İçerikte Neler Var ?
Depremzedeler, deprem öncesinde ve sonrasında görevleri yerine getirmeyerek zarar oluşmasına veya meydana gelen zararın büyümesine neden olan kişi ve kuruluşlar ile ilgili olarak Cumhuriyet savcılıklarına şikayette bulunabilir açılan davalara müdahil olunabilir.
Sahip oldukları malvarlığını kısmen veya tamamen yitirenler, kayıplarının maddi değerini belirlemek için bulundukları yerin sulh hukuk mahkemeleri aracılığıyla tespit işlemi yaptırabilirler. Bu tespit açılacak tazminat davaları açısından önem taşımaktadır.
Depremden dolayı depremzedeler, sorumluluğu bulunanlardan, kamu kurumu niteliğinde olanlara karşı açılacak davalar idare mahkemelerinin, gerçek kişilere karşı açılacak davalar ise hukuk mahkemelerinin görev alanına girmektedir.
Mahkeme harçları ve giderleri için ise 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne Ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanun ile Hukuk Muhakemeleri Kanunun 334.maddesi gereğince adli yardım hakkından faydalanabilirler .
Bütün bu yasal başvuru yollarının kullanılabilmesi için önemli bir sorun ise ilgili barolara başvuru yapılarak çözülebilinir. Başvuru halinde ilgili Baro adli yardım birimi avukat atanmasını adli yardım kapsamında gerçekleştirebilir.
Deprem sigortası bulunan hasarlı bina sahipleri ise sigorta kapsamındaki hasar bedellerini ilgili sigorta şirketlerine başvuru yaparak alabilir. Sigorta teminatını aşan miktarlar veya sigorta kapsamında olmayan kayıplar ile manevi tazminat açısından talepleri açısından dava yolları tavsiye edilir.
DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640.000 TL ‘dir. Ancak bu tutarın başvuruyla birlikte hemen ödeneceği de garanti değildir. Zira mevzuatta ödeme koşulları çok sıkı şartlara tabi tutulmuştur. Bu bağlamda bir avukatla sürecin yönetilmesi hak kaybına uğranılmaması açısından faydalı olacaktır.
Azami teminat tutarı tespit edilirken, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti (arsa değeri hariç) dikkate alınır. Sigortalının teminat tutarı (sigorta bedeli) -azami teminat tutarını geçmemesi koşuluyla- meskenlerinin büyüklüğüne ve yapı tarzına göre belirlenir.
Türkiye Barolar Birliği tarafından 15 Şubat 2023 tarihinde hazırlanan rehber ilk olarak 1999 depremi sonrası hazırlanmıştır. Belirtilen tarihte de güncellenerek tekrar yayına konmuştur. Rehber gerek Ceza Hukuku yönünden gerekse Özel Hukuk veya Kamu Hukukunun farklı alanları yönünden vatandaşların haklarını ayrıntılı olarak açıklamaktadır.
Depremzedeler İçin Hukuk Rehberi ‘ne buradan ulaşabilirsiniz.
2.Suç Duyurusu
Afetin meydana geldiği arazinin durumu ile bütün yapılar ve kamu tesisleri incelenerek “ hasar tespit raporu” düzenlenir. Bu rapor AFAD’IN ilgili heyetleri tarafından düzenlenir.
Hasar tespit raporlarında binalar için;
Olarak rapor düzenlenir. Bu raporlar “ askıya çıkarılarak” ilan edilir.Söz konusu tespitlere ilgililerin “ itiraz” hakkı bulunmaktadır. İtiraz neticesinde yetkili heyet tarafından taşınmaz tekrar incelenir ve “ kesin hasar oranı” tespit edilir ve buna göre tekrar rapor düzenlenir.
İlgili idarece “ hasarsız” veya “ az hasarlı” olarak tespit kesinleştikten sonra bu taşınmaz sahiplerinin “hak sahibi olmadıklarına” karar verilir. Bu tespit neticesinde “ hak sahibi sayılmama” işlemine karşı ilgili idare aleyhine idare mahkemesinde dava açılabilir.
“orta hasarlı tespitte” ise taşınmaz sahipleri onarım ve güçlendirme kredisi yönünden hak sahibi sayılırlar. Ancak konut ve işyeri tahsisi yönünden hak sahibi sayılmazlar.
Bu tespite karşı taşınmaz sahipleri taşınmazların az hasarlı veya ağır hasarlı olduğunu iddia edebileceklerdir. Orta hasarlı taşınmazlar güçlendirme yapılmadan kullanılamazlar. “ağır hasarlı” tespitinin kesinleşmesi üzerine ise taşınmazın yıkımına karar verilir. Yıkım kararı ağır hasar tespiti olduğundan dolayı taşınmazlarının yıkılmasını istemeyen ve tespitin hatalı olduğunu düşünen vatandaşlar “ hak sahipliği” kararına karşı dava açabilirler.
Bu taşınmazın hasar durumuna göre faizsiz uzun vadeli geri ödemelerle deprem konutu ve iş yeri sahibi olunabilir ya da binaların hasarsız olduğunu düşünenler taşınmazın yıkılmasını önlemek için yürütmeyi durdurma talepli dava açabilir.