İçindekiler
Kundalini Yoga , bilincin dönüşümünü ve genişlemesini sağlayan, Kundalini enerjisini çakralar aracılığıyla enerji merkezlerine iletilme de etkili olan sanat ve bilim dalı olarak tanımlanabilir. Çakralar enerjisi adı verilen enerji merkezleri sayesinde uyanma ve yükselmeyle uğraşan antik bir sanattır.
Çakraların aktivasyonunu ve dengelenmesini sağlar. Bu denge, Prana’nın ( kozmik enerji) Kundalini ’yi Pranayama (nefes alma egzersizleri) Bhandas (yükselme egzersizleri) yoluyla hepsini yükselmeye zorlar. Üzerinde yarattığı baskı ile Apana ile karıştırılıp birleşerek uygulamayı tamamlar. İçinde Kriya adı verilen egzersiz setlerini vardır. Bu egzersiz setlerini kullanır. Asana, Mudra ve Mantraların bulunduğu bir yoga sistemidir. Asana bizim duruş pozisyonlarımızı belirler. Mudra uygulama içindeki jestlerimiz ifade eder ve Mantra ise kutsal seslerdir. Kundalini Yoga setleri, etkilerini arttırmak için görselleştirme, yansıtım ve odaklanmamış dikkat özelliğini kullanır.
Kundalini Yoga yapan bir birey, alıştırmalarını ve meditasyon unu belirli bir sıraya koymalıdır. Bireyin uyguluma esnasında belirlediği sıra ve kombinasyonlarını dikkatli bir şekilde yerleştirilmelidir. Gerçekleştirdiği sıralamaya uyarak kozmik bilinç ile düzenli olarak birleştirme yapmalıdır. Belirlenen sıralamalar düzenli olarak gerçekleştirilmek zorundadır.
Bu uygulamaya başlayan yoga öğrencisi kısa sürede vücudunun içindeki enerjinin nasıl harekete geçtiğini hissedecektir. Vücudunda oluşan hareketlenmeyi algılama da ustalaşmış ve bilinçli olarak çakralarını açmaya başlayan bir uygulayıcı olmayı başarmıştır. Yeni başlayan uygulayıcılar gibi çakralarını açmak, canlandırmak ve uyandırmak için çabalamak zorunda kalmayacaklardır. Enerjinizi yaymayı başarıyla uygulamaya koyduğunuz andan itibaren kendinizi ve başkalarını iyileştirmek için akışı serbest bırakmış olacaksınız. İçinizdeki enerji evrensel ortak bir yaratıcı halini alacak.
Kundalini sarmal uyku yılanı olarak sembolize edilen, bazen de Shakti olarak adlandırılan oldukça güçlü bir psişik depo anlamına gelir. Bu sarmal omurganın tabanında uyku halinde kalır. Bir nevi kundal kıvrılmayı ifade eder. Bir kez çözüldüğünde omurga, orta kanal boyunca yükselişe geçer. Bu şekilde uyanış başlar. Başın tepesinde bir tetikleme gerçekleşir ve üstün ruhsal durum ortaya çıkar. Bilinç tam anlamıyla uyanışa geçer. Omurganın yükselişiyle baş bölgesinde tetiklenen olay çakranın açılmasıdır. Çakra açıklığı zihinde beliren çapı uyarmadır.
Kundalini Yoga’nın içinde birçok terim vardır. Uygulama sırasında karşılaşacağınız bu terimlerin anlamalarını bilmemiz gerekmektedir. Duruş, oturuş ve ilerleyişin yanı sıra içerdiği zihinsel ve duygusal etkilerini anlamlandırmanız açısından da oldukça önemlidir.
Kundalini Yoga’nın içinde neler olduğunu ve terimlerin ne anlama geldiğini kısaca açıklayalım.
Prana Apana: Prana, yediğimiz yemeğin, ,içtiğimiz suyun ve soluduğumuz havanın temel yaşam gücüdür. Kundalini Yoga uygulaması ile bunların gücünü daha da arttırırız. Apana ortadan kalksa dahi geri gelebilecek ve bizi yeniden bulabilecek enerji ve güçtür. Prana ve Apana kuvvetli güçlerdir. Her ikisi de göbek merkezinden içeri girerek tappa veya ısıyı birleştirir ve ortaya güçlü bir enerji çıkar. İkisi bir araya geldiğinde ısıyı da oluşturabilirler bu ısı tıpkı yarattıkları enerji gibi güçlüdür. Bu sayede üretilen ısı, ilk çakradan içeri sıkar ve Kundalin i’yi uyandırır.
Bir Diğeri Kriya: Kriya sözlük anlamı olarak bir iş ve eylemi ifade eder. Pranayama, kilitler, ilahiler, görselleştirmeler, projeksiyonlar gibi birçok efekti üretmek için tasarlanmıştır. Belirli bir sıraya konmasında veya daha fazla alıştırma ile duruş oluşturma da yaralanılan bir dizidir. Yogada uygulanan bu Kriya yöntemi asırlıktır. Etkisi uzun sürebilir. Bir Kriya’nın toplam etkisi diğer küçük parçalarından daha fazla etki göstererek ortaya çıkar.
