ancak, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklamaya itiraz mercii olarak inceleyemez.

Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi

Yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.

Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi

Mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.

Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlar

Üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.

Tutuklama Süresi en Fazla Ne Kadardır?

Şüpheli ve sanık aleyhinde yetkili makamlarca tutuklama kararı verilmesi mümkünse de, bu yetkinin kullanılması süre açısından sınırsız değildir. Sanık veya şüpheli hakkında verilecek azami tutukluk sürelerine , CMK’nın 102.maddesinde yer verilmiştir.

Soruşturma Aşamasında En Fazla Tutukluluk Süresi : Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Ancak, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir

Asliye Ceza Mahkemelerinde En Fazla Tutukluluk Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir

Ağır Ceza Mahkemelerinde En Fazla Tutukluluk Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre,zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez. Yani Ağır Ceza Mahkemelerinde, tutukluluk süresi 5 yılı geçemez.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda tutukluluk süresi 7 yılı geçemez.

Bu maddede öngörülen tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanır.