Genel sağlık sigortası olarak bilinen sigorta temelde hastanelerde tedavi ücretini karşılamaktadır. Halihazırda pek çok kişinin genel sağlık sigortası borcu bulunmakta ve borçları artmaya devam etmektedir. Bu bakımdan, kimlerin sağlık sigortası borcunun olduğunun iyi bilinmesi gerekmektedir.
Genel sağlık sigortası borcunun oluşması temelde 1 Ekim 2008 yılında yürürlüğe girmiş olan sosyal güvenlik reformuna dayanmaktadır. 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren çok az istisna olacak şekilde tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için uygulanan bir sigorta türüdür.
Esasında kişiler farkında olmasalar bile ya çalıştıkları maaş üzerinden sağlık sigortası primleri kesilmekte ya da borçlu duruma düşmektedirler. Kanun kapsamında getirilen bu zorunluluk kapsamında özellikle sigortalı olarak bir işte çalışmayanlar, kendi sigortası olmayan, SGK’dan emekli olmamış, dul ve yetim aylığı almayan, bakmakla yükümlü olunan kimsenin olmaması kimseler ve yeşil karta sahip olmayanlar sağlık sigortası borçlusu olmaktadırlar.
Bu durumda olanlar 5510 sayılı kanun kapsamında 60’ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak kabul görmektedirler ve bu durumdakilerin kendileri SGK’ya başvuru yapmasalar bile otomatik olarak 60c kapsamında tescil edilmektedirler ve hastaneye giderek hiçbir sağlık yardımı almasalar dahi bu kimseler adına her ay brüt asgari ücretin yüzde 3’üne denk gelecek şekilde, bu kapsamda 2020 yılında 88 TL, genel sağlık sigortası prim borcu oluşmaktadır. Genel sağlık sigortası borcunu oluşturan durum budur.
Genel sağlık sigortasına borçlu olanlar şu şekilde sıralanabilmektedir;
Genel sağlık sigortası borcu önlemek için öncelikle sosyal güvenceye sahip olmak gerekmektedir. 4A, 4B ve 4C kapsamında olanların genel sağlık sigortaları yatırdıkları ya da yatırılan aylık primler üzerinden otomatik olarak tahsil edilmektedir. Ancak herhangi bir işte çalışılmıyorsa ve maddi durumu da kişilerin dışarıdan gss primlerini ödemeye yetmiyorsa, bu durumda ikamet edilen yerde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na giderek gelir testi yaptırılması gerekmektedir.
Gelir testinin sonucunda şayet aile içindeki kişi başına düşen aylık gelir tutarının brüt asgari ücretin üçte birinden az çıkması halinde yeşil kart sağlanacaktır ve yeşil kart kapsamında ücretsiz sağlık yardımı alma imkânı oluşmaktadır. Yeşil kart sahibi olanlara aynı zamanda GSS borcu da işlememektedir.
Gelir testinin sonucunda aylık gelirin asgari ücretin üçte biri ya da daha fazlası çıkması halinde ise bu kimselerin her ay GSS prim ödemeleri yapmaları gerekmektedir. Bu noktada unutulmaması ve dikkat edilmesi gereken nokta, hiçbir sağlık yardımı almamak ya da hastaneye gitmemek borcun oluşması için engel olmamaktadır.