Yönetim Bilimi 1 Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Yönetim Bilimi 1 Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Klasik Yönetim

1. Soru

Bilimsel yönetim döneminin temel tetikleyici nedir?

Cevap

Tarihsel süreç içinde bilimsel anlamda yönetim ve organizasyon faaliyetlerinin uygulanmaya başlaması her ne kadar Klasik Yönetim Teorisinin ortaya çıkışıyla meşrulaşsa da aslında yönetim ile ilgili faaliyetlerin milattan önceki dönemde baş­ladığı bilinmektedir. Söz gelimi MÖ 5000 yılında Sümerlerin yönetim için yazılı kuralları ve düzenlemeleri hazırladığı ve yine MÖ 4000 yılında Mısırlıların plan­lama, örgütleme ve denetim ile ilgili çalışmalarda bulunduğu ve MÖ 50 yılında ise Varro tarafından iş şartnamelerinin kullanıldığı bilinmektedir (Baransel, 1993, ss.111-112). Ancak biz bu ünitede Bilimsel Yönetim Döneminin başlangıcı olarak kabul edilen Klasik Yönetim Teorisi üzerinde duracağız. Klasik Yönetim Teorisinin ortaya çıkmasında etkili olan olay ise 18. yy’da 1700-1785 yılları arasında meydana gelen Sanayi Devrimi’dir


2. Soru

Klasik Yönetim Teorilerini oluşturan üç temel yaklaşım nelerdir?

Cevap

Bilimsel Yönetim Dönemi içinde yer alan Klasik Yönetim Teorilerini oluşturan üç temel yaklaşım vardır. Bunlar sırasıyla;


3. Soru

Klasik yönetim teorilerinin paylaştığı ortak görüşler nelerdir?

Cevap

Yukarıda belirtilen bu üç yaklaşımın paylaştığı ortak görüşler arasında şunlar vardır (Koçel, 2010, s.204):


4. Soru

F. Taylor’ın Bilimsel Yönetim anlayışını geliştirme sürecini açıklayınız.

Cevap

Taylor kariyerine stajyer bir mühendis olarak başlamıştır. Stajyerliğini tamamladıktan sonra çelik üretimi ya­pan bir işletmeye geçerek burada 11 yıl çalışmıştır. Bu işletmede işçilikten, yöneticiliğe yükselmiştir Taylor’un bilimsel yönetim düşüncesi burada doğmuştur. 1889 yılında çalıştı­ğı yerden ayrılıp, bir başka çelik şirketi bünyesine geçmiştir. Burada görüşlerini pekiştirmiş ve iş gücü verimliliğini arttırmaya yönelik ünlü deneylerini hayata geçirmiştir. Taylor, görüşlerini başkalarına aktarmak konusunda oldukça hevesli olduğu için her birini yazıya dökmüş ve nihayet 1911 yılında Bilimsel Yönetimin Temel İlkeleri adlı eserini yayınlamıştır (Koçel, 2010, s.205). Ölümünden sonra eserleri bir araya getirilerek, 1947 yılında Bilimsel Yönetim adıyla basılmıştır. Söz konusu bu eser Taylor’un bir işletmede verimlilik artırmak adına yapılması gere­kenleri ortaya koyması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü yapılması önerilen bu ilkeler bilimsel yönetimin yaratılmasına katkı sağlamıştır.


5. Soru

Bilimsel Yönetim teorisine göre yönetimde hangi adımlar izlenmelidir?

Cevap

Taylor’un yönetim uygu­lamasına getirdiği bilimsel yaklaşıma göre aşağıdaki adımların izlenmesi gerek­mektedir:


6. Soru

Taylor ve Fayol’ün yönetim anlayışlarını karşılaştırınız.

Cevap

Fayol, yönetimle ilgili faaliyetlerini yalnızca işletme ile iliş­kilendirmemiştir. Ona göre bu faaliyetler, hangi alanda olursa olsun, yeni başla­nan her türlü proje için gereklidir. Ayrıca Fayol’ün yaklaşımına göre örgütlerde yukarıdan aşağı doğru bir iletişim vardır. Ancak buna rağmen örgüt içi yönetim hakkında genel ve bütüncül bir bakışa sahiptir. Bu yüzden de Fayol’ün analizle­ri, Taylor’ın bilimsel yönetime yönelik fikirlerinden çok daha kapsamlıdır. Çün­kü Taylor’ın bilimsel yönetim modeli yalnızca üretim bölümünü ve çalışanları esas alır. Oysa Fayol yapmış olduğu çalışmalar sonucu işletmelerle ilgili bazı temel ilkeler belirlemiş ve bunlara kitabında yer vermiştir.


7. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumlu görüşleri sıralayınız.

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumlu görüşler :


8. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumsuz  görüşleri sıralayınız.

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumsuz görüşler :


9. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımının işgörenleri ikinci plana atması hangi sonuçları doğurmuştur?

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımının dikkat çeken en zayıf yönü ise işgörenlerin or­ganizasyon içindeki yerini ikinci plana atmış olmasıdır. Bunun sonucunda da;

Hedef Prensibi: Her organizasyonun var olma nedeni sayılan genel hedefi vardır.


10. Soru

Fayol’a göre her türlü endüstriyel oluşumun üstleneceği temel faaliyetler nelerdir?

Cevap

Fayol, ünlü işletme tanımını yapmadan evvel kendisine göre her türlü endüstriyel oluşumun üstleneceği temel faaliyetleri belirtmiştir. Bu kapsamda aşağıda listelenen altı faaliyet ortaya çıkmıştır:


11. Soru

Fayol’e göre yönetim faaliyetleri hangi işleri kapsamaktadır?

Cevap

Fayol, ilk beş maddenin yeterince iyi tanındığını; ancak altıncı gruba giren faaliyetlerin okuyucular tarafından daha iyi anlaşılması için biraz daha fazla açıklamaya ihtiyaç duyduğunu ifade etmiştir. Diğer faaliyetler belli bir ölçüye kadar birbirlerine bağımlı oldukları için sadece planlama ya da sadece kaynak bulmakla ilgili tek bir tanım üretilemeyeceğini düşünmüştür. Bu yüzden Fa­yol, son gruba giren faaliyetlerin diğerlerinden ayrı tutulması gerektiğini ve asıl olan faaliyetin yönetim ile ilgili faaliyetler olduğunu belirtmiştir. Fayol’e göre yönetim, öngörmek ve planlamak, organize etmek, komuta etmek, koordine et­mek ve kontrol etmek tir.


12. Soru

Fayol’un yönetim ilkelerini kısaca açıklayınız.

Cevap

Söz konusu on dört ilke şunlardır:

İş Bölümü: Bir kişi ya da grup, üzerine düşen çalışma süresinin azaltılmasına yardım eder. Uygulamada pratiklik ve işlere aşinalık sağlar.

Yetki ve sorumluluk: Emir verme hakkına sahip olmaktır. Yetki ve sorumlulu­ğun birbirine denk olmasını ifade eder.

Disiplin: Yapılacak olan işlerin belirli bir düzen ve belirli bir süre içinde ya­pılmasıdır. Örgüt ve çalışanlar arasında biçimsel ya da biçimsel olmayan yollarla yapılan anlaşmaların saygı çerçevesinde hayat bulmasıdır.

Kumanda Birliği: Bir astın tek bir üste bağlı olmasıdır. Tek adam, tek lider.

Yönetim Birliği: Faaliyetlerin aynı amaca yönelik olarak sürdürülmesi ve plan­lanmasıdır. Diğer bir ifade ile amaç birliği sağlamaktır.

Genel Çıkarların Kişisel Çıkarlardan Önde Tutulması: Kişilerin ya da grupların çıkarları, genel çıkarların önüne geçmemelidir. Bu husus, oldukça zorlanılan nok­talardan biridir.

Maaş ve Ücretler: Maaş ödemeleri hem çalışan hem de işletme için adil olmalıdır.

Merkezileşme: Kararların tek bir merkezden alınıp ilgili birimlere iletilmesidir. Örgütün büyüklüğüne ve yöneticilerin yapısına bağlı olarak kimi örgütlerde bü­yük önem taşırken kimi örgütlerde fazla ön plana çıkmaz.

Hiyerarşi ilkesi: Ögütün en üst noktasından en alt noktasına kadar uzanan yet­ki (otorite) çizgisidir. Bu hiyerarşi sayesinde sahip olunan yetki düzeyine göre ast­lara emir verme ve iş yaptırma mümkün olur.

Düzen: Her şey olması gereken yerde bulunuyorsa yönetici de olması gereken yere ulaşmış demektir.

Eşitlik: Çalışanlara karşı sunulan nezaket ve adaletin bir araya gelmesiyle oluşur.

Personelin Devamlılığı: Personelin görev süresinde istikrarlı olmasını ifade eder. Çalışanların işlerine adapte olabilmeleri için kendilerine belirli bir süre ta­nınmalıdır. Özellikle yöneticiler için bu süre biraz daha uzun tutulmalıdır.

İnisiyatif: Yetki ve disiplin sınırları içinde kalmak üzere her seviyeden çalışanın inisiyatif kullanması teşvik edilmelidir.

Birlik ve Beraberlik Ruhu: Uyum, bir örgütün en büyük gücüdür. Bu yüzden ekip çalışmalarına önem verilmelidir.


13. Soru

Bürokrasi kavramını tanımlayınız.

Cevap

Bürokrasi birden fazla anlamı olan bir kavramdır ve bu yüzden de gerçekte ne olduğuna dair yanlış anlaşılmalar yaşanmıştır. Bilinen en yaygın tanımları aşağıda belirtildiği gibidir:


14. Soru

Weber’e göre yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Weber örgüt analizinde üç meşru yetki türü olduğunu belirtmiştir. Bunlar sırasıyla geleneksel , karizmatik ve yasal-rasyonel yetkilerdir. Bu yetki türlerini açıklamaya geçmeden önce neden meşru yetki ifadesini kullandığına değinelim. İlk olarak yetki kavramı, diğer güç sahibi kişilerin yetkilerinden ayrı tutulmuştur. Güç, tek taraflı bir gerçeklik­tir. Bir kişinin bir diğerini zorla belli bir kalıp dâhilinde hareket ettirmesine imkân tanır. Zorla ifadesiyle kastedilen fiziksel güç ya da ödüller de olabilir. Yetki ise kendisine kurallar konan in­sanların bu kuralları kabullenmesidir. Buna göre güç, astların kabullenme sınırları dâhilinde ge­çerlidir ve Weber’in meşru yetki olarak nitelen­dirdiği de kabullenmenin yer aldığı yaklaşımdır.


15. Soru

Weber’e göre geleneksel yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Geleneksel Yetki: Otorite olarak görülen kişilere yönelik kabullenme, ge­leneklerden ya da âdetlerden kaynaklanmaktadır (örn; krallıklar, kabile hi­yerarşileri vb).


16. Soru

Weber’e göre karizmatik yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Karizmatik Yetki: Kişiyi kabullenme ona duyulan sadakatten, güvenden ve yöneticinin kişisel değerlerinden kaynaklanmaktadır.


17. Soru

Weber’e göre yasal-rasyonel yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Yasal-Rasyonel Yetki: Kişiyi kabullenme, otorite olarak görülen kişinin ya­salarca ya da örgüt prosedürlerince belirlenmiş konumundan ve yer aldığı mevkiden kaynaklanmaktadır.


18. Soru

Hareket etüdünü açıklayınız.

Cevap

Hareket etüdü , mal ya da hizmet üreten örgütlerde yapılan işin en uygun nasıl yapılması gerektiğinin belirlenmesidir. Diğer bir ifade ile yapılan işlerin standart hâle getirilerek etkin ve verimli yapılmasını sağlayıcı önlemlerin alınmasıdır.


19. Soru

Zaman etüdünü açıklayınız.

Cevap

Zaman etüdü, mal ya da hizmet üreten örgütlerde çalışanın belirli bir işi belirli bir çalışma hızıyla yapması ve ihtiyaç duyulan zamanı saptamak için kullanılan bir iş ölçümü tekniğidir.Zaman etüdü, mal ya da hizmet üreten örgütlerde çalışanın belirli bir işi belirli bir çalışma hızıyla yapması ve ihtiyaç duyulan zamanı saptamak için kullanılan bir iş ölçümü tekniğidir.


20. Soru

Weber’e göre bürokrasinin temel özellikleri nelerdir?

Cevap

Günümüzde pek çok örgütte yasal- rasyonel yetki ile karşılaşılmaktadır ve We­ber bürokrasi terimini bu tür yetki için kullanmıştır. Weber’e göre bürokrasinin te­mel özellikleri şunlardır:


1. Soru

Bilimsel yönetim döneminin temel tetikleyici nedir?

