Pazar günü Anneciğimin anneler gününü kutladıktan sonra, babaannemin de anneler gününü kutlamak için telefona istedim. Annemin sesi biraz sıkıntılı geliyordu, telefona babaannemi vermeyince kuşkulandım.
Uzak şehirlerde yaşamanın zorluğunu her kötü ve çok iyi günlerde hissettiğim gibi o an da hissetmiştim. Çünkü kötü bir şeyler oluyordu ancak bana bilgi verilmiyordu.
Böyle durumlarda çapraz sorguyla annemi, babamı, kardeşlerimi hatta yeğenlerimi filan arıyordum.
Önce “babaannenin tansiyonu çıktı acile geldik” dediler çok zorlayınca.Sonra babaannemin yoğun bakımda olduğu bilgisine ulaştım. En son yaptığım Antalya ziyaretinde babaannemle tartışmış, kalbini kırmıştım. Vicdan azabımın ve üzüntümün şiddetini tahmin edemezsiniz bile.
Beyin Kanaması geçirdi dediler. Kırklareli’nde uçak da yok nasıl hemen gideyim Antalya’ya?
Hem kayın validemlerin huzurunu bozmaktan endişe ettim hem de babamların acısına ortak olarak üzüntümü yaşadım çok zordu.
İstanbul’a döndük.
O akşam babam dedi ki güzel tepki var gözünü kıpırdattı, ayaklarını hareket ettirdi. Çok sevindik.Kurtuldu diye düşündük.İçim rahatladı.90 yaşında kadındır babaannem ama eski topraktır kendine bakar, bir tek ayakları tutmuyor onun dışında gören 60-70 der.Ona insan hastalığı yakıştıramıyor.
Yine de sırt çantamı alarak ofise geldim. Acil bir durumda hemen gitmekti niyetim.
Sabah annemi, babamı aradım. İçimde bir ses bana söylenmeyen bir şeyler olduğunu söylüyordu.
Bir gün önce telefonda çok ağlayan kuzenim Başak’ımı aradım.
Başak yine çok ağlıyordu.”Serap babam ölüyor!” dedi! Anlayamadım. Tokat yemiş gibi bir cümleydi bu.
60 yaşında hiç bir hastalığı olmayan gencecik amcam birden bire beyin kanaması geçiriyor ve yoğun bakıma alınıyordu!
Bahsi geçen göz çığ kapama gibi reflekslerin hiç birinin olmaması gerekiyormuş meğer! O sırada bir kanama daha olmuş… Her şey biraz daha olumsuza gitmiş.
Biletimi ve iznimi aldım ve Antalya’ya gittim.
Bu süreçte beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım, dostlarım oldu. Hep destek verdiler.Dua ettiler.Güzel dileklerini ilettiler evrene.
Hastanenin yoğun bakım ve giriş katı komple Oğuz Ailesi ve yakınları ile doldu taştı. Sabahtan akşama kadar hep orada duran akrabalarımız ve dostlarımız; geceyi de orada geçiren ailemiz… Dua ve dilekleri ile sürekli arayan dostlarımız sevdiklerimiz…Hepsinin güzel dilekleri gerçekleşecek eminim ben!
İlk önce ambulans Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’ne götürmüş amcamı. Yoğun bakım ünitesi tam bir rezalet! Hasta bakımı ve iletişimleri, muameleri berbat! Amcam destek ünitesine bağlıyken yapmaları gereken bakımı yengeme siz yapın demişler! Rezil bir durum! Abim yoğun bakımdayken bir çok hastaya hemşirelerin ağıza alınmayacak şekilde konuştuğunu küfür ve hakaretler ettiğini duymuş!
Antalya SSK hastanesi yoğun bakım ekibinin komple değişmesi şart!
Sonra sağlık profesyoneli akrabalarımızın önerisi ile Medstar Hastaneler Grubu’na kaldırılıyor amcam. Burada yoğun bakım ünitesinde bakım gayet iyi. Salı günü Beyin Ameliyatı oldu.Başarılı sonuçlandı dediler. Kanama olmasın diye klips takmışlar.Ama anevrizmanın beyinde – vücutta yarattığı tahribatı şu an bilemiyoruz.
Amcamı yoğun bakımda 5 dakikalığına görebildim beyin ameliyatı öncesi. Yüzü çok şişti. Bıyıklarını kesmişlerdi, tanıyamadım ilk. Perişan oldum onu görünce 🙁 Ama iyi olacağına inandım.
Ertesi gün doktorlar dedi ki, yavaş yavaş aşama aşama uyandırmaya çalışacağız. Eğer her şey umduğumuz gibi giderse hafta başında servise alacağız.
Yıldız Ablam, (ailemizin bitanecik sağlık meleği – babamın kuzeni ) her şeyin iyi gideceğini söyledi. İçimizi rahatlattı. İçimdeki ses de bana amcan iyi olacak Serap diyordu.
Birkaç gündür gördüğüm güzel rüyalar da bunu teyit ediyordu.
Artık iş yerime dönmek zorundaydım…
Bu sabah iş başı yaptım ve annemlerle konuştum. Amcamın bünyesi ilk uyandırma çalışmasında mükemmel tepkiler verememiş.Ama gün içerisinde tekrar deneyecekler.
Tek dileğimiz, tromboz oluşmasın, damarlarda büzüşme olmasın, tahribat ağır olmasın hatta hiç olmasın. Doktorlar şu an tek derdimiz hastayı yaşatmak dese de biz yaşayacağına ve iyi olacağına inanıyoruz.
Hayat akıp gidiyor, sevdiklerimizin değerini bilelim. Sevdiklerimizi sadece özel zamanlarda değil her zaman arayıp soralım. Kalp kırmayalım…
İnsan böyle zamanda anlıyor neyin ne olduğunu.
O hastanedeki hasta yakınları dedi ki ne kadar birbirine kenetli, tutkun bir ailesiniz. İnanın gurur duydum ailemle ve dostlarımla! Onların gücünü arkamıza aldık ve şimdi bu zorlu yolda güneşi görene dek ilerliyoruz
Bu kandil gününde siz de amcam için dua ve dileklerinizi esirgemeyin.