Ulusal mevzuat hükümlerimiz ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca; vergi kaçakçılığı ile mücadele, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi vb. amacıyla gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi amacıyla “gerçek faydalanıcı” tespiti amacıyla çalışmalar yapılmaktadır.
Ülkemizin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Vergi Amaçlarına Yönelik Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum), vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar yürütmektedir.
Bu amaçla, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilmiş ve 529 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile bildirim yükümlülüğü bulunan mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesi konuları açıklığa kavuşturulmuştur.
529 sayılı VUK Genel Tebliği’ nin m.2/1-a hükmü uyarınca gerçek faydalanıcı; “tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişiler” olarak tanımlanmıştır. Tanım uyarınca, gerçek faydalanıcının her durumda gerçek kişi olacağı ortadadır.
Tebliğin 5. Maddesi uyarınca, tüzel kişilerde gerçek faydalanıcılar şu şekilde sıralanmıştır:
bildirime konu edilecektir.
%25 pay sahibi gerçek kişinin gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda gerek tebliğ gerekse de Tedbirler Yönetmeliği yeterli açıklama yapmamış ve bu konudaki tüm sorumluluğu bildirimi yapacak mükellefe yüklemiştir.
Burada her mükellef, somut olaya göre değerlendirme yapmalıdır. Gerçekten de bir şirkette %10 paya sahip kişi imtiyazlı hisseleri ile şirketi kontrol edebilir, aynı şirkette aile üyelerinin payları %25 altında kalsa da aile üyelerinin aile büyüğü kontrolünde olması vb. durumlarda gerçek faydalanıcı durumunun değişebileceği ya da listenin genişleyebileceği göz arzı edilmemelidir.
Tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde ; (adi ortaklıklar, fonlar vb.)
üst düzey yönetici sıfatıyla gerçek faydalanıcı olarak kabul edilir ve bildirime konu edilir.
Trust [1] ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.
529 sıra nolu VUK Genel Tebliği uyarınca gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 1/8/2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);
vermek zorundadırlar.
Tebliğin 4/2 hükmü uyarınca, aşağıda liste halinde sunulan kişi ve kurumlar ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.
Gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişilerin, ilk bildirimlerini en geç 31/8/2021 günü sonuna kadar gerçek faydalanıcı bilgisini elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmeleri gerekmektedir.
Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, düzenli bildirimlerini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde düzenli olarak bildirmek zorundadır.
Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.
Yukarıda sayılan yükümlülerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bildirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde, yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri ve Bildirim formu ile bildirim verme yükümlülüğü getirilenler söz konusu beyannameler/formlar aracılığıyla gerçek faydalanıcıların;
bildirirler.
Tebliğ kapsamında verilecek bildirimlerin elektronik ortamda (internet vergi dairesi) yapılması zorunludur. Bu şekle aykırı yapılan bildirimler geçersiz sayılacaktır.
Tebliğin 8. maddesi uyarınca, gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir.
529 sıra nolu VUK Genel Tebliği uyarınca bildirilmesi gereken bilgileri; bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bir şekilde bildiren mükellefler , Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası ile cezalandırılabilecektir.
Göçük Hukuk Bürosu
18.08.2021
[1] Bir malvarlığının belirli bir lehtar ya da lehtar grubunun yararlanması için, malvarlığının maliki olan sözleşme kurucusu tarafından, söz konusu malvarlığının yönetimi, kullanımı ya da sözleşmede belirtilen diğer tasarruflarda bulunulması amacıyla sözleşmeyi icra eden bir mütevellinin kontrolüne bırakılmasını hüküm altına alan hukuki ilişkiyi ifade etmektedir.