ÜLKEMİZDE FINDIK ÜRETİMİ VE İHRACATI

ÜLKEMİZDE FINDIK ÜRETİMİ VE İHRACATI

FINDIK YETİŞTİRME TEKNİĞİ

Arazi ve Toprak Hazırlığı:

Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikimden önce arazi ve toprak hazırlığının çok dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Üzerinde tek yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde fındık bahçesi tesis edilebileceği gibi, çok yıllık bitkilerin yetiştirildiği araziler, eski ve yaşlanmış fındık bahçelerinin yenilenmesi şeklinde de fındık bahçesi tesisi yapılabilmektedir.

Çeşit Seçimi:

Fındık bahçesi tesis ederken üzerinde dikkatle durulması gereken noktalardan bir tanesi de çeşit seçimidir. Bahçe içerisinde yer verilen çeşitlerin;

  1. Verimli ve kaliteli olmasına dikkat edilmelidir.
  2. Pazarda tutulan ve yüksek fiyat bulan çeşitler olmalıdır.
  3. Bahçe içerisinde çeşit standardizasyonunun sağlanmasına dikkat edilmelidir.
  4. Ana çeşitlerin meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içerisinde tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir.

Bahçe içerisinde karışık çeşitlere yer verilerek daha başlangıçta standardizasyonun bozulmasına müsaade edilmemelidir. Fındığın işlenmesi esnasında çeşit karışıklığından doğan güçlükler, iç fındık ihracatında da karşımıza çıkmaktadır. O nedenle bahçe içerisinde yer verilecek tozlayıcı çeşitlerin de ana çeşidin meyve şekil ve iriliğinde olmasına ayrıca kalitesinin de iyi olmasına özen gösterilmelidir. Meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içerisinde 1/10 oranında tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir. Bahçede bulunan esas çeşidin karanfil açım başlangıcı, yoğun karanfil açım dönemi ve karanfil açımının sonlarına doğru yüksek kaliteli çiçek tozu veren, meyve şekil ve kalitesi bakımından ana çeşide benzerlik gösteren yabani fındık çeşitleri bahçe kenarlarında hakim rüzgâr geliş yönünde ve bahçe içerisinde üç sırada bir sıraya gelecek şekilde serpiştirilerek dikilmelidir.

Rakımı yüksek olan (500 m. ve daha fazla) yerlerde diğer çeşitlere göre daha geç uyanan ve geç donlardan az etkilenen standart çeşitlere yer verilmesi daha uygundur.

Fidan Seçimi ve Dikime Hazırlanması:

Fındık kök sürgünü oluşturan bir bitkidir. Belli kurallar dahilinde üretimi bu sürgünlerle yapılmaktadır. Amaca uygun olan kök sürgünlerinde şu özellikler aranmalıdır:

Amaca uygun olan kök sürgünlerinde aranan özellikler

  1. Ocakların güneş gören, pişkin, hastalıksız ve 1-2 yaşlı kök sürgünleri olmalıdır.
  2. İyi teşekkül etmiş tomurcukları bulunan kök sürgünleri olmalıdır.
  3. Kök teşekkülü iyi olan ve ocak içerisine yakın olmayan yerlerde gelişme gösteren kök sürgünleri olmalıdır.

Bu özelliklere sahip kök sürgünleri seçildikten sonra köklere zarar vermeden çepin ile çıkarılmalıdır. Alınan bu kök sürgünlerinden dikimden önce ”Dikim Budaması” yapılmalıdır. Bunun için yaralı, bereli ve zedelenmiş olan kökler sağlam doku noktasından kesilmeli, uzun olan kökler kısaltılmalıdır. Fidanlar yaklaşık 35-40 cm. uzunluğunda ve bir göz üzerinden tırnak bırakılmadan, gözün ters istikametinden keskin bir makas ile kesilmelidir. Hazırlanan bu fidanlar bekletilmeden daha önce hazırlanan dikim çukurlarına dikilmelidir.

Dikim Zamanı:

Dikim için en uygun olan zaman sonbahar aylarıdır. Kışı sert geçen yörelerde ve dikime geç kalınması halinde İlkbaharda da dikim yapılabilir.

BUDAMA

Dikimde fidanlara şekil kazandırılması ile başlayan budama, fındıkta ekonomik verimlilik çağının sonuna kadar yıllık sürgün gelişiminin sağlanması, verimin artırılması ve ekonomik ömrün uzatılmasında olumlu sonuçlar sağlayan en önemli kültürel uygulamalardan bir tanesidir.

Budama ile;

  1. Dikimde fidanlara şekil kazandırılmış ve bu şeklin muhafazası sağlanmış olur.
  2. Her yıl çok sayıda uzun sürgünler oluşturularak bol ve kaliteli ürün alınması sağlanır.
  3. Aşırı büyüme gösteren dalların birbirine girmesi önlenerek bakım, tarımsal savaş ve hasat işlemlerinin daha kolay yapılması sağlanır.
  4. Hastalıklı, yaşlı, kuru, karacakart ve ocak içlerine yönelen dal ve dalcıkların çıkarılması ile ocakların yayvan bir taç kazanması sağlanmış olur.
  5. Ocaklar arası mesafenin en az 4.5 m. en fazla 6 m. olmasını sağlamak için gerektiğinde ocakların çıkartılması ve ocaktaki ana dal sayısının 6-8’e indirilmesi ile güneşlenme, havalanma ve bitki besin maddelerinden en iyi bir şekilde istifade etmesi sağlanmış olur.
  6. Fındıklık içersinden yabancı ağaçların çıkarılması ile gölgelenmeden meydana gelecek verim düşmesi önlenmiş olur.
  7. Kök sürgün verme temayülü fazla olan fındıkta her yıl kök sürgün temizliği yapılmak suretiyle bunların besin maddelerini sömürmeleri önlenmiş olur.
Fındık

Budama Zamanı:

Genel olarak fındıkta budama zamanı Sonbahar aylarıdır. Fındıkta budamaya vejetasyonun durduğu ve büyük oranda yaprakların döküldüğü dönem dikkate alınarak başlanmalıdır.

Kök Sürgün Temizliği:

Fındığın kök sürgünü verme temayülü çok fazladır. Ana dalların kökleri üzerinde her yıl bol miktarda gelişme gösterirler. Gelişen bu kök sürgünleri ocağın besin maddesine ortak olmakta, dalların sıklaşmasına sebep olmakta, havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir. Bu nedenlerle üretim süresi boyunca dikilen ana dal sayısı sabit tutularak gelişen kök sürgünleri Sonbaharda ve Mayıs sonu Haziran ayı başında olmak üzere yılda en az iki kez çepin ile temizlenmelidir. Ancak üretim süresi boyunca kurumuş, kırılmış, hastalıklı ve yaşlanmış dalların çıkarılması durumunda boşalan dal istikametinde büyüyen kök sürgünlerinden bir tanesi bırakılır ve geliştirilir. Böylece ocak içersinde boşalan dalların yeri doldurulmuş olur.

GÜBRELEME

Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi, iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için fındık yetiştiriciliğinde gübreleme büyük önem taşımaktadır.

VERİM ÇAĞINDAKİ FINDIK BAHÇELERİNİN GÜBRELENMESİ:

Fındığın normal gelişebilmesi ve bol ürün verebilmesi topraktan aldığı besin maddeleri ile mümkün olmaktadır. Bu besin maddelerinden en önemlileri ise azot, fosfor, potasyum ve kalsiyumdur. Diğer besin maddeleri de fındık için çok önemli olmasına rağmen bunlar önceki besin maddeleri kadar önemli değildir.

Önemli besin maddelerinin noksanlık ve fazlalıklarında fındıkta görülen gelişim bozuklukları, noksanlığında verilmesi gereken gübreler ve uygulama yöntemleri bir bütünlük içinde ele alınmıştır.

