Futbol fanatikliği, bazı durumlarda evlilik sorunlarına neden olabilir ancak her boşanmanın sebebi farklıdır. Boşanmanın kesin sebebi, çiftlerin arasındaki ilişki dinamiklerine ve yaşadıkları özel durumlara bağlıdır.
Futbol fanatikliği tek başına boşanma sebebi değildir ve evliliği olumsuz yönde etkilemesi de gerekmez. Ancak, bazı durumlarda bir eşin aşırı tutkulu bir futbol hayranı olması, eşler arasında anlaşmazlıklara ve gerginliklere neden olabilir. Bu durumda, çiftlerin futbol fanatikliği gibi farklılıklarını ele almak ve anlaşmaya varmak için çaba göstermeleri gerekebilir.
Evet, bir eşin ailesini sürekli olarak ihmal etmesi, onların ihtiyaçlarını göz ardı etmesi ve evlilikteki görevlerini yerine getirmemesi, evlilik sorunlarına ve hatta boşanmaya neden olabilir. Ancak, her boşanma durumu farklıdır ve bu nedenle, bir eşin futbol tutkusu nedeniyle maça gitmesi evlilik sorunlarına neden olsa bile, boşanmanın kesin sebebi bu değildir. Boşanmanın sebebi, çiftlerin arasındaki ilişki dinamiklerine ve yaşadıkları özel durumlara bağlıdır.
Evlenen çiftlerin evlilik birliği içerisinde yerine getirmek zorunda oldukları birçok yükümlülük söz konusudur. Bu yükümlülüklere özen, sadakat ve ortak giderlere katlanma yükümlülüklerini örnek olarak gösterebiliriz.
Evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde; bu durum boşanma sebebi olarak ileri sürülebilir. Boşanma davasında , tarafların sayılan yükümlülüklerin yerine getirilmemesindeki kusur oranları araştırılır. Yani eşlerin boşanma sebeplerindeki kusurlarına bakılır. Yargıtay kararları ışığında boşanma sebepleri olarak gösterilebilecek örnek durumları aşağıda sizler için sıralıyor devamında ise uygulamadan Yargıtay İçtihatlarından örnekler veriyoruz:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2409 E. , 2021/412 K
Eşinin işi ve geliri olmadığını bilen erkeğin, kadının kullanmakta olduğu kredi kartlarını iptal ettirdiği, giderlerini karşılamadığı, bu nedenle kendisini arayan kayınvalidesine “manyak karı” dediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin tam, kadın eşin ise kusursuz olduğu noktasında Yerel Mahkeme ve Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelediğinde, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kadının kişilik haklarının saldırıya uğradığı belirgin olup, davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2733 E. , 2021/1053 K.)
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın