Velayeti Anneden Olan Çocuğun Babada Kalması

Evlilikte Velayet Nasıl Kullanılır?

Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.

Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hâkim, velayeti eşlerden birine verebilir.

Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.

Anne-Babanın Evli Olmaması Halinde Velayet Nasıl Kullanılır?

Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.

Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.

Üvey Çocukların Velayetinin Özellikleri

Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.

Kendi çocuğu üzerinde velayeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.

çocuğun velayeti gaziantep avukat

Velayetin Kapsamı Nedir?

Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.

Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.

Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.

Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.

Çocuğun adını ana ve babası koyar.

Velayet Altındaki Çocuğun Eğitimi

Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar.

Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel özürlü olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve mesleki bir eğitim sağlarlar .

Çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir.

Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir.

Ergin, dinini seçmekte özgürdür .

Velayet Altındaki Çocuğun Temsil Edilmesi

Ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler.

İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler.

Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velayetteki temsilde de uygulanır.

gaziantep velayet avukatı

Velayet Hangi Durumlarda Babaya Verilir

Evlilik birliği içinde velayet anne ve baba tarafından eşit şekilde kullanılır. Yani birinin diğerine üstünlüğü bulunmamaktadır. Ancak boşanma kararı alan çiftlerin çocuklarının velayetlerinin kimde kalacağı hususunda anlaşma sağlanamadığı taktirde bu karar mahkeme tarafından verilmektedir. Mahkemeler yaptıkları yargılamada çocuğun menfaatlerini nazara alarak karar vermektedirler. Bu karar etki eden hususlar arasında tarafların iradeleri yer alsa da asıl olan çocuğun menfaati olup bu menfaat çocuğun yetiştirilmesi,   refahı, geleceği, sevgi ve ilgi ihtiyacı vs  bulunmaktadır.

Dava  süreci devam ederken mahkeme sonuçlanıncaya kadar çocuğun velayeti geçici olarak ebeveynlerden birine verilmektedir. Bu durum geçici velayet olarak adlandırılmaktadır.  Geçici velayet de velayetin tam olarak verilmesine benzer bir durum olsa da  mahkeme henüz yargılama yapmadan ve tüm delilleri toplamadan karar verdiği için verilecek nihai kararın neticesi başka türlü de olabilmektedir.

Anlaşmalı boşanma davasında  ise çiftler daha mahkemeye başvurmazdan evvel velayetin durumu konusunda anlaşmaya varmış olduklarından , bu husus açıkça çocuğun menfaatini zedelemediği sürece mahkeme taraf iradelerine göre velayeti tevdii etmektedir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası

Velayet davasında, çocuğun velayetine ilişkin verilen karar nihai olmayıp Türk Medeni Kanunu’nun 183. maddesine göre değişen olguların zorunlu kılması halinde hakim, re’sen veya ana babadan birinin talebi üzerine gerekli önlemleri alır. Değişen şartlara göre velayetin değiştirilmesi ancak hakim kararıyla mümkündür. Bu kapsamda velayete ilişkin değişiklik talep eden anne veya baba, çocuğun menfaatine aykırı durumların geliştiği gerekçesine dayanarak velayetin değiştirilmesini talep edebilir. Bu davalar uygulamada velayetin değiştirilmesi davası olarak anılmaktadır.

Kanunda  çocuğun velayetinin değiştirilmesine neden olabilecek olgulara örnek olarak boşanmış anne ve babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gösterilmişse de bu haller tüketici olmayıp hakim velayet hakkının yeniden değerlendirilmesini gerektiren her durumda önlem alır. Özellikle çocuk kendisine bırakılmış olan anne veya babanın ölmesi halinde velayet, kendiliğinden diğerine geçmemekte; bu hususta da hakim kararı gerekmektedir.

Çocuğun velayetinin değiştirilebilmesi (Velayetin Değiştirilmesi Davası) için  velayet hakkına sahip taraftan çocuğun velayetinin alınmasını gerektirecek haklı bir sebebin varlığı gereklidir. Velayetin değiştirilmesi davası belirli bir süreye tabi olmayıp çocuğun menfaatini gerektirdiği takdirde her zaman açılabilecek bir davadır.

T.C. YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/3223

K. 2014/14005

T. 19.06.2014

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından; velayet düzenlemesi, şahsi ilişkinin süresi ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (kadın)’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Velayetleri babaya bırakılan müşterek çocuklar 2002 doğumlu ve 2006 doğumluile anne arasında kurulan kişisel ilişki süresi, annelik duygularını tatmin etmeye yeterli değildir. Küçüklerle anne-baba arasında düzenlenen kişisel ilişkilerde, çocuğun üstün yararı yanında, anne ve babalık duygularının tatmin edilmesi de dikkate alınmalıdır. O halde; müşterek çocuklarla anne arasında çocuğun yatıya kalacağı şekilde kurulacak kişisel ilişki; küçüklerin güven duygusunun ve anne sevgisinin gelişmesi bakımından onların üstün yararının gereği olduğu gibi; annelik duygusunun tatminini de sağlayacaktır.

Açıklanan nedenlerle; mahkemece, küçükler ile anne arasında, yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7).

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasından 4. bendinin tamamen çıkarılmasına, yerine “Velayet hakkı davacı babaya verilen müşterek çocuklar ile davalı anne arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10:00 ile Pazar günü saat 18:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile 3.günü 18:00 arasında, her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 10:00’dan 15. günü saat 18:00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına” cümlesinin eklenerek kararın bu bölümünün düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.06.2014 (Prş.)

T.C. YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/15268

K. 2014/16882

T. 10.09.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe, çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir.

Bu bakımdan velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken haklı ve geçerli bir sebep yoksa çocuk babası yanında yatılı kalacak şekilde bir düzenleme öngörülmelidir. Bu hususu gözetmeyen yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı ise de; sözü edilen bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektirmiştir. (HUMK.md.438/7).

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasından üçüncü bendin tamamen çıkarılmasına, yerine 3. bent olarak “Davalı baba ile tarafların müşterek çocuğu Ilgın arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar günü saat 16.00’ya kadar ve dini bayramların ikinci günleri saat 10.00’dan takip eden üçüncü günü saat 16.00’ya kadar ve her yıl Temmuz ayının l.günü saat 10.00 dan 15.günü saat 16.00’a kadar davalı babaya verilmek suretiyle kişisel ilişki tesisine” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeble ONANMASINA, istek halinde temiyz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.09.2014 (Çar.)

Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın

Avukatlarımızın Yazısını Oylar mısınız?