İçindekiler
“Uyanış” ve “aydınlanma” sözcükleri; ruhsal olarak evrenin farkında olma ve kişinin kendi varlığıyla ve tüm yaşamla olan bağlantısıyla doğrudan spiritüel bağlantısı olarak tanımlanmaktadır. Aslında, ruhsal aydınlanma ve spiritüel uyanış fikirleri ile ilgili sorunlardan biri, yapılmış belirgin bir tanımlama olmamasıdır. Peki, ruhsal aydınlanma nedir ve bu yolda olup olmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz?
Ruhsal aydınlanma , her şeyi ego süzgeçinden geçirmeyi bıraktığınız ve sürekli olarak geçmiş ve geleceği düşünmediğiniz zaman gerçekleşir. Artık, kişisel benliğinizin ve anın farkında olursunuz.
Kendinizi bir deniz ya da dalga olarak düşünün. Deniz ve dalga arasındaki ayrılık ve bağlantının sürmesi, daha farklı bir ruhsal evrim düzeyine işaret etmektedir.
Ya da, kendinizi bir film izlerken hayal edin. Film esanesında, duygularınız da farklı bir düzleme geçiş yapar. Çünkü, izlediğiniz anda, film gerçekmiş gibi gelir.
Heyecanlı bir sahnede kalbiniz daha hızlı atmaya başlar, karakterlerin sevinciyle sevinir, ağladıklarında ağlarsınız. Korkabilir, umutlu hissedebilirsiniz. Daha sonra, aniden telefonunuz çalar ve “gerçek” dünyaya geri dönersiniz.
Ruhsal aydınlanma denildiğinde, akla Buddha, İsa ve Rahibe Teresa gibi isimler gelir. Bu ilham verici insanlar, spiritüel farkındalığın mükemmel bir şey olduğunu düşünmenize neden olabilir. O yüzden, ruhsal aydınlanma yaşamış bireylerin daha ilişkilendirilebilir örneklerine odaklanmaya çalışalım…
Kusurlu olan ancak daha büyük bir iyiye odaklanarak bir yaşam sürmeye çalışan insanların örneklerini görmek, ruhsal aydınlanmayı anlamanıza yardımcı olabilir. Filmlerden tanıdığımız Jim Carrey, buna iyi bir örnektir.
Komedinin dehası olarak gösterilen Carrey, şöhret yanılsamasını görerek şöhret ihtiyacından uzaklaşma kararı almıştır. Türkiye ve dünyada, ruhsal aydınlanma yaşamış daha pek çok ünlü isim örnek olarak gösterilebilir.
Ruhsal olarak aydınlanma yı modelleyen ancak mükemmel olmayan insanlar, spiritüel olarak uyanmış olmayı mümkün kılmak için örnek alabileceğiniz kişilerdir. Artık bazı örnekleriniz olduğuna göre, bir ruhsal aydınlanma yaşayıp yaşamadığınızı nasıl anlayabileceğinize odaklanabiliriz. Aşağıda, s piritüel uyanış ı tanıyabileceğiniz 7 işareti bulabilirsiniz!
Uyanmanın ilk belirtilerinden biri fark etmektir. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi ve neden burada olduğunuzu çok fazla düşünmeden yaşıyor olabilirsiniz. Bu soruların ortaya çıkması, önceden karanlık olan bir odada ışığı açmak gibidir. Hayatı nasıl yaşadığınızın farkındaysanız, kendinize şu soruları soruyor olmalısınız:
Büyümenin ilk adımı; her zaman “ şimdiki anın farkında olmak ” ve ardından bir şeyleri değiştirme dürtüsüdür.
Bağlantı, insanlığın paylaşılmasından gelir. Bağlantı, şu durumlarda ortaya çıkabilir:
Gezegenle bir bağlantınız var. Bu, çöp atmanın, plastik kullanmanın veya yiyecek israfının artık kabul edilebilir bir kişisel uygulama olmadığının farkına varmanız anlamına da geliyor.
Siz farkında olmasanız da, çevrenizdeki her şeyle bir bağınız vardır. Bu bağlar, kendinizi tanımlama şeklinizdir.
Kendinizi; her gün işe giderken kullandığınız araca, günlük olarak giydiğiniz ayakkabılara, yediğiniz yemeklere, sürekli olarak görüştüğünüz arkadaşlarınıza, oy verdiğiniz partiye, tuttuğunuz takıma, okuduğunuz kitaplara göre tanımlayabilirsiniz. Yıllar içinde, çevrenizin söylediklerine dayanarak, kendi benliğiniz hakkında bazı inanç ve düşünce kalıpları oluşturur ve aşağıdaki gibi yargılara varırsınız:
Kendinizi bu şekilde tanımlayabilirsiniz. Bunların her biri bir kumaş parçası gibidir. Bir araya gelerek üzerinizdeki elbiseyi oluşturur. Spiritüel uyanma olduğunda, her biri hala oradadır ve ama daha ötesini görebilir hale gelirsiniz.
İç huzur, soğukkanlılık gibidir. Hayatınızda her zaman her şey normal gitmeyebilir. Yalnızca, bir şeyler ters gittiğinde; öfke ve korku gibi duygular arasında dalgalanmayı bir kenara bıraktığınız ve soğukkanlılığı korumaya başladığınız anlamına gelir.
İşte, bu iç huzur küçük ayak parmağınızı masanın kenarına vurmaya benzer. Acı hissedersiniz ama geçeceğini bilirsiniz. İşte, gün boyu bu iç huzuru hissetmek, ruhsal aydınlanma ile ilgilidir.
Yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınız aniden aklınıza geldi ve ertesi gün bir yerlerde onunla mı karşılaştınız? Ya da belki de, telefon çaldı ve onun babanız olduğunu daha telefona bakmadan hissettiniz… Peki, durduk yere, sebep yokken birinden negatif enerji almaya başladınız mı? İşte, bunlar sezgilerinizin geliştiğinin belirtileridir.
Çevremizdeki herkes, her şey ve her düşünce bir enerjiye sahiptir. Spiritüel uyanma yaşayan bir insan, bu enerjileri hissetmeye daha yatkındır.
Empati kurmak, karşınızdaki insanın ne hissettiğini anlama yeteneğidir. Empati, yeni bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olur. Şükür duygusu da empati yeteneğinden yardım alır.
Spiritüel uyanma yaşayan bir insan, empati duygusunu ve buna bağlı olarak şefkat ve merhamet duygularını kendisinde fark etmeye başlar. Ancak, özellikle “kendine şefkat” genellikle unutulan bir şeydir. Kendine iyi davranmak ve kendinin farkında olmak, genellikle gözden kaçırılabilir. Ancak, kendinize şefkat ve çevrenizdekilere empati gibi duyguları deneyimlemeye başladıysanız, spiritüel uyanma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz demektir!
Ruhsal aydınlanma ile birlikte, tüm korkular da azalmaya başlar. Çünkü, her şeye karşı bağlanma azalır. Bu azalma, korkuların da azalmasını sağlar.
Anda olmaya odaklandığınızda, geçmişten pişmanlık duyup gelecekle ilgili endişelenmekten vazgeçtiğinizde, artık ölüm de o kadar korkunç gelmemeye başlar.
Fiziksel bir bedeni aşan bilinç durumunda, bedenin artık var olmayacağı düşüncesi de daha az korkunç gelir. Ayrıca, doğum gibi ölümü de normal ve kaçınılmaz olarak görmek, iç huzuru bulmanıza yardımcı olur.
Ruhsal aydınlanma yaşıyor gibi hissediyor ancak kendinizi tamamen onun potansiyeline açmak istiyorsanız, aşağıdaki bazı örnek aktiviteleri deneyebilirsiniz:
İşte o zaman iç huzuru bulabilir ve spiritüel uyanış a kendinizi daha fazla açabilirsiniz!