Zordur Kadın Olmak

Zordur Kadın Olmak

Zordu benim ülkemde kadın olmak… Kendini ispat etmek… Var olduğunu kanıtlamak… Bu hayatta bende varım demek… Zordu söz hakkı istemek… Ama bu ülkede bu hakları kadınlarımız kendi çabaları, kendi cesaretleri ve bu ülkenin kurtuluş mücadelesi için verdiği çaba  ile adını tarihe altın harflerle yazdırarak kendileri kazanmışlardır. Bir avuç vatan toprağını bile düşman eline bırakmamak için savaşmıştır Türk kadını… Ülkemizin kurtuluş mücadelesinin başından sonuna kadar kadınlarımız vatanı için gerek cephede gerekse cephe arkasında destansı fedakarlıklar yaparak savaşmışlardır.  ‘’Türk çocuğu öksüz kalır, yurtsuz kalmaz’’ diyen ve kundaktaki bebeğini bırakan Nene Hatun, Kurtuluş Savaşına katılmak için erkek kılığına giren Halime Çavuş, Kara Fatma, Nezahat Onbaşı adı sanı bilinmeyen cesur yürekli kadınlarımız ile erkekler savaştayken çift süren, tarlayı eken, mahsullerini pazarda satan, ormandan odunu getiren, çocukların, yaşlıların hayatını daim ettiren, bütün bunlarla beraber sırtlarıyla,  kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur çamur  demeyip  cepheye mermi, erzak, giyecek taşıyan ve yaralı askerlerimizin yaralarını saran   fedakar kadınlarımız sayesinde kazanılmıştır. Bu cesur yürekli kahraman kadınlarımızın tek bir amacı vardı, canlarından çok sevdikleri vatan topraklarında kendileri göremeseler bile gelecek nesillerin hak ettikleri değer ile özgürce yaşamalarıydı…

Kadınlar ülkemizde olduğu gibi hiçbir ülkenin tarihinde o ülkenin kaderini değiştirecek kadar etkin rol almamıştır.  Bu sebeple ülkemizde kadınlara tanınan hakların diğer ülkelerde yaşayan kadınlardan her zaman daha fazla ve ayrıcalıklı olması gerektiğine inanmaktayım. Bu sebeple sosyal güvenlik sistemimizde de kadınlarımıza tanınan haklar hakkında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin yurtdışında yaşayan kadınlarımız ile Türkiye topraklarında yaşayan kadınlarımızın Sosyal Güvenlik Kanununda ki hakları farklılık göstermektedir. İki kadın düşünün ikisi de Türk biri yurtdışında yaşıyor diğeri ise kendi ülkesinde, sosyal güvenlik sistemimizde yurtdışında yaşayan kadınlarımız birçok haktan yararlanırken kendi anavatanında yaşayan kadınlarımız bu haklardan mahrum bırakılmıştır. Bundan dolayı bu iki kadın arasında negatif ayrımcılık söz konusu olmaktadır.

TANINAN HAKLAR

TÜRKİYE DE YAŞAYAN

YURTDIŞINDA YAŞAYAN

EV HANIMLIĞINDA GEÇEN SÜRELERİ BORÇLANMA HAKKI

YOK

VAR

SİGORTA BAŞLANGICINDAN ÖNCEKİ DOĞUMLARI BORÇLANMA HAKKI

YOK

VAR

ÇOCUĞUNUN DOĞUM TARİHİNİN, SİGORTALILIK BAŞLANGICI SAYILMASI HAKKI

YOK

VAR

Yukarıdaki tabloyu kısaca açıklamak gerekir ise;

·  Ev hanımlığında geçen süreleri borçlanma hakkı;

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşı olan kadınlarımız 18 yaşına girdiği tarihten itibaren istedikleri gün kadar borçlanıp Türkiye de emekli olma hakkına sahiptir. Yurtdışında yaşayan ev hanımlarımızın şayet bulundukları ülkede hiç çalışmaları yoksa ve Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi hizmetleri de bulunmuyorsa sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçların tamamen ödendiği tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye çekilmekte ve geriye çekilen tarih sigortalılık başlangıcı sayılmaktadır. Türkiye’de  yani kendi anavatanında  yaşayan kadınlarımıza ev hanımlığında geçen süreleri borçlanma hakkı verilmemiş olup sigortalılık başlangıcı tespitinde  ise ilk fiili çalışması baz alınmaktadır.

· Sigorta başlangıcından önce yapılan doğumları borçlanma hakkı;

Yurtdışında yaşayan T.C. uyruklu kadınlarımız yaşadıkları ülkede ister ikamet ettikleri süreyi ister çalıştıkları süreyi öderler ise  doğum borçlanma yapma hakkına her halükarda sahip olur. Türkiye’de yaşayan kadınlarımıza ise sigortalılıktan önce yapmış oldukları doğumlara borçlanma hakkı verilmemiştir.

· Doğumun sigortalılık başlangıcı sayılması;

T.C. Devletinin anlaşmalı olduğu ülkelerde yaşayan kadınlarımızın yurtdışında yapmış olduğu doğumlar ülkemizde sigortalılık başlangıcı sayılmaktadır. Türkiye de yaşayan kadınlarımız için ise doğum ile sigortalılık başlangıcı uygulaması maalesef yoktur.

Tabi ki bu kanunlar yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için olması gereken bir haktır ama kendi topraklarında yaşayan kadınlar içinde yeni bir düzenleme getirilmelidir. Neticede bu ülkenin her avuç toprağında hakkı olan kadınlarımızın kendi topraklarında daha değerli olması gerekmez mi? İllaki bu haklara sahip olması için yurtdışında mı yaşaması gerekir? Ben sosyal güvenlik sistemimizde ki bu ayrımcılığın uygun bir şekilde düzenleneceğine inanıyorum. Çünkü son yıllara baktığımızda kadınlarımız için yapılan pozitif çalışmalar ve kadın istihdamında yapılan düzenlemeler ile kadınların iş gücü piyasasında güçlendirilmesiyle çalışma hayatında daha aktif olması sağlanmıştır. Bunun sonucu olarak kadınlarımız aile ve toplumdaki yerlerini, ekonomik, siyasal, kültürel yaşama katılımlarını arttırmıştır.  Kadınlarımız ‘’Artık bu hayatta bende varım, benimde haklarım var ’’ diyebilen kendinden emin bireyler olmuşlardır. Her şeyin en güzelini hak eden kadınlarımıza hak ettikleri değerin verilmesi temennisiyle…

Anne olmak en güzel ve yüce duygudur kadına bahşedilen. Dünyayı değiştiren, tüm insanları yetiştiren annelerimizin anneler gününü kutlarım…