Azotlu Gübre Uygulama Yöntemi:

Laboratuarda yapılan yaprak ve toprak analizleri ile verilecek azotlu gübrenin miktar ve çeşidi tespit edilmelidir. Analiz yapılmadan belirli bir miktar ve çeşitte gübre önermek önceden de anlatıldığı gibi fındığın gelişmesine ve toprağın yapısına ileriki yıllarda olumsuz etki yapacaktır.

Genellikle Karadeniz bölgesi topraklarının büyük bir çoğunluğu asit karakterde olduğu dikkate alınırsa Kalsiyum Amonyum Nitrat gübresi fındıkta güvenle kullanılabilir.

Toprak, iklim özellikleri ve fındığın normal gelişebilmesi için azota en fazla ihtiyaç duyulan devreler dikkate alınarak azotlu gübrenin genellikle yılda iki defa verilmesi uygundur. Birinci uygulamada o yılın iklim özelliklerine göre fındıklar uyanmadan önceki dönemde yani Şubat ayı sonları ile Mart ayı başlarında tavsiye edilen azotu gübrenin yarısı verilmelidir. Tavsiye edilen gübrenin diğer yarısı, ikinci uygulama olarak çiçek gözlerinin teşekkülü devresinde yani Mayıs ayı sonları Haziran ayı başlarında uygulanmalıdır.

Azotlu gübre ocak dallarının iz düşümlerindeki 30-40 cm. genişlikte halka şeklindeki banda muntazam olarak serpilir ve çapa ile 5-10 cm. toprak derinliğine karıştırılır. Ocak altları otlu ise gübre verilecek alan önce çapa ile otlarından temizlenmelidir. Azotlu gübrelerin uygulanma yöntemi genelde tüm bahçeler için aynı olmasına karşılık bahçenin düz veya meyilli olmasına göre bazı faklılıklar göstermektedir. Düz arazilerdeki fındık kökleri dal iz düşümlerinde her yöne eşit dağıldığı halde meyilli arazilerdeki fındık kökleri ocakların yanlarında en fazla, alt kısımlarında kısmen ve üst kısımlarında ise en az gelişme göstermektedir. Bu nedenle azotlu gübreler fındık köklerinin dağılma ve gelişme durumu dikkate alınarak oluşturulacak olan halka şeklindeki banda verilmelidir.

Fosforlu Gübre Uygulama Yöntemi:

Fosforlu gübreler genellikle toprakta uzun süre etkisini gösterebildiği için 3 yılda bir defa Kasım-Şubat ayları arasındaki dönemde yaprak ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlarda kullanılır.

Fosforlu gübreler ocakların dal iz düşümlerinde ocağın büyüklüğüne göre açılacak olan 16-32 adet ve 15-20 cm. derinlikteki çukurlara eşit oranda dağıtılarak üzeri toprakla kapatılmak suretiyle uygulanır. Bu şekildeki uygulama ile gübrenin toprakla temas yüzeyi azaltılır, elverişsiz hale geçmesi önlenir ve bitki tarafından alınması da kolaylaştırılmış olur.

Potaslı Gübre Uygulama Yöntemi:

Karadeniz bölgesi fındık toprakları genellikle potasyum bakımından yeterlidir. Potasyum bakımından yeterli bulunan topraklara gübreleme yapıldığı takdirde bu gübrelemenin hiçbir şekilde faydası olmayacağı gibi asit karakterli toprakların daha da asitleşmesine yardım edilmiş olunur. Ancak analiz sonuçlarına göre ihtiyaç duyulan bahçelere uygulama yapılmalıdır.

Potasyum da fosfor gibi toprakta tutulan bir besin maddesidir. Toprakta tutulmasına, toprağın asitliği, organik madde miktarı,  katyum değişim kapasitesini yüksek oluşu gibi faktörler etki yapmaktadır. Bu nedenle potasyumlu gübreler Kasım-Şubat ayları arasındaki dönemde fosfor uygulama yönteminde anlatıldığı gibi uygulanmalıdır. Yine potaslı gübre de üç yılda bir uygulanmalıdır.

