Trafik kazası ; maddi manevi tazminat davası açabilmenize olanak sağlayan ve en az bir adet motorlu aracın müdahil olduğu sonucunda ölüm, yaralanma vb. bedensel zararların ortaya çıktığı ayrıca üçüncü kişilerin de mallarının zarar gördüğü bir durumu ifade eder. Kaza sonrasında ortaya çıkan zararların tazmin edilebilmesi maksadı ile açılan tazminat davalarının ortaya çıkardığı zarara göre maddi veya manevi olarak ileri sürülebileceği söylenebilir.
Trafik kazasının bir haksız fiil oluşturması nedeni ile hukuki bir sorumluluk doğurmaktadır. Trafik kazasının bu anlamda zamanaşımı, mahkeme yetkisi, tazminat gibi pek çok konuda belli başlı sonuçlar doğuracaktır. Bu anlamda zamanaşımı ve mahkeme yetkileri gibi hususların ele alınması gerekir.
İçindekiler
Trafik kazası sonrasında tazminat davası açılması isteniyorsa davanın ne zaman açılabileceği ve dava açma süresinin ne zaman sona ereceği ile ilgili detayların bilinmesi gerekiyor. Trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası açılması isteniyorsa zamanaşımı süresi haksız fiilin gerçekleştiği yani kazanın meydana geldiği an başlar. Zamanaşımı süresinde davacının lehine olan uygulamaların dikkate alınması gerekir.
Trafik kazası nedeni ile zarar gören kişinin zarar ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi olduğu ifade edilebilir. Durumun sonradan öğrenilmesi halinde kaza anından itibaren her halükârda zamanaşımı süresi kaza anından itibaren 10 yıldır.
Trafik kazası sonucunda bir ölüm meydana gelmişse ceza zamanaşımı sürelerinin uygulandığı ifade edilebilir. Yaralama veya öldürme durumlarında suçun taksirle işlendiği kabul edilir. Bu durumlarda ceza kanunu ndaki zamanaşımı süreleri dikkate alınır.
Trafik kazası yaşanması durumunda kimlerin tazminat davası ileri sürebileceği açıkça belirlenmiştir. Bu anlamda kaza sonucunda zarara uğrayan kişiler doğrudan maddi veya manevi tazminat davası açabilir. Kişinin iş gücü kaybı yaşaması ve bu nedenle gelirinde azalma olması nedeni ile maddi tazminat davası açabileceği kabul edilirken manevi olarak uğradığı zararların karşılanması adına da manevi tazminat davasına başvurulması gerektiği söylenebilir.
Trafik kazasının meydana gelmesinden sonra kişinin ağır bir bedensel zarar görmesi halinde kazazedenin yakınları da manevi tazminat davası açabilecektir. Hayati fonksiyonların yerine getirilmesinde sorunlar olarak kabul edilen ağır bedensel zararların uzuv kaybı olarak da ifade edilebileceği söylenebilir.
Trafik kazası sonrasında kazazedenin ölmesi halinde kişinin yakınları hem maddi hem de manevi tazminat davası açabilir. Burada esas alınan nokta kişilerin maddi ve manevi destekten yoksun kalmalarıdır. Tazminatın ileri sürülebilmesi adına kişilerin destekten yoksun kaldığının kanıtlanması elzemdir.
Haksız bir fiil olarak değerlendirilen trafik kazalarının maddi ve manevi tazminat davası oluşturması esnasında davalı olarak görülen kişiler haksız fiilin oluşmasına neden olan kimselerdir. Dava genellikle faile açılıyor kabul edilse de failin dışında sorumlular olduğunu da ifade etmek muhtemeldir. Trafik kazası sonucunda ölüm, yaralanma veya mal kaybı yaşanması halinde aşağıdaki kişilere/kurumlara karşı maddi veya manevi tazminat davası acıkabilmektedir.
Araç Sürücüsü : Trafik kazasında kusurlu olan ve fail vasfına sahip kimselere karşı tazminat davası açılabilmektedir.
Araç Sahibi : Araç sahibi de kural olarak araç işleteni vasfına sahip olabileceğinden trafik kazalarından sonra araç sahiplerine de tazminat davası açılabilmesi mümkündür.
Araç İşleteni : Trafik kazasında yer alan aracın işleteni vasfını taşıyan kimseler de ortaya çıkan zararlardan sorumludur. Trafik tescil kayıtlarına göre araç sahibi aynı zamanda aracın işleteni vasfına sahiptir. Ancak bunun aksini ispat eden araç sahipleri işleten vasfı ile maddi ve manevi tazminat ödemekten kurtulabilirler. Bu noktada araç sahibinin araç üzerindeki hakları devrettiğini kanıtlaması gerekir.
