Haksız Fiil Nedeniyle Çocuğa Karşı Tazminat Davası Ve Ev Başkanının Sorumluluğu

İçerik

Haksız Fiil Nedir?

Haksız fiil , başkasına zarar veren kusurlu ve hukuka aykırı davranıştır. Borçlar Kanunu 49. Maddesi uyarınca;

kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.

(BK m. 49)

Ceza kanunlarında suç olarak düzenlenen her eylem aynı zamanda haksız fiil oluşturur. Ancak haksız fiil olarak kabul edilecek her eylemin suç olması gerekmez. Bu durum, kanunda “zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile” şeklinde açıkça ifade edilmiştir.

Haksız fiilin aynı zamanda suç oluşturması, tazminat davası için zamanaşımı bakımından önem taşır. Borçlar Kanunu 72. maddesine göre haksız fiil nedeni ile tazminat davası açmada zamanaşımı;

Eylem aynı zamanda suç oluşturuyor ve ceza kanunda bu suç için daha uzun bir ceza zamanaşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi için de ceza kanunda öngörülen bu süre geçerli olur. Buna uzatılmış zamanaşımı denmektedir. Uzatılmış zamanaşımının uygulanması için bir ceza davasının açılmış olması şart değildir. Eylemin ceza kanununda suç olarak tanımlanmış olması yeterlidir.

Çocuğun Fiil Ve Dava Ehliyeti

Fiil ehliyeti , bir kimsenin resmi makamlar önünde, hak ve yetkileri çerçevesinde işlem yapabilme yeteneğidir. Medeni Kanun 9. Maddesine göre;

Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.

(TMK m.9)

Kimlerin fiil ehliyetine sahip olduğu da yine kanunda düzenlenmiştir. Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlanmamış her ergin fiil ehliyetine sahiptir. (MK. m.10)

Erginlik (Reşit olma)

Dava ehliyeti , fiil ehliyetinin usul hukukundaki karşılığıdır. Kişinin bir davada kendi adına usuli işlemleri yapma, davayı takip etme veya bunun için vekil tayin etme yetkisini ifade eder.

Kanuni düzenlemelerde görüldüğü üzere olağanüstü haller dışında, 18 yaşını doldurmamış çocukların fiil ve dava ehliyeti bulunmaz.

Tazminat Davalarında Mersin Avukatı Desteği için

Hemen İletişime Geçebilirsiniz

Davada Çocuğun Temsili

18 yaşından küçük ve kanunen ergin olmamış her çocuk velayet veya vesayet altındadır. TMK 335. Maddesi uyarınca ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altındadır. Ana baba evli ise ortak velayet söz konusu olup velayet hakkı birlikte kullanılır. Anne veya babadan birisinin ölmüş olması halinde velayet sağ kalana ait olur. Boşanma durumunda velayet kural olarak anne veya babadan birisine verilir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti ise anneye aittir. Ana babanın velayet hakkının kanunen kaldırılmış veya ölmüş olmaları durumunda ise çocuğa vasi atanır.

Çocuk adına resmi işlemleri, velayeti kullanan ana ve baba yapabilir. Yine çocuk adına veya çocuğa karşı açılan davalarda çocuğu velayet sahibi ebeveyn temsil eder. Ancak velayet sahibi anne veya baba ile çocuk arasında menfaat çatışması varsa, o davada temsil edilmek üzere çocuğa kayyum atanır. Örneğin soybağı davalarında kural olarak çocuk, atanacak kayyum tarafından temsil edilir.

Çocuğa karşı açılacak hukuk ve haksız fiilden doğan tazminat davaları, çocuğu temsilen velayet sahibi anne veya babaya yöneltilir.

Çocuğun Eyleminden Dolayı Ev Başkanının Sorumluluğu

Medeni Kanunun “ev düzeni” bölümünde yer alan 369. Maddesinde ev başkanının sorumluluğu düzenlenmiştir.