Diğer Besin Maddeleri ve Uygulama Yöntemleri:

Yapraktan gübre uygulaması hem daha az gübre kullanılması ve hem de noksanlığın sebep olduğu arazın kısa sürede giderilmesi bakımından toprak uygulamasına göre daha avantajlıdır. Her besin maddesi için kullanılması gerekli olan konsantrasyonlar bilinmektedir. Bu miktarlardan daha fazla kullanılması yapraklarda ve meyvelerde yakma yapacağından sakıncalı olup çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Yapraktan uygulamalar pülverizatörlerle yapılmaktadır. Uygulama yapraktan fındık yapraklarının alt ve üst yüzeyleri tamamen gübre solüsyonu ile ıslatılmalı, ocağın tüm yeşil aksamasında kuru yer kalmayıncaya kadar püskürtmeye devam edilmelidir. Ocağın büyüklüğüne bağlı olarak 3-4 litre arasındaki solüsyon tüm ocağı ıslatmak için yeterli gelmektedir. Uygulamanın yapıldığı günde hava fazla sıcak olmamalı (20C civarında ) en iyisi sabah erken saatlerde veya akşam üzeri uygulama yapılmalıdır. Ayrıca besin maddesinin yapraklar etrafından alınması için en az 1-2 gün yağmur yağmaması gereklidir. Uygulamadan hemen sonra yağmur yağacak olursa uygulama tekrarlanmalıdır. Bu besin maddelerinin uygulanması fındık yaprakları normal gelişmelerini tamamladıktan sonra Mayıs ayından itibaren Temmuz ayına kadar noksanlığın şiddetine göre 15-20 gün ara ile 2-3 defa yapılması şeklindedir. Topraktan uygulama ise fosforlu gübrelerin uygulanmasında olduğu gibi yapılmalıdır.

Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinde Kireçleme:

Fındık bitkisi normal gelişmesini Ph’sı 5-7 arasında olan topraklarda sağlayabilmekte ve bol ürün verebilmektedir. Ancak fındık tarımı yapılan Karadeniz Bölgesi toprakları genellikle asit karakterlidir. Toprağın asit karakterde olması azot, fosfor ve potasyum gibi bazı elementlerin alınmasına engel olduğu gibi demir, alüminyum gibi bazı elementlerin de çözünebilirliğini artırdığından toksik etki yapmasına sebep olur. Toprakta kireç noksanlığının fındıkta meydana getireceği zararlar diğer besin maddelerinin alınamaması ve toprak yapısının özelliği ile direk ilgisi olup yaprakların vaktinden önce sararmaları, tepe sürgünlerinde kurumalar, zayıf kök teşekkülü ve azot, fosfor, potasyum noksanlığında görülen arazların meydana gelmesi şeklindedir.

fındık

Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel kimyasal ve biyolojik özellikleri düzeltilir. Toprağın havalanması, ısınma ve su tutma özellikleri de düzeltilmiş olur. Toprakta mikroorganizma faaliyetleri artar, bazı besin maddelerinin ayrışması ve bazılarının da topakta tutularak yıkanıp gitmesine engel olur. Özellikle asit karakterli olan toprak bünyesini de fındığın gelişmesi için istediği normal Ph derecesine yükseltir.

Fındık bahçelerinin toprak analizleri sonucuna göre kirece ihtiyacı olup olmadığı ve ne kadar kireç verilmesi gerektiği tespit edilir. Toprak asitliği Ph uygun olan bahçelere kireçleme yapmak toprağın yapısını bozacağı gibi fındığın fazla kireçten zararlanmasına da neden olur. Toprağın fiziksel yapısı uygulanacak kireç miktarına etken olup hafif tekstürlü topraklara verilecek miktar ağır tekstürlü topraklara göre daha az olmaktadır. Ayrıca kullanılacak kirecin cinsi, uygulama zamanına büyük etki yapmaktadır. Fındık için genelde Kasım-Aralık ayları kireçleme için uygundur. Kireçleme işlemi 4-5 yılda bir toprak analizi yaptırılarak ihtiyaç olduğu takdirde tekrarlanmalıdır.

