Menkul ya da gayrimenkuller üzerinde birden fazla hissedarın olması, genellikle uyuşmazlıklara neden olarak hissedarların kendi paylarını talep etmesi ile sonuçlanır. Bu durumun çözülmesi için, kanun hissedarlara ortaklığın giderilmesi başka bir deyişle İzale-i Şuyu davası açma hakkı tanımaktadır. Bu dava sayesinde hissedarlar anlaşarak hisselerinin karşılığını alabilirler ya da söz konusu menkul ya da gayrimenkulün satılması ile hisselerinin bedeli ya da malı alabilirler.
İçindekiler
Tapuda kayıtlı olan bir gayrimenkulün, yalnız bir sahibi olabileceği gibi birden fazla sahibi de olabilir. Gayrimenkul üzerinde iki ve daha fazla kişinin hissesi olması durumuna, hisseli gayrimenkul ya da paylı mülkiyet adı veriliyor.
Söz konusu gayrimenkul üzerinde hisse sahibi olan bir kişi ya da tüm hisse sahipleri, hisselerini ayırmak isteyebilir. Bu durumda ortaklığın giderilmesi davası açılır. Ortaklığın giderilmesi davası, hisse sahiplerine gayrimenkul üzerinde bulunan hakların verilmesi için işletilen bir yöntemdir.
Ortaklığın giderilmesi şu iki usulle yapılabilir;
Aynen taksim yolu ile ortaklığın giderilmesi yolu uygulandığında, taşınmazın değerinde kayıp oluşacaksa hakim aynen taksim yolu ile ortaklığın giderilmesine karar vermez. Ayrıca, hissedarlardan herhangi birinin itirazı olursa da bu yöntem uygulanmaz. Aynen taksim yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiğinde, hissedarların paylarının değerleri arasında fark oluşursa, payın üzerine para eklenerek bu eşitlik sağlanır.
Gerek aynen taksim yolu ile gerekse satış yolu ile ortaklığın giderilmesi yönteminde, taşınmazın bütünleyici parçaları da (bina ve ağaç gibi) birlikte değerlendirilerek işleme tabi tutulur.
Ortaklığın giderilmesi davasına bakmakla, sulh hukuk mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Ortaklığın giderilmesi davasında yetkili mahkeme, söz konusu taşınmaz malın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesidir . Hisse sahipler, başka şehirlerde ikamet ediyor olsalar dahi, gayrimenkulün kayıtlı olduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde davanın açılması gereklidir.
Ortaklığın giderilmesi davası, menkul ve gayrimenkul üzerinde hissedar olan herkes tarafından açılabilir. Bu davayı tek bir hissedar açabildiği gibi tüm hissedarlar da açabilirler. Hissedarlardan hayatta olmaması durumunda, yasal mirasçıları da bu davayı açabilirler. Davada davalı ise, davayı açmayan diğer hissedarlar olur.
Ortaklığın giderilmesi davası açılırken, mahkemeye harcın yatırılmış olması gerekir. Bu harçlar maktu olarak kabul edilir. Buradan da anlaşılacağı gibi diğer gayrimenkul davalarında , gayrimenkulün değeri oranında harç yatırılması gerekirken, ortaklığın giderilmesi davasında böyle bir oran kullanılmaz. Kısacası, ortaklığın giderilmesi davasında ödenmesi gereken harç, yıllık olarak tespit edilip yayınlanan harçtır. Diğer mahkeme giderleri ve masraflar ise, mahkemenin sonuçlanmasından sonra hissedarlar arasında eşit olarak paylaşılır.
Ortaklığın giderilmesi davasında, davaya konu edilen gayrimenkulün üzerinde bütünleyici parçalar (bina ve ağaç gibi) bulunabilir. Muhdesat adı verilen bu parçalar üzerinde, hisse sahipleri anlaşmaya varamamış olabilirler. Bu durumda, muhdesatın kime ait olduğunun tespit edilmesi için dava açılması gerekir.
Muhdesatın aidiyeti ile ilgili dava açılmışsa, ortaklığın giderilmesi için açılan dava, muhdesat ile ilgili davanın karara bağlanmasına kadar bekletilir. Bunun nedeni ise, ortaklığın giderilmesi davasının muhdesatı da kapsamasıdır ve bunların kime ait olduğu belirlenmeden, ortaklık giderilemez.
Ortaklığın giderilmesi davasında, muhdesat üzerinde hissedarlar arasında bir anlaşma sağlanmamış ise, mahkeme tarafından hissedarlara muhdesatın kime ait olduğunun tespiti için dava açmalarına imkan tanıyan makul bir süre tanınır.
Hissedarlar, mahkemenin kendilerine tanıdığı bu süre içinde dava açmazlarsa, hakim muhdesat üzerinde anlaşmazlık olmamış gibi ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili kararını verir. Söz konusu muhdesat, hissedarlar dışında bir üçüncü kişiye ait ise, bu kişi davaya dahil edilemez ve pay verilemez.
Ortaklığın giderilmesi davasında aynen taksim yolu uygulanamaz ise, satış yolu ile ortaklık giderilir. Bu satış ise açık artırma yolu ile icra dairesi ya da satış memurluğu tarafından gerçekleştirilir. Ortaklar anlaşırlarsa, sadece ortaklara satış yolu ile de satış gerçekleştirilebilir.
İzale-i Şuyu olarak da bilinen ortaklığın giderilmesi davası taşınmaz veya taşınır mal ortakları arasındaki anlaşmazlıklara son veriyor. Kişisel mülkiyete geçmeyi sağlayan bu dava Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi veya Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi olmak üzere iki yöntemle sonuçlanabiliyor.