Sigorta Şirketi : Trafik kazasında yer alan aracın Trafik Sigortası ya da Kasko Sigortasını yapan Sigorta Şirketi de maddi ve manevi tazminat davasının tarafı olabilecektir. Ölüm, yaralanma ve diğer zararlardan sorumlu tutulan sigorta şirketleri zararları karşılar.
Ölüm veya yaralanmanın söz konusu olduğu trafik kazalarında maddi ve manevi tazminat davasında birden fazla yetkili mahkeme olabileceğini söylemek gerekir. Trafik kazası sonrasında davaya bakmaya yetkili mahkemeler şu şekildedir;
Ölüm veya yaralanma durumlarında açılacak olan trafik kazalarında ister maddi ister manevi tazminat davaları için Asliye hukuk Mahkemesi ’ne başvurmanız gerekir. Sigorta şirketine karşı açılacak olan davalarda ise görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Asliye Ticari Mahkemesi’nin görevli olmasının temelinde sigorta şirketi ile ticari ilişkinin varlığı söz konusudur.
Ölümlü trafik kazası tazminat davaları ; tazminat davalarının maddi ve manevi türleri olarak kabul edilir. Ölümün söz konusu olması halinde ise aşağıdaki zararların tazmin edilmesi söz konusu olacaktır.
Manevi Tazminat : Kazazedenin yakınları yaşadıkları kayıp nedeni ile duydukları acıya karşılık manevi tazminat talep edilebilir. Ayrıca ölen için harcanan cenaze giderleri ve ölüme kadarki tedavi giderleri de tazmin edilebilir.
Trafik kazasında ölen kişinin akrabaları kaza sonrasında destekten yoksun kalma konusunda tazminat talep edilmesi mümkün olacaktır. Bu tazminat davası kazazedenin ölmesinden kaynaklı olarak maddi açıdan destekten yoksun kalınması nedeni ile talep edilir. Destekten yoksun kalan kimseler desteklenecek olan sürenin muhtemel hesaplanması ile maddi olarak desteklenir.
Yaralanan kişi tarafından maddi ve manevi olarak açılacak tazminat davalarında kazazedenin yakınları kesinlikle dava açamazlar. Burada tek istisna ağır bedensel bir yaralanmanın ortaya çıkmasıdır. Yaralanma ile sonuçlanan tazminat davalarında aşağıdaki zararların tazmin edilmesi mümkün olur.
Kazazede , yaralanma durumunun ortaya çıkması sonrasında manevi tazminat talep etmesi söz konusu olur. Yaralının yakınları ancak ve ancak ağır bedensel zararlar ile karşı karşıya kalınması halinde tazminat davası açabilir. Yaralanan kişilerin her türlü tedavi giderleri tazmin edilebilir. Yaralanan kişinin kazanç kaybı yaşanması sonrasında tazminat talep edilebileceği gibi çalışma gücünün azalmasından dolayı da tazminat talep edilebilir. Ekonomik olarak geleceğin sarsılmasından dolayı da tazminat talep edilebilir.
Ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan trafik kazaları sonrasında amaç zarara uğrayan kimselerin manevi olarak huzur bulmasına imkân sağlamaktır. Tazminatın hedefi bir zenginleşme sağlamayı amaçlamak değil aksine zararın engellenmesine yardımcı olmaktır. Mahkemenin manevi olarak tazminata hükmetmesi esnasında şu detaylara dikkat ettiği bilinir;
Mahkemeler tarafından manevi tazminatın belirlenmesi esnasında davacının mağdur edilmesi durumu görülür. Mahkemelerin karar alma süreçlerinde Yargıtay kararlarını baz alması adil kararlar alınması noktasında oldukça önemlidir.
Trafik kazalarından sonra karşılaşabileceğiniz zararların tazmin edilebilmesi adına hesaplamanın çok detaylı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir. Hesaplama esnasında kişinin yaşı, kaç yaşına kadar çalışabileceği, maaşı ve maluliyet oranı dikkate alınır. Tüm bu değerler baz alınarak yapılan hesaplamalar sonrasında doğru bir sonuç elde edilerek tazminata hükmedilir. Sizin durumunuza özel olarak bazı konular farklılık gösterebilir. Bundan dolayı hukuk ofisimizdeki uzman bir avukata sor sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.