Fındık Bahçesi

Kireçleme fındık bahçelerinde iki yöntemle uygulanır. Tavsiye edilen kireç miktarı bahçenin tamamına muntazam ve eşit olarak serpilerek köklere zarar vermeyecek şekilde mümkün olduğu kadar derin çapalanır. Yada ocakların dal iz düşümlerindeki 50-60 cm. genişliğinde halka şeklindeki banda muntazam olarak dağıtılarak, mümkün olduğu kadar toprak derinliğine çapalanır. Bu takdirde verilecek kireç miktarı birinci yönteme göre daha az olmaktadır.

fındık

FINDIĞIN HASAT, HARMAN VE DEPOLANMASI

Hasat: Hasada başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır. Bölgenin yağışlı olması ve buna bağlı olarak ta yabancı ot ve dikenlerin bol ve hızlı gelişme göstermesi fındık hasadını güçleştirdiği gibi yere düşen fındığın kaybolmasına sebep olmaktadır. Onun için hasattan en az 5-10 gün önce bahçenin girinti adı verilen aletle temizliğinin iyice  yapılması gerekmektedir.

Fındık çeşitlerinin hepsi aynı zamanda hasat olumuna gelmemektedir. Bazı çeşitler erken, bazı çeşitlerde daha geç olgunlaşmaktadır. Çeşitlerin ayrı ayrı ve hasat olumuna geldiğinde toplanması en uygunu ise de, fındık bahçelerinin karışık çeşitlerden kurulu bulunması bahçedeki hakim fındık çeşidinin olgunlaştığında hasadın yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

fındık

Fındıkların hasat olgunluğuna geldiği bazı özelliklere bakılarak anlaşılmaktadır.

Bu özellikler ise şunlardır;

  1. Zurufların iyice sararıp kızarması,
  2. Fındık tanelerinin zuruf içersinde oynamaya başlaması,
  3. Sert meyve kabuğunun 3/4 nispetinde kızarması ve iç`in kendine has sertlik ve tadını alması,
  4. Sağlam ve dolgun meyveleri taşıyan dalların sallandığı zaman mevcut meyvelerin 3/4`ünün daldan dökülmesi, fındığın hasat olgunluğuna ulaştığını gösterir.

Hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklarda birçok mahsurlar meydana gelmektedir.

Bu mahsurlar ise;

  1. Tam hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklar kurutulduktan sonra dıştaki sert meyve kabuklarının renkleri donuk kalır.
  2. İç iyice kabuğu doldurmaz, buruşuk iç oranı artar ve randıman düşük olur.
  3. Fındık çeşitleri kendine has sertlik, lezzet ve tada ulaşmadan hasat edilirse meyve kalitesi düşer.Bu fındıkların uzun süre muhafaza edilmesi güçleşir ve kolay bozulurlar.

Karadeniz fındık bölgesinde yetiştirilen çeşitlerin hasat zamanı yıllara göre değişmekle beraber sahil kolda 1-10 Ağustos, orta kolda 10-20 Ağustos ve yüksek kolda 20 Ağustostan sonradır.

Fındığın en iyi hasat edilme şekli silkme suretiyle yerden toplanması ise de, bölgede bu tür hasada imkan verecek bahçeler çok azdır. Bu hasat şeklinde fındıklar tam hasat olgunluğunda toplandığından randıman ve kalite iyi olduğu gibi dal ve dalcıklar iyi gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan tomurcuklar da zarar görmemiş olur. Bölgede daha çok uygulanan hasat şekli; daldan el ile toplanmalıdır.

Depolama:
Hasat edildikten sonra kurutularak nem durumu muhafaza şartlarına uygun hale getirilen fındığın depolanması önemlidir.

