Üçbaş, Karaman

Üçbaş Köyü Karaman Merkez’in doğusunda ve Merkeze 27 km uzaklıkta olup 1367 metre yükseltidedir.

Yol üstünde Urgan Mahallesi bulunmakta ve Yeşildere “İbrala” kasabasına sadece 7 km uzaklıktadır. Kuzeyinde Yeşildere, Güneyinde Paşabağı ve Çimenkuyu, Batısında Sarıkaya, Doğusunda Taşkale bulunmaktadır.  Köyün nüfusuna gelince 1891 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenlerden 18 hane yaklaşık 70 nüfus yerleştirilmiştir. Ancak 1922 yılına gelindiğinde 3 hanede 22 nüfus bulunmaktadır. 1925 yılında 98, 1955 yılında 123, 1960 yılında 152, 1970 yılında 169, 1990 yılında 106, 2014 yılında ise;  24 erkek, 27 kadın, toplam 51 olarak kayıtlıdır. Göç olgusu bu köyümüzde daha yoğun olarak yaşanmıştır. Osmanlı Devleti tarafından Bulgaristan’dan gelen Türk asıllı muhacirler için kurulmuş bir köydür. 1930 yılına kadar İbrala’nın bir mahallesi olan Üstbaş bu tarihte bağımsız köy olmuştur. Yıllar sonra Mersin’in Silifke İlçesinin Boynu İnceli Yörükleri köye yerleşmişlerdir. İlk başta üç kişinin bulunmasından dolayı ‘Üçbaş’ isminin almıştır daha sonra nüfusu artmıştır. Günümüzde hala Osmanlı Devleti’nin yaptırdığı evlerden 2 adet bulunmaktadır.

Balkanlar”da göçe yol açan büyük çaplı olaylardan biri, halk arasında 93 Harbi olarak nitelenen, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’dır. Anadolu”da ise Osmaniye, Reşadiye, Hamidiye, Orhaniye ve Mecidiye gibi isimlerle çok sayıda yeni köy kurulmuştur. Bunlardan birisi de Üçbaş köyüdür. Bulgar çetelerinin imha hareketiyle karşılaşan Rumeli Türkleri yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır. Hamidiye köyü halkı da 1891 yılında oluşan yeni göç dalgası ile bu mezalimden kurtulmak için göç etmiştir. Önce İstanbul’a gelen halk 1891 yılı Kasım ayında 278 hanesi Konya’ya intikal etmişlerdir. Konya’ya gelenler hasat mevsiminden sonra geldikleri için hemen yerleştirilmemiş, halktan toplanan iane ile Konya’da bazı kamu binaları ve hanlara yerleştirilmişlerdir. Ayrıca daha fazla mağdur olmamaları için ertesi yıl bahar mevsimi ile birlikte nerelerde iskân olacakları tespit edilerek arazi tahsisi yapılmış ve biran önce ürün yetiştirip kendi ihtiyaçlarını karşılamaları amaçlanmıştır.

Yapılan dağıtımla 45 hanesi Karaman’a gönderilmesi kararlaştırılmışsa da 15 hanesi Konya civarında kalmış, 35 hanesi gelmiştir. Tamamı Bulgaristan Deliorman Bölgesi Şumnu civarından gelmişlerdir.  Bunlardan 12 hanede 32 nüfus Karaman’ın 15 km kuzeyinde önceden Tanrıvermiş olarak bilinen eski köy yerleşkesi olan ören yerine yerleştirilmişlerdir. Bu yeni kurulan köye de Padişah II. Abdülhamid’in adına izafeten “Hamidiye” adı verilmiştir. Kalan 18 hane ise önce bu gün Anafartalar Ortaokulu’nun kuzeyinde Kale İlkokulu’nun olduğu yerde Hacı İshak Medresesi ve Araboğlu Medreselerinde misafir olarak kalmışlardır.  Bunlar Deliorman havalisi adamlarından olduklarından, gayet ormanlık bir mevkide yerleşmek amacıyla Silifke taraflarına gitmişlerdir. Ancak bir rivayete göre, temas kurdukları bazı kişiler, “Sizler kart Müslümanlarsınız, bizim buralarda böyle kavi Müslümanlar bulunmaz. Sonra huzurunuz kaçar” diyerek bunların bölgelerine yerleşmesini istememişlerdir.

Bu sözler üzerine tekrar Karaman’a dönen muhacirler, mahalli idarenin tensibi ile Karaman’ın Güneyinde, İbrala’nın Yaylası olan “Üstbaş yaylası’na yerleştirilmişlerdir. Yine bunlara devlet evler yaparak teslim etmiştir. Buranın havası gayet güzel ve ormanlık bir alan olması onların isteği ile örtüşmektedir. İbrala’nın nüfusuna da kaydını yaptırmışlardır. Eskiden beri etrafı açık ve hâkim bir yer olmasından dolayı üst baş yaylağı veya Üstbaş Tolu denmektedir.  Bu köy halkı zamanla çevre akraba olan köylere ve Karaman merkeze çekilirken bir yandan da yaz aylarında yaylamaya gelen Silifke’nin Boynu inceli aşiretlerine tarla ve evlerini satmışlardır. Böylelikle köyde sadece iki hane kalmıştır.

Burasının adı adı ilk yerleşen üç kardeşin lakaplarından gelmektedir. Bu üç kardeş Silifke’den taşınıp bu mevkiye yerleşmiş ve köy hayatını başlatmışlardır. Böylece Üstbaş olan ismi de Üçbaş olarak değiştirilmiştir. Şimdilerde Boynu İncelilere ait bir köydür. Köyde genel olarak tarım ve büyükbaş hayvancılık (az miktarda da küçükbaş hayvancılık) yapılmaktadır. Genel olarak tarımda buğday, arpa, nohut ve mercimek yetiştirilmektedir. Köyün mercimeği civar bölgelerde meşhurdur. Ayrıca her hane kendine yetecek kadar kavun, karpuz, ayçiçeği, mısır yetiştirmektedir. Kültür olarak düğünlerde ve sünnetlerde “Yörük aşı” ve “Yahni” adı verdikleri, kazanlarda kaynatılıp, yer sofrasında yenilen köye has yemekleri bulunmaktadır.