Sözleşme ve Borçlar Hukuku
Sözleşme ve Borçlar Hukuku Borç alacak avukatı İstanbul başta olmak üzere ülkenin her yerinde hizmet…
Gerçek ya da tüzel kişiler alacaklarını tahsil edememesi durumunda, alacaklı tarafından ilamlı ya da ilamsız icra takibi yoluna başvurulabilir.
İcra ve İflas Hukuku nda düzenlenen icra ve haciz işlemleri, alacaklı tarafın borçludan alacağını devlet gücüyle tahsil etmesi için İcra Müdürlüğü’nden takip talebinde bulunmasıyla başlar.
İcra takibi ilamlı ve ilamsız icra takibi olarak iki şekilde yapılmaktadır.
İlamsız icra takibi para, teminat ya da diğer alacaklar için herhangi bir mahkeme kararı, belge olmaksızın; icra dairesi kanalıyla yapılan icra takibidir. Örnek vermek gerekirse taşınır taşınmaz teslimi ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması için ilamsız icra takibi yoluna başvurulamaz.
İlamsız icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması gerekmektedir. Genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir.
Cebri icra prosedürü kendiliğinden başlayan bir prosedür değildir. Bu prosedür alacaklının takip talebiyle başlar.
Alacaklının takip talebinden sonra icra dairesi tarafından borçluya gönderilen belgedir.
Bu belgelerde; Alacaklının adı , adresi, Borçlunun adı , adresi, Borç miktarı, İşleyecek faiz oranı, Faiz başlangıç tarihi ile Borcun ve takip konusu masrafların 7 gün içinde adalet bakanlığının belirleyeceği icra dairesinin banka hesabına ödenmesi ihtarı,
Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ayrıcı ve açıkça imzaya itiraz edilebileceği ihtarı,
Borcun tamamına veya bir kısmına itiraz edilecekse, tebliğden itibaren 7 gün içinde itirazın icra dairesine yapılabileceğinin ihtarı,
Borç ödenmezse veya itiraz edilmezse tebliğden itibaren 7 gün içinde mal beyanında bulunulması aksi takdirde hapisle tazyik cezası verilebileceği,
İcra müdürünün mühür ve imzası yer alır.
Sözleşme ve Borçlar Hukuku Borç alacak avukatı İstanbul başta olmak üzere ülkenin her yerinde hizmet…
Bilişim Hukuku Bilişim Avukatı; dijital platformlar kullanılarak kasıtlı veya kasıtsız olarak işlenen suçlar sonrası ortaya…
Tazminat Hukuku Tazminat Avukatı; tazminat hukuku alanına giren uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması için mücadele etmektedir. Maddi…
İlamsız icra takibi başlatmak isteyen kişiler kendileri icra takibi başlatabileceği gibi bir avukat yardımı ile de bu süreci takip edebilirler. Ancak işlemlerin doğru bir şekilde yapılması, takip konusunda yetkili icra dairesinin tespiti ve takip ile birlikte sunulması gereken evrakların eksiksiz bir şekilde sunulması için sürecin avukat ile takip edilmesinde fayda vardır.
İlamsız icra takibini kendisi başlatmak isteyen kişiler yapacakları usuli bir hata ya da eksiklik nedeniyle zaman kaybı yaşayabilecek ve alacaklarına ulaşma konusunda gecikme yaşayabileceklerdir.
Başvurma Harcı: İlamlı ve ilamsız icra takibine başvuran alacaklılardan alınan maktu(sabit) harçtır. Takip başlatılırken alacaklılardan alınan ve icra takibi başarıyla sonuçlandırılırsa borçluya yükletilen harçlardır.
Peşin harcı: Yalnızca ilamsız icra takibi başlatılan alacaklarda, takip konusu alacağın binde 5 i oranında alınan harçtır. Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harçtan mahsup edilir. İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemede dava açmaya mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade edilir veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir. Bunun yanında takibin iptali halinde peşin harc iade edilmez. Takip başarıyla sonuçlandırılırsa harç borçluya yükletilir.
Tahsil Harcı: Bu harcı ödemekle yükümlü olan kişi, borçludur.
Tahsil harcı borcun ödendiği aşamaya göre değişen oranlarda tahakkuk eder ve bu harç da alacağa eklenir.
Borcun ödeme emrinin tebliği sonrasında ödenmesi halinde %4,55,
Borç nedeniyle borçlunun mal varlıkları üzerine haciz uygulanması sonrasında %9,10,
Haciz uygulanan mal varlıklarının satışı sonrasında ise %11,38 oranında tahsil harcı tahakkuk etmektedir.
Yine borçlu tarafından icra yoluyla talep edilen borç icra dosyasına değil de haricen alacaklının kendisine ya da vekiline ödenir ise yukarıda belirtilen tahsil harçları da yarı oranda belirlenir
İcranın Yerine Getirilmesi Harcı: Konusu para ile değerlendirilmesi mümkün olmayan maktu harç türüdür. Bu harç, icra takibi başlatan alacaklıdan peşin olarak tahsil edilmektedir. İcranın yerine getirilmesi harcı 2022 yılı için 80,70 TL olarak belirlenmiştir.
Cezaevi harcı: İcra dairesinin takibi başarı ile sonuçlandırmasının ardından, alacaklıdan takip konusu alacağın %2’si oranında harç alınır buna cezaevi harcı denir. Diğer alacaklardan farklı olacak ALACAKLI tarafından ödenir. Bu harç borçluya yükletilmez.
Feragat Harcı: Alacaklının başlattığı icra takibinden vazgeçmesi halinde alınan harçtır. Bu harç alacaklı takibe devam etseydi alınacak olan tahsil harcının yarısıdır. Alacaklıdan alınır.
Haciz, Teslim ve Satış Harcı: İcra dairesi dışında gerçekleştirilen her bir haciz, satış ve teslim işleminden ötürü alınan bir harçtır.
Yapılacak işlemi talep eden taraftan tahsil edilmektedir. Uygulamada genellikle alacaklı bu işlemleri talep ettiğinden, bu harcı alacaklı ödemektedir.
Alacağını normal yollardan tahsil edemeyen kişiler icra dairesine başvurarak alacağının tahsilini talep eder. İcra dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderilir. Ödeme emri gönderildikten sonra borçlu asıl borcunu ödeyerek borcundan kurtulamayacaktır. Bu borca eklenmiş olan icra masrafları, harçlar, vekalet ücreti, faizler ve giderler bulunmaktadır.
Borç vadesinde ödenmediği için icra yoluyla talep edilen borca takip tarihinden ödenme tarihine kadar faiz işleyecektir. Faiz oranı alacağın türüne göre değişmektedir. İcra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrinde icra takibine kadar işlemiş faizin miktarı ve takip sonrasında işleyecek faizin oranı yazmaktadır.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz harçlardan bir kısmı icra takibinin başlaması sırasında alacaklı tarafından peşin olarak ödenir. Alacaklı tarafından peşin ödenen ve takip esnasında yapılan masraflar borca eklenmektedir. İcra takiplerinde takip tarihi itibariyle asıl alacağın işlemiş faiz ve diğer ferileri de belirtilerek toplam alacak belirlenir. Bu tutarın icra masrafları, faizi ve varsa vekalet ücreti ile borçludan tahsili talep edilir..
Borçluya yapılan tebligat giderleri, haciz ihbarnameleri nedeniyle yapılan masraflar, fiziki haciz masrafları, satış masrafları vb. masraflar icra dosya borcuna eklenerek borçluya yükletilir.
Alacaklı kişi icra takibini vekil olarak tayin ettiği bir avukat aracılığıyla yürütüyor ise avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen vekalet ücreti de dosya borcuna dahil edilir.
Yukarıda da bahsedildiği üzere icra takibindeki borca dahil olan vekalet ücreti avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenir.
Borçlu icra takibi başladıktan sonra 7 günlük itiraz süresi içerisinde icra dairesine ödeme yaparsa icra vekalet oranı 3/4 şeklinde olacaktır. Bu sebeple borçlunun icra takibindeki borcu kabul etmesi ve borca herhangi bir itirazının bulunmaması durumunda takip kesinleşmeden ödeme yapmasında vekalet ücretini 3/4 oranında ödeyeceği için yarar vardır.
İcra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine 7 gün içerisinde itiraz edilmezse icra takibi kesinleşir ve alacaklı tarafından borçlunun tespit edilen taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıkları hakkında haciz işlemi yapılabilecektir.
Uygulamada genellikle karşılaşılan borçlunun alacaklısı olduğu icra dosyalarının dosya alacağına haciz, araç haczi, banka mevduatlarına konan hacizler, gayrimenkul haczi, posta çeki haczi ve taşınır haczi gibi hacizler olsa da maddi karşılığı olan her türlü mal varlığı üzerine haciz konulabilmektedir.
Banka hesapları genellikle borçlunun 3. kişilerdeki alacakları statüsünde yer alır. Bu nedenle alacaklı vekili icra dairesinden İİK. 89/1. madde uyarınca haciz ihbarnamesinin borçlunun mevduat hesabının bulunabileceği bankalara gönderilmesini talep etmektedir. Bu talep üzerine icra daireleri borçlunun doğmuş ve doğacak olan alacaklarına haciz konulmasını talep eder. Bankalar bu ihbarnameyi tebliğ almış olduğu tarihten itibaren sürece dahil olur. Bu tarihten itibaren banka borçlunun kendi bünyelerindeki her türlü mevduat hesabına haciz uygular.
Banka mevduat hesabında olan paraya haciz işlemi uygular. İlgili kanun maddesi uyarınca alacaklı kişi haczin uygulandığı tarihten itibaren 6 ay boyunca bu paranın icra dosyasına aktarılmasını talep edebilir.
