Ortak velayet , Türk hukuk sisteminde velayet davaları nda yeni bir uygulamadır. Medeni Kanun düzenlemesi ve bugüne kadarki uygulamaya göre, boşanma sonucunda müşterek çocukların velayeti anne veya babadan birisine verilir. Diğer tarafla çocuk arasında şahsi ilişki tesis edilerek görüşme günleri belirlenir.
Bu uygulama halen devam etmekle birlikte, boşanmadan sonra ortak velayet kullanımı da Türk hukuk sistemine girmiştir.
İçerik
Her ne kadar toplumda kız çocuklarının velayetinin babaya, erkek çocuklarının velayetinin ise anneye verileceği gibi yanlış bir algı varsa da, bu algı hiçbir bilgiye dayanmayan, hukuk dışı ve temelsiz bir varsayımdır. Velayet davaları nda, bu şekilde kesin kurallar yoktur. Velayet konusunda hakimin öncelikle çocuğun menfaatini gözetme yükümü vardır.
Hatta anlaşmalı boşanma davalarında bile, hakim her ne kadar taraflar arasındaki boşanma protokolü ile bağlı olsa da, müşterek çocuğun velayeti ve iştirak nafakası konusunda takdir yetkisine sahip olup, taraflara protokol dışında bir çözüm önerebilmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, çocuğun velayetinin anne veya babadan hangisine verileceği konusunda hakimin dikkate alacağı ilk kriter çocuğun menfaati dir. Bu kriter doğrudan velayetin maddi durumu daha iyi olan tarafa verilmesi anlamı taşımaz. Örneğin, yeni doğmuş ve emzirme dönemindeki bir çocuğun velayeti, çocuğun hayatını tehlikeye sokacak olağanüstü koşullar bulunmadıkça, anneye verilecektir.
Yine yaş itibari ile anne bakımına ve sevgisine muhtaç küçük yaştaki çocuğun velayeti nin de normal şartlarda anneye verilme olasılığı daha yüksek olmaktadır. Ancak annenin yaşamının çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimini önemli ölçüde olumsuz etkileme durumunun varlığı halinde velayetin babaya verilmesi yönünde kararlar verilmektedir. Müşterek çocuğun, değerlendirme yapabilecek bir yaşa gelmiş olması durumunda anne ve babanın sosyal şartları yanında çocuğun görüşüne de başvurulmakta ve bu görüş etkili olabilmektedir.
Türkiye hukuk sisteminde ve bugüne kadar süregelen uygulamalarda, anne ve babaya çocuğun ortak velayet inin verilmesi mümkün olmamıştır. Hatta yurtdışında verilmiş olan ortak velayet kararları nın tanınması ve tenfiz i talepleri de, ortak velayet konusu Türkiye mevzuatında bulunmadığından kamu düzenine aykırı bulunarak reddedilmiştir.
Ancak “Türkiye’ nin 14 Mart 1985 tarihinde imzaladığı uluslararası sözleşme protokolünün onaylanmasının 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6684 sayılı kanunla uygun bulunması” Türkiye hukuku açısından da ortak velayet yolunu açmış ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Türkiye’de ortak velayetin mümkün olduğuna dair 20.02.2017 tarihli ilk kararını vermiştir.
Yukarıda değinilen iç hukukumuz ve kamu düzeni kavramı ile ilgili açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde “ortak velayet” düzenlemesinin, Türk kamu düzenine “açıkça” aykırı olduğunu ya da Türk toplumunun temel yapısı ve temel çıkarlarını ihlal ettiğini söylemek mümkün değildir.
O halde mahkemece, MÖHUK m. 17/1 gereğince, İngiliz vatandaşı olan tarafların müşterek milli hukuklarındaki velayete ilişkin düzenlemeler dikkate alınarak, işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek “ ortak velayet ” istemine ilişkin davayla ilgili bir karar vermek gerekirken, istemin Türk kamu düzenine aykırı olduğu belirtilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.
