Meme Göğüs Estetik Ameliyatı Tazminat Davası

Estetik merkezlerinin birçoğunun ruhsatsız olarak çalışarak insan sağlığını tehlikeye attıklarını daha önceki yazılarımızda paylaşmıştık.  Burun estetiği, saç ekimi tazminat davası gibi estetik kaygılarla yapılan ayıplı hizmetlerin bir diğeri de estetik kaygıyla yapılan meme ameliyatları bir diğer adıyla göğüs ameliyatları bu ameliyatlar sonucunda meme küçültme, büyültme veya protez gibi operasyonlardır.

Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme ile davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Davacı, daha düzgün ve dik durması için göğüslerine slikon taktırmak şeklinde estetik gayeyle davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanmasının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.
Diğer yandan yüklenicinin borçları TBK’nın 471. maddesinde düzenlenmiş olup, “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” Denilmiş olup, yüklenici olan hekimin de bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınacağı da açıklanmıştır. Yine eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmiş sayılmalıdır. Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin (hekimin) sorumluluğundadır.

İlgili Makaleler:

Yargıtay Kararı

15. Hukuk Dairesi         2018/182 E.  ,  2019/930 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik operasyon nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı davasında, estetik açıdan daha düzgün ve dik durması için göğüslerine slikon taktırmak istediğini bu amaçla davalı doktora 2013 yılı Ekim ayında ilk ameliyatını olduğunu, kendisine meme protezi yapıldığını, ancak bir süre sonra göğüslerinde gözle görülür bir şekilde şekil bozukluğu ve şiddetli ağrılar oluşmaya başladığını, bu nedenle davalı doktora birkaç defa kontrole gittiğini ancak davalının ilgilenmeden gönderdiğini, göğüslerindeki ağrının geçmesini ve şekil bozukluğunun düzelmesini beklerken ağrının şiddetinin dayanılmaz bir şekilde artmaya, şekil bozukluğunun da daha belirginleşmeye başladığını, tekrar davalı doktora gittiğini, bu defa davalının yapılan ilk ameliyatın hatalı/kusurlu olduğunu kabullenircesine ikinci bir meme protezi yapılması gerektiğini belirterek randevu verdiğini, 2014 yılı Ekim ayı itibariyle … Hastanesinde davalı tarafından ikinci meme protezi ameliyatını olduğunu, ancak ikinci ameliyatta da olurunun alınmadan ve hiçbir aydınlatma yapmadan göğüslerine ilk ameliyattakinin aksine 325 cc slikon yerleştirdiğini ve istemediği halde göğüslerinin büyütüldüğünü, ikinci ameliyattan sonra da ilk ameliyatta olduğu gibi göğüslerindeki ağrının devam ettiğini, slikonların yine toplandığını, katlandığını büsbütün bir şekil bozukluğu oluştuğunu, davalının bu defa üçüncü ameliyatın yapılması gerektiğini önerdiğini, ancak davalıya olan güvenini yitirdiğinden ve aynı kusurların devam edeceği endişesi ile davalı nezdinde üçüncü ameliyatı olmayı kabul etmediğini, 1. ve 2. ameliyat için hastane tarafından düzenlenen fatura bedelinin 5.178,00 TL olduğunu, ancak gerçekte harcanan tutarının
6.580,00 TL olduğunu belirterek, 20.000,00 TL manevi ve fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.178,00 TL maddi toplam 25.178,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı savunmasında davacıya yapılan estetik operasyonun sorunsuz bir şekilde tamamlandığını, davacıya uygulanan meme protezi (augmentasyon momoplastı) operasyonunun başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini, ameliyat sırasında veya sonrasında herhangi bir komplikasyon ya da beklenmedik durum ortaya çıkmadığını, davacıya yapılan ikinci ameliyatın memede kapsül oluşumu nedeniyle yapıldığını, bunda da kendisinin hiçbir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece alınan … kurumu raporuna göre davacıya mikromastia ameliyat yapıldığı bu ameliyat sonrası memede kapsüle bağlı sertleşmenin ortaya çıkabileceği bunun herhangi bir tıbbi kusur ya da ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak nitelendirildiği, bu komplikasyonların giderilmesi için müteaddit operasyonların yapılabileceği, olayda kişinin tedavisine katılan sağlık görevlilerinin uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kararlara uygun olduğu ve sağlık çalışanlarına atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme ile davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Davacı, daha düzgün ve dik durması için göğüslerine slikon taktırmak şeklinde estetik gayeyle davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanmasının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.
Diğer yandan yüklenicinin borçları TBK’nın 471. maddesinde düzenlenmiş olup, “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek , sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” Denilmiş olup, yüklenici olan hekimin de bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınacağı da açıklanmıştır. Yine eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmiş sayılmalıdır. Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin (hekimin) sorumluluğundadır.
Mahkemece alınan … Raporunda, davacının sol göğüs üst medialde ele gelen ağrılı kitlesinin olduğu, sağ göğüs alt bölgede ele gelen ağrılı sert kitle, her iki göğüs altında 3’er cm’lik ameliyat skarları bulunduğu, sol göğüs daha büyük görünümde, sağ göğüs sola göre daha sarkık görünümde olduğunun izlendiği belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, davacıya yapılan estetik müdahalenin sonucu itibariyle davacı iş sahibi yararına sonuç vermediği, memede başlangıçta amaçlandığı şekilde estetik açıdan daha düzgün ve dik durma olgusunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı hekimin edimini sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirmediğinden ödenen bedel olan 5.178,00 TL’nin iadesi ile uygun görülecek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler , tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.