İlgili kanun hükmü uyarınca bankadaki alacaklar üzerinde bulunan haciz süresi 6 aydır. Üçüncü kişi konumunda bulunan bankalarda bulunan mevduatlar taşınır hükmündedir. Alacaklı haczin konulmasından itibaren 6 ay içinde ilgili mevduatların dosya hesabına aktarılmasını istemezse yada dosya borcunun tamamı ödenirse, borçlu bir talep dilekçesi ile banka hesaplarında bulunan hacizlerini kaldırılmasını talep edebilecektir. Yazılan müzekkere sonucunda bu müzekkere bankaya ulaşır ulaşmaz banka koyduğu haczi kaldıracaktır.
Borçluya gönderilen ödeme emrine karşılık süresi içerisinde itiraz edilmemesi durumunda şartları var ise usulsüz tebligat ve istirdat davası süreci devreye girecektir.
Kısaca tebligattan bahsetmek gerekir ise ilgili kanuna göre tebligat kişinin alacaklı tarafından bilinen son adresine yapılır. Ancak kişinin bilinen adresinde tebligat yapılamaması durumunda tebligat kişinin mernis sistemindeki adresine gönderilir.
Ana kural tebligatın asıl kişiye bizzat yapılmasıdır. Ancak bazı durumlarda tebligatın muhatap dışında bir kişiye de teslimi söz konusu olabilir. Örneğin asıl kişinin konutunda bulunan diğer kişilere de tebligat yapılabilir. Ancak bunlar için bazı şartlar mevcuttur.
Tebligat Kanunu hükmü uyarınca asıl kişinin konutunda bulunan kişiler tarafından tebligatın teslim alınmaktan kaçınılması ya da konutta herhangi bir kişinin bulunmaması durumunda görevli memur tebligatı ilgili muhtarlığa teslim eder. Tebligatın muhtarlığa verildiğine ilişkin haber kağıdı da tebligat adresinin kapısına görevli memur tarafından yapıştırılır. Görevli memur adreste herhangi bir kişinin bulunmaması durumunda ise tebligat yapılacak kişinin komşularından birine haber verir. Böylelikle tebligatın muhtarlığa verildiğine ilişkin haber kağıdının kapıya yapıştırılması ile tebligat tebliğ edilmiş sayılır. Anlatılan hususlardan herhangi birinin eksik olması halinde ise tebligatın usulsüzlüğü gündeme gelecektir.
Tüzel kişilere yapılacak tebligatta tüzel kişiliğin yetkili temsilcilerine tebligat yapılabilir. Kendilerine tebliğ yapılacak yetkililerin o an iş yerinde bulunmaması durumunda tebligat orada hazır bulunan memur veya hizmetlilerden birine yapılır. Tebligat bu kişilere yapıldığında yetkili temsilciye yapılmış sayılır. Bu durumda muhatabın adresinde bulunan memur veya hizmetli olmayan birine yapılan tebligat usulsüz sayılacaktır.
Usulsüz tebligat durumunda tebligat yapılmamış gibi hukuki sonuç doğurur. Kendisine usulsüz bir şekilde tebligat yapıldığını öğrenen muhatap tebligat konusunu öğrendiği tarihte tebligat yapılmış sayılır. Ancak usulsüz tebligat direkt olarak geçersiz sayılmaz. Tebligatın geçersiz olduğunun tespiti için tebligatın muhatabı tarafından tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet yapılması gerekmektedir.
Tebligatın muhatabı usulsüz tebligatı öğrendiği andan itibaren 7 gün içerisinde tebligatı gönderen icra dairesine tebligat konusunu öğrendiği tarihi ve tebligatın usulsüz olma nedenlerini açıklayarak varsa icra takibine karşı itirazlarını bildirmelidir. Muhatap tebligatın usulsüz olduğunu her türlü delil ile ispatlayabilir.
İstirdat davası bir eda davasıdır yani davacının davalıya bir eylemi mahkeme zoru ile yaptırması amaçlanır. İstirdat davasının kelime kökeninde de “sahibine geri vermek” anlamı bulunduğuna göre bu davadaki amaç geri alımdır.
Bazı durumlarda vatandaşlar; haciz korkusu ile veya başkaca sebeplerle borcu olmayan bir parayı karşı tarafa ödemektedir. Gerçekten de bu uygulama sıkça rastlanılan bir hukuki problemdir. Kanun koyucu bu haksızlığın önüne geçebilmek amacıyla istirdat davasını ön görmüştür.
İstirdat davasını İcra İflas davalarından ayıran en temel özellik, icra takibinin kesinleşmesinden sonra borcun ödenmesi halinde açılmasıdır. Kanuna göre istirdat davası açılabilmesi için üç şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Konuyla ilgili sorularınızı aşağıdaki yorum bölümünden bize iletebilirsiniz. Ayrıca güncel makalelerden haberdar olmak ve hukuk alanındaki gelişmeleri takip etmek için savunhukuk sayfasından bizi takip ediniz.