Cevap

Tarihsel süreç içinde bilimsel anlamda yönetim ve organizasyon faaliyetlerinin uygulanmaya başlaması her ne kadar Klasik Yönetim Teorisinin ortaya çıkışıyla meşrulaşsa da aslında yönetim ile ilgili faaliyetlerin milattan önceki dönemde baş­ladığı bilinmektedir. Söz gelimi MÖ 5000 yılında Sümerlerin yönetim için yazılı kuralları ve düzenlemeleri hazırladığı ve yine MÖ 4000 yılında Mısırlıların plan­lama, örgütleme ve denetim ile ilgili çalışmalarda bulunduğu ve MÖ 50 yılında ise Varro tarafından iş şartnamelerinin kullanıldığı bilinmektedir (Baransel, 1993, ss.111-112). Ancak biz bu ünitede Bilimsel Yönetim Döneminin başlangıcı olarak kabul edilen Klasik Yönetim Teorisi üzerinde duracağız. Klasik Yönetim Teorisinin ortaya çıkmasında etkili olan olay ise 18. yy’da 1700-1785 yılları arasında meydana gelen Sanayi Devrimi’dir

2. Soru

Klasik Yönetim Teorilerini oluşturan üç temel yaklaşım nelerdir?

Cevap

Bilimsel Yönetim Dönemi içinde yer alan Klasik Yönetim Teorilerini oluşturan üç temel yaklaşım vardır. Bunlar sırasıyla;

3. Soru

Klasik yönetim teorilerinin paylaştığı ortak görüşler nelerdir?

Cevap

Yukarıda belirtilen bu üç yaklaşımın paylaştığı ortak görüşler arasında şunlar vardır (Koçel, 2010, s.204):

4. Soru

F. Taylor’ın Bilimsel Yönetim anlayışını geliştirme sürecini açıklayınız.

Cevap

Taylor kariyerine stajyer bir mühendis olarak başlamıştır. Stajyerliğini tamamladıktan sonra çelik üretimi ya­pan bir işletmeye geçerek burada 11 yıl çalışmıştır. Bu işletmede işçilikten, yöneticiliğe yükselmiştir Taylor’un bilimsel yönetim düşüncesi burada doğmuştur. 1889 yılında çalıştı­ğı yerden ayrılıp, bir başka çelik şirketi bünyesine geçmiştir. Burada görüşlerini pekiştirmiş ve iş gücü verimliliğini arttırmaya yönelik ünlü deneylerini hayata geçirmiştir. Taylor, görüşlerini başkalarına aktarmak konusunda oldukça hevesli olduğu için her birini yazıya dökmüş ve nihayet 1911 yılında Bilimsel Yönetimin Temel İlkeleri adlı eserini yayınlamıştır (Koçel, 2010, s.205). Ölümünden sonra eserleri bir araya getirilerek, 1947 yılında Bilimsel Yönetim adıyla basılmıştır. Söz konusu bu eser Taylor’un bir işletmede verimlilik artırmak adına yapılması gere­kenleri ortaya koyması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü yapılması önerilen bu ilkeler bilimsel yönetimin yaratılmasına katkı sağlamıştır.

5. Soru

Bilimsel Yönetim teorisine göre yönetimde hangi adımlar izlenmelidir?

Cevap

Taylor’un yönetim uygu­lamasına getirdiği bilimsel yaklaşıma göre aşağıdaki adımların izlenmesi gerek­mektedir:

6. Soru

Taylor ve Fayol’ün yönetim anlayışlarını karşılaştırınız.

Cevap

Fayol, yönetimle ilgili faaliyetlerini yalnızca işletme ile iliş­kilendirmemiştir. Ona göre bu faaliyetler, hangi alanda olursa olsun, yeni başla­nan her türlü proje için gereklidir. Ayrıca Fayol’ün yaklaşımına göre örgütlerde yukarıdan aşağı doğru bir iletişim vardır. Ancak buna rağmen örgüt içi yönetim hakkında genel ve bütüncül bir bakışa sahiptir. Bu yüzden de Fayol’ün analizle­ri, Taylor’ın bilimsel yönetime yönelik fikirlerinden çok daha kapsamlıdır. Çün­kü Taylor’ın bilimsel yönetim modeli yalnızca üretim bölümünü ve çalışanları esas alır. Oysa Fayol yapmış olduğu çalışmalar sonucu işletmelerle ilgili bazı temel ilkeler belirlemiş ve bunlara kitabında yer vermiştir.

7. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumlu görüşleri sıralayınız.

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumlu görüşler :

8. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumsuz  görüşleri sıralayınız.

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımı sonucu ortaya çıkan olumsuz görüşler :

9. Soru

Bilimsel yönetim yaklaşımının işgörenleri ikinci plana atması hangi sonuçları doğurmuştur?

Cevap

Bilimsel yönetim yaklaşımının dikkat çeken en zayıf yönü ise işgörenlerin or­ganizasyon içindeki yerini ikinci plana atmış olmasıdır. Bunun sonucunda da;

Hedef Prensibi: Her organizasyonun var olma nedeni sayılan genel hedefi vardır.

10. Soru

Fayol’a göre her türlü endüstriyel oluşumun üstleneceği temel faaliyetler nelerdir?

Cevap

Fayol, ünlü işletme tanımını yapmadan evvel kendisine göre her türlü endüstriyel oluşumun üstleneceği temel faaliyetleri belirtmiştir. Bu kapsamda aşağıda listelenen altı faaliyet ortaya çıkmıştır:

11. Soru

Fayol’e göre yönetim faaliyetleri hangi işleri kapsamaktadır?

Cevap

Fayol, ilk beş maddenin yeterince iyi tanındığını; ancak altıncı gruba giren faaliyetlerin okuyucular tarafından daha iyi anlaşılması için biraz daha fazla açıklamaya ihtiyaç duyduğunu ifade etmiştir. Diğer faaliyetler belli bir ölçüye kadar birbirlerine bağımlı oldukları için sadece planlama ya da sadece kaynak bulmakla ilgili tek bir tanım üretilemeyeceğini düşünmüştür. Bu yüzden Fa­yol, son gruba giren faaliyetlerin diğerlerinden ayrı tutulması gerektiğini ve asıl olan faaliyetin yönetim ile ilgili faaliyetler olduğunu belirtmiştir. Fayol’e göre yönetim, öngörmek ve planlamak, organize etmek, komuta etmek, koordine et­mek ve kontrol etmek tir.

12. Soru

Fayol’un yönetim ilkelerini kısaca açıklayınız.

Cevap

Söz konusu on dört ilke şunlardır:

İş Bölümü: Bir kişi ya da grup, üzerine düşen çalışma süresinin azaltılmasına yardım eder. Uygulamada pratiklik ve işlere aşinalık sağlar.

Yetki ve sorumluluk: Emir verme hakkına sahip olmaktır. Yetki ve sorumlulu­ğun birbirine denk olmasını ifade eder.

Disiplin: Yapılacak olan işlerin belirli bir düzen ve belirli bir süre içinde ya­pılmasıdır. Örgüt ve çalışanlar arasında biçimsel ya da biçimsel olmayan yollarla yapılan anlaşmaların saygı çerçevesinde hayat bulmasıdır.

Kumanda Birliği: Bir astın tek bir üste bağlı olmasıdır. Tek adam, tek lider.

Yönetim Birliği: Faaliyetlerin aynı amaca yönelik olarak sürdürülmesi ve plan­lanmasıdır. Diğer bir ifade ile amaç birliği sağlamaktır.

Genel Çıkarların Kişisel Çıkarlardan Önde Tutulması: Kişilerin ya da grupların çıkarları, genel çıkarların önüne geçmemelidir. Bu husus, oldukça zorlanılan nok­talardan biridir.

Maaş ve Ücretler: Maaş ödemeleri hem çalışan hem de işletme için adil olmalıdır.

Merkezileşme: Kararların tek bir merkezden alınıp ilgili birimlere iletilmesidir. Örgütün büyüklüğüne ve yöneticilerin yapısına bağlı olarak kimi örgütlerde bü­yük önem taşırken kimi örgütlerde fazla ön plana çıkmaz.

Hiyerarşi ilkesi: Ögütün en üst noktasından en alt noktasına kadar uzanan yet­ki (otorite) çizgisidir. Bu hiyerarşi sayesinde sahip olunan yetki düzeyine göre ast­lara emir verme ve iş yaptırma mümkün olur.