Ev başkanı, ev halkından olan küçüğün, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur.

Ev başkanı, ev halkından akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunanların kendilerini ya da başkalarını tehlikeye veya zarara düşürmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

Zorunluluk hâlinde gerekli önlemlerin alınmasını yetkili makamdan ister.

(TMK m.369)

Ev başkanının kim olduğu da yine Medeni Kanunda açıklanmıştır. Buna göre;

Aile halinde yaşayan birden çok kimsenin oluşturduğu topluluğun kanuna, sözleşmeye veya örfe göre belirlenen bir ev başkanı varsa, evi yönetme yetkisi ona ait olur.

(TMK m. 367)

Kanunda düzenlenen bu sorumluluk, aile başkanının bakım ve gözetim yükümünün sonucu olarak ortaya çıkan bir kusursuz sorumluluk halidir.

Çocuğun, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişilerin verdiği zararlar için, aile başkanına karşı tazminat davası açılabilir. Aile başkanının, tazminat sorumluluğundan kurtulabilmesi için;

Ev başkanının sorumluluğu nedeniyle açılacak tazminat davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir.

Tazminat Davasında Çocuğun Temsili İle Ev Başkanı Sorumluluğunun Farkları

Görüldüğü gibi, haksız fiil nedeniyle çocuğa karşı açılacak tazminat davası ile ev başkanına karşı açılacak tazminat davası farklı hukuki temellere dayanır. Bunun bir sonucu da, aynı eylem nedeniyle bu iki farklı davanın aynı zamanda açılabilmesidir. Yani reşit olmayan kişinin hukuka aykırı eylem ile verdiği zarar nedeniyle hem kendisine karşı, hem de yaşadığı hanedeki ev başkanına karşı dava açılabilir. İki davada görevli mahkemeler farklı olduğundan, davaların ayrı ayrı açılması gerekir.

Dava, tazminat istemine ilişkindir. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız eylem işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük haksız eylemin faili olarak, aile başkanı ise zarar görene karşı aile başkanı olması nedeniyle sorumludurlar. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve aile başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan her ikisi de kendi malvarlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar. Bir davada zarara hükmolunması diğer dava yönünden, zarar ödenmiş olmadıkça, hukuki önem taşımaz. Tahsilde tekerrüre sebep olunmaksızın aynı zarara iki ayrı davada hükmolunması olanaklıdır. Somut olayda aile başkanına husumet yöneltilerek sorumluluğu istendiğine göre; dosya içeriği itibariyle tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydıyla davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.

(Yargıtay 4. Hd. 2006/4448 E, 2007/3006 K, 12.03.2007 T)
Çocuğa karşı dava açılır mı?

18 yaşından küçük çocuğun haksız fiili ile neden olduğu zararın tazmini için dava açılabilir. Bu durumda dava, çocuğu temsilen velisine veya varsa vasisine yönlendirilir.

Reşit olmayan çocuk davada nasıl temsil edilir?

Reşit olmayan çocuk davada velayet sahibi anne veya babası tarafından temsil edilir. Çocuk vesayet altında ise davayı çocuk adına vasi takip eder. Davada çocuk ile bu kişiler arasında menfaat çatışması varsa o halde çocuğa bu davada temsil edilmek üzere kayyım atanır.

Ev başkanının sorumluluğu ne demektir?

Medeni Kanun hükümleri uyarınca, aile halinde yaşayan birden çok kişinin oluşturduğu topluluğu yönetmekle görevli kişiye ev başkanı denir. Aile başkanı, bu topluluktaki küçük, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişilerin başkalarına verdiği zarardan sorumlu olur.

Maddi ve manevi tazminat davaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Maddi ve Manevi Tazminat Davası

Mersin tazminat davası avukatı alanında hizmet veren Arslanbuğa Hukuk Ofisi’ne Tazminat Hukuku davalarında hukuki destek ve danışma için ulaşabilirsiniz.