Asanalar: Asanalar, vücudumuzdaki bezleri, organları rahatlatmak veya vücut farkındalığını teşvik edecek meditasyon yöntemlerini uygulamak için zihni sakinleştirmeye yarayan ve bunun için tasarlanmış uygun duruş ve pozları ifade eder. Asanalar’ı genellikle uzun süreli ağrılar duyduğumuz yerlerin tedavisinde kullanırız. Eklem ve sinir ağrıları çektiğimiz yerler için uygulanan akupunktur noktalarına temas etme de uygulanır. Asana’nın temas ettiği o noktada baskı hissi oluşur. Baskıladığı noktaları uyarır beyne ve vücuda iletilmesini sağlar. Beyinden ve vücuttan gelen tepkiler ise refleks olarak gözlemlenir.
Mudra: Vücudumuzdaki enerji akışını yönlendiren, kilitleyen ve beyne refleks gönderen genellikle ellerle yapılan bir jest ya da konumu ifade eder. Ellerimizin herhangi bir kıvrılma, çarpma, gerdirme ve parmaklarımızın bir yere dokunması yoluyla vücudumuzda belirli noktalara uyarıcalar gönderilir. Dokunma yoluyla vücudumuzdan beynimize ulaşan bu iletiler zihin yoluyla değerlendirilir. Bu esnada zihin ve vücut arasında bir etkileşim gerçekleşir. Temas esnasında vücutta ya da zihinde belirli yerde reflekse sebep olabilir. Bu tür bir uyarı sırasında vücutla zihnin konuşmasını kaçınılmaz hale getirir.
Çakralar: Varlığımız içerinde fiziksel ya da fiziksel olmayan birçok enerji boyutu vardır. Enerji boyutları arasındaki değişim merkezlerini ifade eden enerjiye ise biz çakra diyoruz. Çakralar tıpkı transformatörler gibi, ince Pranalar’ı bir psişik kanal sistemi ve merdiven sistemi üzerinden akan fiziksel enerjiye dönüştürür. Çakralar, omurga boyunca yer alan ve dönen ışık sistemleri olarak algılayabileceğimiz girdaplardır. Meditasyonlarımız sırasında onları açmak ve serbest akışa bırakmak için çaba gösteririz.
Mantralar: Mantralar, içimizdeki düşünceyi geliştirmek için kullandığımız bir araçtır. Mantra bir zihin yogasıdır. Sesin kendisini oluşturur, ritim, ton ve hatta refloksoloji ya da dil aracılığı ile bilinci yükseltir. Bilinci yükseltmekle de kalmaz bilinci geliştirmek için de çaba gösterir.
Pranayama: Pranayama nefes alıp verirken nefesimizi nasıl yönlendirmemiz gerektiği konusunda yol gösterici olur. Doğru nefes alıp vermek uygulamaların gidişatı için çok önemlidir. Pranayama da solunumu kontrol etmek için kullanılan bir tekniktir. Nefesimizin kontrolünü kaybettiğimiz de bu tekniği kullanabiliriz. Yapılan doğru uygulama ile bilincin akışını değiştirmiş oluruz.
Meditasyon: Meditasyon, entelektüel yaklaşımların ötesinde kendi iç gerçekliğimize ulaşmak için ruhumuzda gerçekleştirdiğimiz bir yolculuktur. Fiziksel ve ruhsal olarak dünyevi gerçeklikten kendimizi uzaklaştırırız. Nesnelerin ve dış gerçekliğin ötesine geçeriz. Zihnimizin derinliklerine odaklanarak rasyonel muhakeme yolculuğunu başlatırız. Düalist ve bencil düşüncelerden arınırız. Hareketsizlik, dikkat ve odaklanma derin düşünce tekniği için önemli püf noktalardır. Meditasyonun amacı, sakin, duygusal, hassas, uyanık, sezgileri açık, etkili ve verimli kendini tamamlamış ve kendini kontrol edebilen bir kişilik geliştirmektir. Gelişmiş bir varlık üzerinde bilinçli duyguların yetişmesini sağlar. Düzenli olarak uygulandığında daha yüksek bilinç düzeyine sahip, içi huzuru yakalamış insanlar olmanızda katkı sağlar. Size daha mutlu ve hayatı teşvik eden bir motto sunar.
Odak: Meditasyon ve yoga sırasında bizlere burnumuza, gözümüze, omurgamıza, çakramıza ya da herhangi bir şeye odaklanmamız istenir. Fiziksel şeyler dışında zihnimizden geçen herhangi bir şeye de dikkat verebiliriz. Odak bize zihnimizi toparlamamız için tek bir nokta belirlememiz için yol gösterici olur. Aklımızda onlarca şey geçebilir ve biz bunların içinde kendimizi kaybedebiliriz. Odak bu noktada bizlerde aklımızdaki birçok şeye aynı anda tutma ve aynı anda birçok şey yaratma yeteneğini oluşturuyor. Sağlıklı ve etkili derin düşünme yöntemleri uygulayıp doğru sonuçlar almamız için odaklanmayı iyi yapmamız gerekir. Nasıl odaklanma yapacağımızı öğrenemez ve sürekli dağılan dikkatimizi toparlamakla uğraşırsak uygulamalarımız yarım kalır.
Kundalini Yoga’ yı uygularken içinde geçen kavramları doğru öğrenmek ve uygulamak gerekir. Belirtilen kavramları özümsemek için yeterli araştırmayı yapmak gerekir.