Düzen: Her şey olması gereken yerde bulunuyorsa yönetici de olması gereken yere ulaşmış demektir.

Eşitlik: Çalışanlara karşı sunulan nezaket ve adaletin bir araya gelmesiyle oluşur.

Personelin Devamlılığı: Personelin görev süresinde istikrarlı olmasını ifade eder. Çalışanların işlerine adapte olabilmeleri için kendilerine belirli bir süre ta­nınmalıdır. Özellikle yöneticiler için bu süre biraz daha uzun tutulmalıdır.

İnisiyatif: Yetki ve disiplin sınırları içinde kalmak üzere her seviyeden çalışanın inisiyatif kullanması teşvik edilmelidir.

Birlik ve Beraberlik Ruhu: Uyum, bir örgütün en büyük gücüdür. Bu yüzden ekip çalışmalarına önem verilmelidir.

13. Soru

Bürokrasi kavramını tanımlayınız.

Cevap

Bürokrasi birden fazla anlamı olan bir kavramdır ve bu yüzden de gerçekte ne olduğuna dair yanlış anlaşılmalar yaşanmıştır. Bilinen en yaygın tanımları aşağıda belirtildiği gibidir:

14. Soru

Weber’e göre yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Weber örgüt analizinde üç meşru yetki türü olduğunu belirtmiştir. Bunlar sırasıyla geleneksel , karizmatik ve yasal-rasyonel yetkilerdir. Bu yetki türlerini açıklamaya geçmeden önce neden meşru yetki ifadesini kullandığına değinelim. İlk olarak yetki kavramı, diğer güç sahibi kişilerin yetkilerinden ayrı tutulmuştur. Güç, tek taraflı bir gerçeklik­tir. Bir kişinin bir diğerini zorla belli bir kalıp dâhilinde hareket ettirmesine imkân tanır. Zorla ifadesiyle kastedilen fiziksel güç ya da ödüller de olabilir. Yetki ise kendisine kurallar konan in­sanların bu kuralları kabullenmesidir. Buna göre güç, astların kabullenme sınırları dâhilinde ge­çerlidir ve Weber’in meşru yetki olarak nitelen­dirdiği de kabullenmenin yer aldığı yaklaşımdır.

15. Soru

Weber’e göre geleneksel yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Geleneksel Yetki: Otorite olarak görülen kişilere yönelik kabullenme, ge­leneklerden ya da âdetlerden kaynaklanmaktadır (örn; krallıklar, kabile hi­yerarşileri vb).

16. Soru

Weber’e göre karizmatik yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Karizmatik Yetki: Kişiyi kabullenme ona duyulan sadakatten, güvenden ve yöneticinin kişisel değerlerinden kaynaklanmaktadır.

17. Soru

Weber’e göre yasal-rasyonel yetkiyi açıklayınız.

Cevap

Yasal-Rasyonel Yetki: Kişiyi kabullenme, otorite olarak görülen kişinin ya­salarca ya da örgüt prosedürlerince belirlenmiş konumundan ve yer aldığı mevkiden kaynaklanmaktadır.

18. Soru

Hareket etüdünü açıklayınız.

Cevap

Hareket etüdü , mal ya da hizmet üreten örgütlerde yapılan işin en uygun nasıl yapılması gerektiğinin belirlenmesidir. Diğer bir ifade ile yapılan işlerin standart hâle getirilerek etkin ve verimli yapılmasını sağlayıcı önlemlerin alınmasıdır.

19. Soru

Zaman etüdünü açıklayınız.

Cevap

Zaman etüdü, mal ya da hizmet üreten örgütlerde çalışanın belirli bir işi belirli bir çalışma hızıyla yapması ve ihtiyaç duyulan zamanı saptamak için kullanılan bir iş ölçümü tekniğidir.Zaman etüdü, mal ya da hizmet üreten örgütlerde çalışanın belirli bir işi belirli bir çalışma hızıyla yapması ve ihtiyaç duyulan zamanı saptamak için kullanılan bir iş ölçümü tekniğidir.

20. Soru

Weber’e göre bürokrasinin temel özellikleri nelerdir?

Cevap

Günümüzde pek çok örgütte yasal- rasyonel yetki ile karşılaşılmaktadır ve We­ber bürokrasi terimini bu tür yetki için kullanmıştır. Weber’e göre bürokrasinin te­mel özellikleri şunlardır: