Öncelikle dilekçenizde şu hususlar mutlaka yer almalıdır:
Özetle
İster çekişmeli ister anlaşmalı olsun, her iki türdeki boşanma davaları da Aile Mahkemesi’nde açılmalıdır. Boşanmak isteyen taraflardan biri iki nüsha dava dilekçesi(anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolü de eklenmelidir), varsa eklemek istediği delillere ilişkin belgeleri ve nüfus cüzdan fotokopisini ekleyerek boşanma davasını açabilir. Hak kaybına uğramamak açısından boşanma davasının avukat marifetiyle takip edilmesi oldukça önemlidir.
Boşanma davasının açılabilmesi için taraflar arasında geçerli bir evlilik bulunmalıdır ve boşanma nedenlerinden birinin varlığı gereklidir. Boşanma dava dilekçesinin verilmesi ile çekişmeli boşanma süreci başlar.
İlk aşaması dilekçeler teatisinden ibarettir. Dilekçeler aşaması; dava dilekçesi-cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinden oluşmaktadır. Davacının dava dilekçesi hazırlayarak dava açması sonrasında başlayan bir aşamadır.
Dilekçeler aşamasının tamamlanması sonrasında ilk duruşma yapılacaktır. Bu duruşmada tarafların uyuşmazlık konusunu ve birbirlerinden taleplerini tespit edilecektir.
İlk duruşma sonrasında tahkikat aşamasına geçilecektir. Bir dosyanın tahkikat aşamasına geçmesi demek iddia ve savunmalar adına dilekçede belirtilen delillerin toplanılması anlamına gelmektedir. Tanıklar dinlenecek, ilgili yerlere müzekkere yazılarak cevapların toplanılması takip edilecektir.
Çekişmeli boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Boşanma davasının açılması için sadece bir adet dilekçe hazırlanması yeterli olacaktır. Boşanma davası dilekçesi kapsamında gerekli olan bilgilerin eksiksiz bir biçimde sunulması durumunda dilekçe hazırlama aşamasına dair herhangi bir sorun yaşanması söz konusu olmayacaktır. Boşanma davası dilekçesi anlaşmalı boşanma kapsamında değerlendirilecekse hali hazırda bu dilekçede belirtilen unsurların boşanma protokolü manasına geleceğini de bilmelisiniz. Boşanma aşamasında her iki tarafın da bu detayları kabul ettiklerini mahkemede bizzat beyan etmeleri gerekir.
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak şartıyla, geçimini sağlamak için diğer taraftan malî gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafakaya “yoksulluk nafakası” denilmektedir. Yoksulluk nafakası tayin edilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması şartı aranmamaktadır. Çekişmeli boşanma süreci boyunca tedbir nafakası olarak ödenir. İlamsız icraya konulabilir.
Velayetin kullanılması hakkı kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Bu nafakaya “iştirak nafakası” denilmektedir.
Mahkeme, talep halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Yargılama aşamasında mahkeme tarafından boşanma kararı verilirken, imkân bulundukça anne ve baba dinlenir ve ardından çocuğun düşüncesi alınıp, anne ve babanın çocuk ile olan kişisel ilişkileri düzenlenir.
Velayetin kullanılması hakkı kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, müşterek çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları gözetilir.
Anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni durumların ortaya çıkması halinde hakim, resen veya anne ve babadan birinin talebi üzerine gerekli önlemleri alabilir. Yani velayete ilişkin şartlarda bir değişiklik olduğu durumda ebeveynlerin, velayetin değiştirilmesi yönünde bir dava açması mümkün olacaktır.
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktar tazminat talep edebilir.