İçindekiler
Tibet çanağı ; temel DNA kodlarını canlandıran, henüz algılamadığımız ya da şimdiye kadar bastırdığımız kodları aktive eden “ommm” sesini çıkarır. Tibet çanağı ses terapisi ve titreşimlerle, şifa için en güçlü müzik aletlerinden biridir. Bunlara, “şarkı söyleyen kaseler” de denir, çünkü egzotik sesleri, biz onlara vurduktan sonra uzun süre devam eder.
Kaygı ve anksiyete bozuklukları, dünya genelinde en yaygın zihinsel sağlık problemlerinden biridir. Her yıl, 18 yaş ve üzeri tahmini 40 milyon kişiyi etkilediği düşünülmektedir. Ayrıca;
Bir kişiden diğerine farklılık gösterebilen birçok stres nedeni vardır. Ancak, çoğu için stresin altında yatan benzer nedenler vardır.
Pek çok insan, patronu da dahil olmak üzere, işyerinde meslektaşları ile gerginlikle aşırı derecede meşguldür. Ve çoğu zaman, olması gerekenden daha fazla çalıştırılır.
Bu tür stres, bir işin kaybedilmesi ya da potansiyel olarak kaybedilecek olması, azalan birikimler veya harcamalar nedeniyle duyulan endişeye bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Modern dünyada artan stres seviyeleri, sinir sisteminin sürekli olarak “savaş ya da kaç” yanıtını harekete geçirmesine neden oldu. Bu da; kan basıncında, oksijen tüketiminde ve kalp atış hızında artışa neden olabilir. Kronik stres seviyeleri ayrıca hipertansiyon ve kalp hastalığı ile ilişkilidir.
Meditasyonu, genellikle oturmuş bir pozisyonda durma ve zihnimizi mevcut tüm meşguliyetlerden uzaklaştırma eylemiyle ilişkilendiririz. Hatta, bazıları meditasyonun yalnızca aydınlanmayı arayanlar için olduğu konusunda yanlış bir kanıya sahip olabilir.
Bilinçli meditasyon ise, “şu anda, yargılamadan kasıtlı olarak dikkat çekmekle ortaya çıkan farkındalık” olarak tanımlanmaktadır. Bu meditasyon pratiği, belirli bir şeye ya da odak noktasına, tek bilinçle odaklanmayı gerektirir.
Meditasyonun faydalarını objektif olarak araştıran birçok çalışma vardır. Amerika’da yapılan bir çalışmada; farklı tekniklerin üzerlerindeki etkilerini gözlemlemek için hem acemi hem de deneyimli meditasyoncular üzerinde MRI taramaları yapıldı.
Meditasyon sözcüğünün kökeni , Latincede “ meditatum ” sözcüğünden gelir. Meditatum, düşünmek anlamına gelir. Meditasyon, zihni aktif olarak meşgul ettiği için fiziksel rahatlamanın ötesine geçiş sağlamaktadır. Bu noktada, yükseltilmiş bir bilinçli farkındalık hali olarak algılanır. Nihayetinde;
Bir başka çalışmada, meditasyon ile kortizol kalınlığı arasındaki bağlantı analiz edildi. Kortizol; metabolizma, bağışıklık tepkisi ve vücudun strese tepkisi dahil olmak üzere vücutta çok çeşitli süreçlerde yer alan hormondur.
Araştırmacılar, kapsamlı içgörü meditasyon deneyimi olan 20 kişinin kortizol kalınlığını değerlendirmek için MRI taramalarını kullandılar. Sonuçlar, meditasyon yapmayan bir kontrol grubuna kıyasla meditasyon katılımcılarında dikkat, iç algı ve duyusal işlemeyle ilgili alanların daha kalın olduğu görüldü. Bunun sonucunda; meditasyon yapmanın duyusal, bilişsel ve duygusal işlevlerle ilgili beyin yapıları üzerinde bir etkiye sahip olduğunu ve hatta kortikal yapıdaki yaşa bağlı bozulmaları etkileyebileceğini öne sürdüler.
Pek çok meditasyon türü vardır ve her yöntemin gerçekleştirildiği benzersiz bir yol vardır. Bununla birlikte, her süreçte mevcut olan çeşitli ortak paydalar vardır. Bunlardan bazıları gevşeme teknikleri, konsantrasyon egzersizleri, derinlemesine düşünme ve rehberli meditasyonu içerir.
