Ömer ZEYBEK
M.C.B.Ü.Tütün Eksperliği Yüksek Okulu 4. Sınıf Öğrencisi |
Prof. Dr. Meltem SESLİ
M.C.B.Ü.Tütün Eksperliği Yüksek Okulu Öğretim Üyesi |
Fotoğraflar: Metin Güleşçi
1. GİRİŞ
Amerika’nın keşfinden sonra dünyada tanınan tütün bitkisi, Amerika’da “Yukatan” adasındaki Mayaların taşlar üzerine yaptıkları resimlerde ve Kuzey Ohio bölgesindeki höyüklerde bulunan eserlerde pipo ve tütünün kullanma şekillerine ait resimlerde yer almıştır (1). Maya ve Aztek papazları tarafında önceleri dini ayinlerde kullanılan tütün, ilerleyen yıllarda tedavi edici olarak yaralar üzerine sarılmış, dumanı göğüs hastalıklarının tedavisinde, baş ağrıları için ise kokusu tedavi edici olarak kullanılmıştır (2). Tütün Osmanlı topraklarına 16.yüzyılda Venedikliler tarafından getirilmiş. Önceleri ihtiyaçlar ithalat yoluyla karşılanmış, daha sonraki yıllarda Osmanlı topraklarında Makedonya, Kırcaali, Yenice, Anadolu’da ise Bursa, Avunya (Agonya), Söke, Foça ve Akhisar’da tütün yetiştirilmeye başlanmıştır (3).
Ülkemiz şartlarına uyum sağlayan tütün bitkisi, yüksek aromalı ve yüksek neviyatlı olması nedeniyle dünya pazarlarında “Türk tütünü” ve “şark tütünü” adıyla isim yapmıştır (4).
2. TÜTÜN FİDELİKLERİNDE ÇÖKERTEN ( Rhizoctonia solani 3.G.Kühn., Fusarinim spp., Pythinum spp., Alternaria spp., Sclerotinia seleroriorum (Lib.) de Bary. )
Yeni çıkmış olan fideler sararır. Bu tür fidelerin kökleri iyi gelişemediğinden renkleri koyulaşır, sararan fideler toprak yüzeyine devrilir ve bu fideler kurur. Fide yastıklarında yer yer boş alanlar oluşur. Çökertene toprak kaynaklı birden fazla etmen neden olmaktadır. Etmenler kışı toprakta, bitki artıklarında geçirirler. Tütünde çökerten hastalığını oluşturan etmenlerin birçoğu, ülkemizin hemen her bölgesindeki topraklarda yaygın olarak bulunmaktadır (5).
3. TÜTÜN MİLDİYÖSÜ (MAVİ KÜF) (Peronospra tabacina)
Fidelerin toprak yüzüne çıkmasından itibaren, hasat sonuna kadar geçen sürede bu hastalık görülebilir. Fidelik döneminde hastalık daha hızlı gelişir. Hasta fideler daha sarıdır. Yapraklar bombeli bir görünüm alır. Uç kısımları aşağıya kıvrılır. Yaprakların alt yüzünde grimsi, kirli beyaz, ya da açık eflatun renkli bir küf tabakası görülür. Lekeler kısa zamanda tüm yaprakları sarar. Bitkiler gelişemeyerek kururlar. Hastalığın gelişmesi için en uygun sıcaklık 18-24 derecedir. 2 ºC altında ve 27 ºC üzerinde gelişme hemen hemen yok gibidir (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
4. TÜTÜNDE KÜLLEME ( Erysiphe cichoracearum)
Tarla dönemi hastalığıdır. Genellikle normal büyüklüğe ulaşmış tütünlerin dip yapraklarında kendini gösterir. Yaprakların üst yüzeyinde 3-5 cm beyaz lekeler oluşur. Genişleyerek bütün yaprak yüzeyini kaplar. Yaprağın üst yüzü kül serpilmiş gibi olur. Uygun koşullarda tüm bitkiyi kaplar. Üreticiler arasında «San» «Beyaz küf» gibi isimlerle tanınır. (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
5. TÜTÜNDE ÇIFIT ALACASI
Fizyolojik bir hastalıktır. Tütün yapraklarının yavaş sararma ve kurumaları esnasında, rutubetini daha geç kaybeden yaprak damarları etrafında biriken klorogenik asitin okside olmasından kaynaklanmaktadır. Klorogenik asitin oksidasyon derecesine göre renkler arasında farklılıklar meydana gelir (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
6. TÜTÜN MOZAİK VİRÜSÜ (Tobacco mozaic tobomovirus)
Tütün mozaik virüsü yalnızca canlı hücrelerde çoğalabilen mikroorganizmalardır. Tütün bitkisinin; kök, gövde ve yapraklarında sistemik olarak bulunurlar. Hastalık, damarlar arasında, sarı yeşil veya daha açık yeşil renk değişimleri ile kendini gösterir. Renk değişiminin belirginleşmesiyle mozaik görünümünü alan yaprakta, kıvrılmalar ve kabarmalar oluşur. Hastalığın ilerleyen formlarında yaprak formunda bozulma ve bitkide bodurlaşma meydana gelir. Genç bitkilerin enfeksiyonu sonucunda ürün kaybı % 50 oranına ulaşabilmektedir (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
7. TÜTÜN GEBESİ ( Phthorimaea opercullella )
Larvalar tütün bitkisinin yaprak, yaprak saplarında ve gövdede galeriler açarak beslenirler. Asıl zararını bitkinin genç döneminde yaparlar. Yaprağın bir bölümünü veya tamamını yiyerek saydam görünüm almasına yol açarlar. Sonraları buralar kuruyarak parçalanır. Daha çok dip yapraklarda görülürler. Gövdede beslenmeleri sonucu dışa doğru tipik şişkinlikler oluşur. Bu nedenle «tütün gebesi» denilmiştir. Zararlı Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde bulunmaktadır (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
8. TÜTÜNDE BOZKURT ( Agrotis ipsilon )
Zarar larvalar tarafından oluşturulur. Larvalar henüz küçükken birinci ve ikinci dönem larvaları tütün bitkisinin taze yaprak ve sürgünlerini yer. İleriki dönemlerde sadece geceleri beslenir ve bitkiyi kök boğazından keserler. Tütün sıralarında boşluklar oluşur. Popülasyonun yüksek olduğu yıllarda yeniden fide dikimi gerekebilir (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
9. TÜTÜNDE TELKURTLARI (Agriotes spp.)
Kışı larva ve ergin olarak geçirirler. Ergin zararı önemli değildir. Larvalar bitkilerin toprak altı organlarına saldırır. İnce kökleri koparır, kalın köklerde galeriler açarak beslenirler. Zararlı Ege, Marmara, Karadeniz ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi tütün alanlarında bulunmaktadır (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
10. TÜTÜNDE TÜTÜN THİRİPSİ ( Trips tabaci )
Bitkinin yaprak, tomurcuk ve çiçeklerinde ergin ve larva döneminde bitki öz suyu ile beslenirler. Tütün bitkisinde yaprak, özellikle damara yakın yerlerden emilir ve damarlar boyunca birçok beyaz lekecik oluşur. Bu zarar biçimi halk dilinde “Ak damar hastalığı” olarak adlandırılır. Genellikle bitkinin genç döneminde zararlı olmaktadır. Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgesi tütün alanlarında yaygındır (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
11. TÜTÜNDE YAPRAK BİTİ (Myzus persicae)
Bitkinin tüm gelişme dönemi boyunca, genellikle sürgün ve uç kısma yakın genç yapraklar üzerinde bulunurlar. Yapraklar dar yapılı olurlar ve uçları aşağıya doğru kıvrılır. Yaprağın alt yüzüne damarlar boyunca, özellikle yaprak sapına yakın yerde topluca bulunurlar. Yaprak bitleri bitkinin öz suyunu emerek beslenmeleri nedeniyle yaptıkları zarar yanında çıkardıkları tatlı madde ile grimsi bir ballık tabakası ile kaplarlar. Yaprak bitleri bazı virüs hastalık etmeni taşıyıcıları olarak da zararlı olurlar (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
12. TÜTÜNDE YEŞİLKURT ( Heliothis armigera)
Zarar, larvalar tarafından oluşturulur. İlk dönem larvaları tütünlerin yaprak ve tepe tomurcuklarında beslenir. Daha sonraki dönemlerde eğer tütünler tohum bağlamış ise en önemli zararlarını tohum kapsüllerinde meydana getirirler. Özellikle tohum için yetiştirilen tütünlerdeki zararı önemlidir. Popülasyonun yoğun olduğu dönemlerde tohum elde etmek mümkün olmamaktadır (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
13. TÜTÜNDE DANABURNU (Gryllotalpa gryllotalpa)
Ergin ve nimfleri, toprak içinde galeriler açarak ilerlerken bitkinin köklerini keserek tahrip eder. Özellikle yeni dikilmiş veya çimlenmiş tütün fidelerinin köklerini keserek kurumalarına neden olurlar. Danaburnu gündüzleri toprak altında galeriler içerisinde yaşar. Zararını yoğun bir şekilde geceleri gerçekleştirir (5).
KÜLTÜREL MÜCADELE
SONUÇ VE ÖNERİLER