Montessori Odası

Bir oda düşünün. Devasa bir yatak, kendinizin çıkamadığı. Devasa bir dolap, kıyafetlerinizi, eşyalarınızı almaya boyunuzun yetmediği. Devasa raflar, kitaplarınıza erişemediğimiz…Nasıl hissederdiniz? Eksik, yetersiz, özgüvensiz, huzursuz ve mutsuz değil mi!

Peki dünyadaki en değerli varlığımız olan bebeklerimizin kendilerini böyle hissetmelerini ister miyiz? Tabiki hayır dediğinizi duyar gibiyim. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden bebeğimin odasını yeniden nasıl revize edebilirim telaşlarına girdim ben.

Hamileyken, her hamile gibi ben de özenerek bir bebek odası takımı yaptırdım. Her ayrıntısına kadar çok özenerek hazırlatmıştım. Tam bir bebek odasıydı aslında. Çok beğenerek yerleştirmiştim odasına, yatağını, dolaplarını…

bebek-odasi-dekorasyonu-2015-34 sonnnn

Bu fotoğraf internetten alıntıdır. Ama buna çok benzer bir odaydı her hamile gibi benim de seçtiğim ve özendiğim, bebeğime bebek odası şart dediğim.

Ama şimdiki aklım olsaydı, kesinlikle böyle bir oda hazırlamaz hatta hamileyken bir hazırlık içerisine girmezdim, çünkü doğumla birlikte zaten yanınızda yatmaya veya yatak odasında yan yana yataklarda yatmaya başlıyorsunuz. Bebeğim büyürken birlikte odamızı dizayn etmek daha bir keyifli olacaktı. Ama olsun, yine bir çözümü vardır dedim ve başladım bütün eşyalarımızı baştan dizayn etmeye.

Giysi dolabının kapaklarını söktük önce. Sonra giysi dolabının içerisinde olan elbise askılığı bölümünü söküp, boyuna göre alt kısma monte ettik. Kendi istediği zaman elbise askısından istediği elbisesini alabilsin diye. ( Bu arada dolabı duvara monte ettik ki, sert bir şekilde de asılsa dahi bir tehlike yaşamasın diye )

DSC_8205

Bir dolabımız daha vardı. O dolabımız da dikine raflardan oluşan kapaklı bir dolaptı. Pijamalarının, pantolonlarının, bodylerinin vb olduğu dolap. O dolabımızı da elden geçirdik. Kapaklarını söktük önce. Ve dikine olan dolabı bebeğimizin boyuna göre olacak şekilde yatay olarak monte ettik duvara.

odaaa

Dolapları halletmiştik böylece;) Tam istediğimiz gibi, tam kendine göre olmuştu. Evet ilk başlarda hepsini birden döküyor, almak istiyor fakat çok kısa süre içerisinde öğreniyorlar hangisini giymek isterse sadece onu alacağını;)

Biz bir şeyler giydikten sonra ilk ne yaparız, aynaya bakarız dimi? Olmuş mu, olmamış mı diye? İşte bu sebeple bir de ayna astık duvarına, yine boyuna göre tabii;) ( Çocuklar için uygun, kırılmaz, esnek aynalardan ) Ve aynanın etrafını da fotoğrafları ve çerçeveleri ile süsledik. ( Kumaştan çerçeveler, tehlike yaratmaması adına )

DSC_8224

Yine kendi başına erişebilmeliydi oyuncaklarına, kitaplarına, kalemlerine. Benim seçtiklerimle değil, kendi seçtikleri ile oynamalı ve işi bittiği zaman yine kendi yerine kaldırabilmeliydi. Bu sebeple bir kitaplık ve oyuncak dolabı da temin ettik odasına. Ve masasında yaptığı aktiviteleri sergileyebileceği bir pano.

DSC_8244

DSC_8218

Minik ayrıntılardır ama önemlidir. Biz nasıl yaşıyorsak bebeğimiz de öyle yaşayabilmeliydi. Odasının kapısının arkasına askılar astık, isterse çantasını, isterse boyama önlüklerini, isterse ceketlerini assın diye.

DSC_8233

DSC_8234

Sadece kendi odasında değil, banyoda da minik ama önemli ayrıntılar vardı. Lavaboya rahatça yetişebilmesi için bir basamak ve ellerini yıkadıktan ya da dişlerini fırçaladıktan sonra ellerini kurulayabilmesi için kendi boyuna uygun bir havluluğu da olmalıydı.

banyoo

Evet hep kendi odasında zaman geçirmeyecekti dimi ama;) Bu sebeple salonda da minik bir yaşam alanı oluşturduk. Salonumuza da bir oyun evi ve minik bir koltuğu dahil olmuştu.

saloon

Bütün ayrıntıları anlattım ama yatağına hiç değinmedim dimi;) Her bebek yatağında olduğu gibi bizim de yatağımızın her yerinde parmaklıklar vardı. Biz ön kısımdaki parmaklıkları iptal ettirerek kendi yatağımızla birleştirttik, arada boşluk olmayacak şekilde, tam bir üç kişilik yatakmış gibi. Evet biz hala beraber yatıyoruz, bebeğim iki yaşına gelene kadar da beraber yatmayı düşünüyoruz. Çünkü bebeklik döneminde beraber yatmanın ve anneyle güvenli bağlanmanın çok önemli olduğu düşüncesindeyim. Çünkü hayata da bir o kadar güvenli bağlanabilecektir bu sayede.

Bebeğim iki yaşına geldikten sonra ve tabii en önemlisi kendini hazır hissettikten sonra artık odalarımız ve yataklarımız ayrılacak ve odasına bir de yatak dahil olacak. Ama bu yatak, parmaklıkları olan devasa yükseklikte bir yatak olamayacak. Uyanınca ağlayarak bana sesini duyurmaya çalışmayacak. Altında bir zemin ve üzerinde bir yer yatağı düşünün. Kendi başına yatağına çıkabileceği ve uyanınca kendi başına yatağından inebileceği.

yatak

Fotoğraf internetten alıntıdır.

Bütün bu telaşlarım niye mi? Aslında sadece ben nasıl yaşıyorsam, bebeğim de öyle yaşayabilsin diye. Kendini eksik, yetersiz hissetmesin diye. Kendini bir birey gibi hissetsin diye. Ve ” Ben bir bireyim, yapabiliyorum” bilinciyle yetişen, özgüveni, huzuru ve mutluluğu yüksek bir birey olsun diye…

Belki de bu minik telaşlarım, onun geleceği için çok büyük adımlardır…

Özgüvenle, huzurla ve mutlulukla kalın olur mu…

İnci Akbay