Gözlem, deney, kanıtlama ve kalıtım açısından doğadan gelen faktörlerin onu etkilemesinden yola çıkarak gerçekçiliğin hayatın gerçeklerine yönelmesi zemininde somutlaşan sanat eserinde yeni bir anlayış başlatan bir akımdır. çevre koşulları ve insanın yaratılışı.
Romantizmin savunduğu bireysellik ve bireysel duyguları aktarma fikrine karşıdır. Sanat eseri, yöntemlerin sonuçlarına bilimsel verilere dayanarak ulaşılabileceğini, gözlemlenebileceğini ve test edilebileceğini varsayarak, eserin yazılması anlayışını oluşturmuştur.
Natüralizmin genel özellikleri:
Türk ve Dünya Edebiyatında Önemli Doğa Temsilcileri:
İçindekiler
Doğal, xix. Yüzyılın sonlarında Fransa’da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Evrende olup bitenlerin nedensel korelasyonla belirlendiği görüşüne dayanan determinizmin edebiyattaki bir yansımasıdır. Gerçekçiliğin ileri aşamasıdır.
Realistleri doğruyu söylemekte yetersiz bulan natüralistler, aşırıya kaçarlar; Doğa anlatılırken deneysel yöntem kullanılır. Toplumun bir imtihan, insanın ise irdelenecek bir nesne olarak görüldüğü bu akımda, kişiler ve olaylar bir bilim adamı tarafsızlığıyla ele alınır.
Natüralizme göre aynı sebepler aynı sonuçları doğurur, kişinin iradesi değil, kalıtım ve sosyal çevre. Sanatın toplum anlayışının egemen olduğu bu akım hakkında yazılan eserlerde toplumdan dışlanan insanlara yer verilir. Kahramanlar ait oldukları çevrenin dilini konuşturulur ve edebiyata sokağın dili girer.
Fransız edebiyatının Emile Zola (Emile Zola), Alphonse Daudet (Alphonse Daudi), Guy de Maupassant (Guy de Maupassant) dünya edebiyatında natüralizmin başlıca temsilcileridir. Türk edebiyatında bu akımın izleri Beşir Fuat, Nabizad Nazım ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’da görülmektedir.
19. yüzyılın ikinci yarısında (1870’ler) ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Gerçekçiliğe bir tepki olarak doğmadı. Aksine gerçekçiliği daha da ileriye götürdü. Realizm ve natüralizmin ortak yönleri (benzerlikleri) vardır.
Ölçme, gerçekçi gözlem, toplumu ve doğayı bir laboratuvar gibi algılama yöntemine natüralizm deneyimini ekledi. Natüralizmin doğuşu, Hippolyte Taine’in determinizminden (determinizm: aynı nedenler, aynı koşullar, aynı sonuçlar), Claude Bernard’ın ampirik uygulamasından, Darwin’in evrim ve kalıtım hakkındaki fikirlerinden etkilenmiştir. Emile Zola, Deneysel Roman adlı kitabında natüralizmin ilkelerini açıkladı.
İnsan kişiliğini, insan duygu, düşünce ve eylemlerini kalıtımın ve çevrenin ürünleri olarak açıklamışlardır. İnsanda asıl belirleyici olan iradesi değil; Yaşadıkları sosyal çevre ve kalıtımın özelliklerini düşündüler.
2. Natüralizmde yazar yalnızca bir gözlemcidir. Olayların ve kişilerin olumlu ya da olumsuz yanlarını övmek ya da yermek gerekmez. Bir doğa yazarı, basitçe bir olayın veya kişinin muhabiridir.
3. Realistler “sanat sanat içindir” anlayışına sahipken, natüralistler “sanat toplum içindir” anlayışına sahiptir. İşlerinin kahramanı olarak, ayyaşlar, hırsızlar ve fahişeler gibi dışlanmışlarla birlikte yoksul işçileri ve köylüleri seçtiler.
4. Doğa eserlerinde olayları yazar yönlendirmez. Doğal bir seyir izler. İnsanlar ait oldukları sosyal grup hakkında konuşurlar. Dili doğal ve sadedir. Hatta zaman zaman argo ifadeler de bulunmaktadır.
5. Gerçekçi eserlerde, uzak ülkelerdeki yaşam ve insanların, zaman zaman uzayan zamanların anlatımları vardır. Doğa yazarları, eserlerinde yaşadıkları toplumların ve çağların gerçekliğini anlatmışlardır.
6. Tiyatroda dekor, kostüm gibi unsurlar detaylı bir şekilde gösterilerek çevrenin insanlar üzerindeki etkileri vurgulanır.
7. Doğada öykü, roman, tiyatro gibi edebi türler gelişmiştir.
Salahuddin Anis ……………………………………. bir roman
Nâbizâde Nazım …………………….
Hüseyin Rahmi Gürpınar ……………. roman, hikaye
Goncourt Kardeşler:
Edmon on Jules …………………………. Romence
John Steinbeck ……………………………… Roman, kısa öykü
Emile Zola …………………………………. Romence
Alphonse Daudet ……………………… Bir kısa öykü romanı
Guyde Maupassant ……………………Kısa öyküler, romanlar
Henriklbsen……………………………………
Diğer akımlar:
“Gerçekçilik, zeka nedir?”
[wpcin-random-posts]