Meditasyon sırasında sahip olunan harika bir arkadaş, doğası bir zile benzeyen bir Tibet çanağıdır. Aslında bir Tibet çanağı , kaseye benzer şeklinden dolayı “şarkı söyleyen kase” olarak da bilinir. Tipik olarak bakır ve kalaydan yapılır.
Doğu meditasyon ve rahatlama uygulamalarında yaygın olarak kullanılır. Ancak, son yıllarda Batı’da da popüler hale geldi.
Bu çanaklar ile ses; kaseye vurularak ya da çember etrafında bir tokmak geçirilerek üretilir. Çıkan sesin, iyileştirici özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır. Kimileri, Tibet çanağı nın, evrenin müziği olan boşluk sesini yarattığına inanır.
Bir rapor; Tibet çanağının tarihinin, Budizm’in Padmasambhava tarafından Hindistan’dan Tibet’e yayıldığı dönemde MÖ 8. yüzyıla kadar uzanabileceğine işaret ediyor.
Tibet kültürü, bu çanakların kutsal metalurjistler olarak kabul edilen Şamanlardan geldiğini iddia etmektedir. Benzersiz bir sese ve titreşime sahip kaseler yaratmış olsalar da; ne yazık ki, kutsal metal tarifi yıllar içinde kaybolmuştur.
Bazı eski Tibet çanakları , kutsal emanetler olarak kabul edilir. Böyle bir kasenin, Buda’nın daha önceki bir reenkarnasyonuna ait olduğu ve bir yalvarma kasesi olarak kullanıldığı iddia edilmektedir. Drepung Manastırı’nda bulunur ve kullanıldığında ortaya çıkan sesin karmalarının sesi olduğu söylenir.
Tibet çanağı , genellikle ses kasesi ile şifa olarak adlandırılır ve iyileştirmede önemli bir role sahiptir. Çoğu Tibet çanağı ses terapisi seansında, bu kaseler kişinin çakralarının yanına yerleştirilir.
Bir pratisyen ayrıca kaseyi kişinin vücudunun belirli bir bölgesinin üstüne yerleştirebilir. Uygulayıcı denge yaratmak ve gevşemeyi teşvik etmek için kasenin harmonik titreşimlerinin rezonansı kullanılır. Bu çanaklar, aynı zamanda bireyin çakralarını harekete geçirmek için araçlar olarak da kullanılır.
Uygulayıcılar, şartlara uygun olduğunu düşündüklerine bağlı olarak farklı boyutlarda kase seçebilirler. Budist meditasyonu sırasında derin meditasyon durumlarına girişi kolaylaştırmak için de Tibet çanağı kullanılır. Meditasyondan önce Tibet çanağı çalmak, beynin kasenin ses frekanslarıyla senkronize olmasını sağlar ve odaklanma ve rahatlamayı sürdürmeye yardımcı olur.
Tibet çanağı ile meditasyon hakkında; bir kişinin ruh halini, dinginliğini ve refahını nasıl etkilediğini belirlemek için gözlemsel bir çalışma yürütüldü.
Araştırmacılar; yüksek yoğunluklu veya düşük frekanslı Tibet çanakları ile zil kombinasyonlarını dinleyerek derin bir rahatlama ve yükselmiş bir ruh hali elde edilip edilemeyeceğini belirlemeyi amaçladı.
Bu kişilerin meditasyondan önce ve sonraki durumları karşılaştırıldı. Katılımcılar, meditasyon öncesi ve sonrası durumlarını değerlendirmek için Duygudurum Durumları Profili, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği ve Kronik Hastalık Terapisinin İşlevsel Değerlendirmesi-Manevi İyi Oluş Ölçeği anketlerini tamamladılar.
Tibet çanakları , gonglar, minik ziller, çanlar ve çeşitli küçük çanlardan oluşan müzikler çalınırken, bireyler yoga minderleri üzerine uzanıyordu. Tibet kaseleri , iyileştirici sesin ana kaynağıydı ve her bireyin başının yakınına yerleştirildi.
Araştırmacılar, katılımcıların meditasyon öncesi ve sonrası aşamaları arasında önemli bir fark gördüler. Bireyler, azalmış bir gerginlik, öfke, yorgunluk ve depresif ruh hali hissettiklerini bildirdi. 40-60 yaş aralığındaki katılımcılar da, fiziksel ağrılarda azalma hissetti.
Tibet çanağı ile ilgili bu fenomenin spesifik nedeni belirsiz olsa da, araştırmacılar; seslerin beta ve teta dalgaları oluşturduğuna, böylece beyni derin bir gevşeme durumuna getirdiğine inanmaktadır.