Son zamanlarda oldukça artan eskort dolandırıcılığı, sosyal medya hesaplarından ya da açtıkları internet siteleri üzerinden eskort ilanları veren kadınların kendilerini arayanlara “ön buluşma”, “teminat” gibi bahanelerle ATM’lerden banka hesaplarına para göndermelerini isteyerek başlamaktadır. İstedikleri para gönderilmediği takdirde karşı tarafa icraya verildiğini söyleyerek şantaj ile para talep etmeye devam edilen bu dolandırıcılık türü son günlerde sık sık karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin farklı yerlerinden eskort pazarlığı altında insanlar dolandırılmaya devam etmekte ve bununla ilgili birçok operasyon düzenlenmektedir.
Kişilerin bilgilerini yayacaklarını iddia ederek para talep eden bu kişiler hem şantaj suçunu hem de nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olurlar. Bilgilerinin çevrelerine yayılmasından korkan şantaj yapılan bu insanlar çözümü karşı tarafın istediğini yapmakla bulsa da eskort dolandırıcılığı yapan bu kişilerin şikayet edilmesi gerekmektedir.
İnternet sitesine girerek eskort ilanlarına baktınız. Eskort ilanlarında bulunan bir tane numarayı aradınız diyelim. Peki yapılan bu aramayla suç işlenmiş olur mu? Hayır suç oluşmaz. İnternet sitesinde bulunan çoğu eskort numarası dolandırıcılara aittir. Bu nedenle dikkat etmeniz gerekmektedir.
İnternet sitesinde veya sosyal medyada bulduğunuz bir eskort numarasına mesaj atmanız herhangi bir suç oluşturmaz.
11. Ceza Dairesi 2021/33673 E. , 2021/7095 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
Sanık …’in yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, yakalama ile alınan sorgusunda bildirdiği adresine tebliğ edilemeden iadesi üzerine, aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adrese daha önceden usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmadığından sanığın hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde sanık müdafisinin temyiz ettiğinin kabulü ile 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, hukuki dayanaktan yoksun olan Mahkemenin “sanık müdafisinin temyiz talebinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılarak, sanığın yokluğunda verilen 02.06.2016 tarihli ilk mahkumiyet hükmünün Tebligat Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ işleminin usulüne uygun bulunmaması nedeniyle “eski hale getirme ve temyiz talebi” yerinde görülmekle, yapılan incelemede;
Katılanın, İnternette … isimli sitede gördüğü reklam üzerine burada verilen cep telefonunu aradığı, telefonda görüştüğü kadın ile kendisine cinsel ilişkiye girme karşılığında kadın temin etme konusunda anlaştıkları, telefondaki kadının katılana …’a ait bankamatiğe gidip sanık …’ın T.C. Kimlik numarasına kartsız işlemden 250 TL para yatırmasını istediği, katılanın bu parayı yatırdıktan sonra, bu defa da 200 TL parayı da aidat parası olarak yatırmasını söylediği, katılanın bu parayı da yatırdığı, sonra telefondaki kadın ile görüştüğünde telefondaki şahsın kendisine gönderilecek kadının can güvenliği için 600 TL ve yemek ve şoför parası için toplam 700 TL para istediği, katılanın 700 TL yi de aynı hesaba yatırdığı, kadının bu aşamadan sonra katılana başka bir cep telefonu numarası verdiği ve buradan … isimli kişi ile görüşmesini istediği, katılan bu numara ile görüştüğünde, telefondaki kadının 200 TL daha bahşiş yatırması gerektiğini söylediği, katılanın, artık parası kalmadığını ve parayı yatıramayacağını söylemesi üzerine telefondaki kadının kendisine 600 TL lik depozitosunun yanacağını ve kendisinin de gelmeyeceğini söyleyince katılanın dolandırıldığını anladığı, söz konusu sitenin “…” isimli internet sitesinin olduğunun anlaşıldığı, katılanın şikayeti sonrası yapılan araştırma neticesinde 18.03.2015 tarihli kolluk tutanağına göre; olayı gerçekleştiren şahısların sanıklar … ve … olduğunun anlaşıldığı, her iki sanığın kullandıkları telefonların aynı olduğunun tespit edildiği, yapılan araştırmada sanık .. ‘ ın … Bankasında kayıtlı hesabına 01.12.2014- 20.01.2015 tarihleri arasında 384 değişik ismin değişik miktarlarda para yatırdığı ve yatan paraların ise … ilinde değişik ATM cihazlarından değişik tarih ve miktarlarda çekildiği, sanık …’ ın T.C. Numarasına bağlı … hesabına 01.12.2014-20.01.2015 tarihleri arasında 300 değişik ismin değişik tarih ve miktarlarda para yatırdığı ve bu yatan paraların değişik tarihlerde Denizli ilinden çekildiğinin anlaşıldığı, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan olayda;
A-)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Katılanın, telefonda görüştüğü kadının kandırması sonucu farklı zamanlarda birden fazla kez para yatırdığı anlaşıldığından, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2) Katılanın olay nedeniyle toplam zararının 1.150 TL olduğu olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle yasa metninin tekrarı ile yetinilerek cezanın teşdiden uygulanması; ayrıca TCK’nin 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarının, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edileceğinden, işsiz olduğunu ve gelirinin olmadığını söyleyen sanık hakkında gerekçe gösterilmeden adli para cezasının 40 TL üzerinden takdir edilmesi,
B-)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
1)Sanık …’ın, çalıştığı … yerine gelip kozmetik malzemeleri satan … isimli kişinin kendisine erkeklerle telefonla konuşarak telekızlık yaptığını ve çok para kazandığını söylediğinden ve kendisinin de paraya ihtiyacı olduğundan telefonla erkeklerle konuşmayı kabul ettiğini ve kendisine bir hat takılı telefon verdiğini,
eskort
sitesine kayıt ettirdiğini, 10-15 gün bu şekilde erkeklerle konuştuğunu, daha sonra ise bıraktığını diğer sanığı ve müştekiyi tanımadığını savunduğu, sanık …’ın da sanık …’ı tanımadığını söylediği, 18.03.2015 tarihli kolluk tutanağında “Ekip projesinden yapılan araştırmalarda, şüphelilerin kullandıkları telefonların aynı olduğunun anlaşılması üzerine” ifadesinin geçtiği, ancak aynı telefonları kullandıklarının nasıl tespit edildiğinin anlaşılamadığı, suça konu paranın sanık …’ın …’taki hesabına geldiği, sanık …’ın ise … Bankasında hesabının olduğu anlaşıldığından, söz konusu 18.03.2015 tarihli tutanakta adı geçen memurların ifadelerinin alınarak, gerektiğinde bu hususun teknik olarak tespitinin yapılarak sonucuna göre tüm delillerle birlikte sanık …’ın hukuki durumunun tespiti gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması,
2)Kabule göre de,
a) Katılanın, telefonda görüştüğü kadının kandırması sonucu farklı zamanlarda birden fazla kez para yatırdığı anlaşıldığından, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
b) Katılanın zararının 1.150 TL olduğu olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle yasa metninin tekrarı ile yetinilerek cezanın teşdiden uygulanması ve TCK’nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarının, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edileceğinden, ev hanımı olduğunu ve gelirinin olmadığını söyleyen sanık hakkında gerekçe gösterilmeden adli para cezasının 40 TL üzerinden takdir edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından aynı Kanun’un 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.