Mersin Velayet Avukatı Desteği İçin
Yabancı mahkemelerce verilen velayet kararlarının tenfizi dışında da Türkiye’de görülen boşanma davalarında ortak velayete hükmedilebilmektedir. Ancak bu uygulama hala çok sınırlı olup, mahkemelerce tarafların bu konuda anlaşmaları aranmaktadır. Yani Türkiye’de ortak velayet ya anlaşmalı boşanma ya da tarafların bu konuda anlaşmış oldukları velayet değişikliği davalarında mümkün olmaktadır.
Müşterek çocuğun velayeti talebi boşanma davası ile birlikte yapılabileceği gibi, velayetin tekrar düzenlenmesine dair dava her zaman açılabilir.
Velayet davası nda yetkili mahkeme , davalı tarafın bulunduğu yerdeki aile mahkemeleridir. Mesela velayeti elinde bulunduran taraf Mersin’de yaşıyorsa, velayet davası Mersin aile mahkemeleri nde görülecektir.
Açılacak velayet davası nda, yine belli yaşın üzerindeki çocukların psikolog eşliğinde veya aracılığı ile görüşleri alınacak, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri için en sağlıklı ortamın belirlenmesi için yapılacak araştırma ve rapor sonuçlarına göre bir karara varılacaktır.
Velayet değişikliği davaları hakkında ayrıntılı bilgi için Velayetin Değiştirilmesi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Boşanma davası içerisinde velayet konusunda da bir çekişme olması durumunda velayet konusu da boşanma davası sonucunda bir hükme bağlanacaktır. Bu durumda bu davanın süresi de boşanma davasına bağlı olacaktır. Ancak mahkeme dava başında talep halinde velayetin, dava sonuna kadar tedbiren taraflardan birisine verilmesine karar verebilir.
Boşanma davasından sonra açılacak velayet davaları nın ne kadar süreceği ise yine bu dava içerisinde yapılacak araştırmaların sonuçlanması ve delillerin toplanma süresine bağlı olacaktır. Hiçbir dava çeşidi için kesin bir süre belirlemek mümkün değilse de, olağan koşularda velayet davasının yerel mahkemede sonuçlanması ortalama 6 – 8 ay içerisinde mümkün olabilmektedir.
Davaların sonuçlanma süresini etkileyen faktörler hakkında Dava Ne Kadar Sürer? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Çocuğun mutat meskeninin değiştirilmesi, velayet hakkı ihlali, uluslararası çocuk kaçırma ve çocuk iadesi davaları hakkında Uluslararası Velayet, Çocuk Kaçırma ve Çocuk İadesi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Velayet davasında çocuğun üstün yararı, onun fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarının ön planda tutulması demektir. Gerek boşanma sonucunda velayet in belirlenmesi, gerekse de velayet değişikliği davalarında mahkeme, anne baba arasındaki çekişmeden bağımsız olarak çocuğun menfaatlerini ön planda tutarak karar verir.
Velayet , çocuğun menfaatinin gerekli kıldığı hallerde değiştirilir. Velayet sahibi ebeveynin bakım görevlerini yerine getirmemesi, çocuğun temel ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayamaması veya genel yaşam tarzının çocuğun sağlığını ve gelişimini tehlikeye sokması velayet değişikliği ne yol açar. Bununla birlikte çocuğun diğer ebeveynle şahsi ilişki kurmasını engellemek de velayet kaybı na yol açabilir.
Boşanmada velayet , çocuğun üstün yararı dikkate alınarak düzenlenir. Çocuğun yaşı ve ihtiyaçları velayet düzenlemesinde etkilidir. Eşler arasında velayetin kimde kalacağı veya ortak velayet konusunda anlaşma varsa velayet düzenlemesi bu anlaşmaya göre yapılır.
Mersin velayet avukatı desteği ile v elayet değişikliği davaları , iştirak nafakası gibi aile hukuku davaları hakkında bilgi için avukatlık ofisimize ulaşabilirsiniz .
Çekişmeli ve anlaşmalı boşanma , tazminat, velayet, nafaka gibi Mersin’de aile hukuku avukatı çalışma alanları için bkz. Mersin Boşanma Avukatı
Aile hukuku, uluslar arası hukuk ve tüm avukatlık faaliyet alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz: Mersin Avukatlık Bürosu