Özellikle ihracatçı kişi ve kuruluşlar bakımından önemli olan depolamada bazı noktalara dikkat etmek gereklidir. Depo olarak kullanılacak olan yer serin, kuru ve havalanabilir nitelikte olmalıdır. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. 1 yıldan daha uzun bir süre muhafaza için ısının 2-4.5C ‘de ve nisbi rutubetin %55-60 arasında olması gerekir. Isının yükselmesi acılaşmaya, nisbi nem oranının artması da küflenmeye yol açmaktadır.

Hasat olumundan önce toplanmış, iyi kurutulmamış ve fazla nemli fındıkların muhafazası oldukça güç olup bu gibi fındıklarda küflenme, acılaşma ve kızışma olur. Fındıkta %55-70 oranında bulunan yağlar depolanması sırasında değişikliğe uğrayarak oleik asit (%75-80), palmitik asit (%15-20) ve az miktarda da stearik asit gibi serbest yağ asitleri meydana gelir ve fındığı acılaştırırlar. Yine insan ve hayvan sağlığı için zararlı olan aflatoxini oluşturan aspergillus ve penicillium cinsine bağlı mantar türleri fındıkta önemli bir tür olup erken toplama, olumsuz harmanlama ve uygun olmayan depolama şartlarından kaynaklandığı tahmin edilmektedir.

fındık

TÜRKÜYE VE DÜNYA’DA FINDIK VERİLERİ

DÜNYA FINDIK VERİLERİ

Fındığın kültür çeşitleri Türkiye, İtalya, ABD, Azerbaycan, İspanya, Gürcistan başta olmak üzere birçok ülkede yetiştirilmektedir. Uluslararası ticaret ölçeğinde fındık üreten ülke sayısı sınırlıdır. Başlıca üretici ve ihracatçı ülkeler Türkiye, İtalya, ABD ve Azerbaycan’dır. Diğer üretici ülkeler dünya fındık pazarlarını etkileyebilecek bir üretim seviyesinde değildir. FAO verilerine göre, 2019 yılı dünya fındık veriminde Fransa (225 kg/da) ilk sırada yer alırken, Fransa’yı sırasıyla Çin (212 kg/da) ve Yunanistan (211 kg/da) takip etmektedir. Dünya fındık üretimi 2019 yılında, bir önceki yıla göre yaklaşık %28 oranında artarak 1,1 milyon tona yükselmiştir. Dünya fındık verimi ise 113 kg/da’dır. Verimde bir önceki yıla göre %24 oranında artış meydana gelmiştir. Dış ticarette son iki yılın değişimi incelendiğinde, ihracatta yaklaşık %15’lik, ithalatta ise yaklaşık %9’luk artış gerçekleşmiştir.

Dünyadaki fındığın %69’u Türkiye’de üretilmektedir. Türkiye, dünya fındık ihracatında ilk sırada olup, toplam ihracatın %60’ını gerçekleştirmektedir. Türkiye, bu avantajıyla dünya fındık fiyatlarında belirleyici rol oynamaktadır. Aynı zamanda fındık Türkiye ekonomisine sağladığı döviz girdisiyle de tarım ürünleri arasında stratejik bir öneme sahiptir. Ancak Türkiye’nin sahip olduğu dünya fındık sektöründeki hâkimiyetinin sürdürebilirliğinin sağlanması için ürün verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Önümüzdeki dönemlerde fındık verimliliği yüksek Ermenistan, Yunanistan ve Gürcistan’ın, özellikle son yıllarda Azerbaycan ve Ermenistan’ın üretim alanlarını da artırmasıyla Türkiye’nin dünya sektöründeki bu üstünlüğünü sekteye uğratabileceği düşünülmektedir.

TÜRKİYE FINDIK VERİLERİ

Fındık üretim alanı; Türkiye’de fındık tarımı yapılan bölgeler üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar; 1., 2. ve 3. Standart Bölgelerdir. En önemli bölge olarak kabul edilen 1. Standart Bölge kapsamında Artvin, Giresun, Ordu, Rize ve Trabzon illeri bulunmaktadır. Türkiye’de 2019 yılında fındık üretim alanı 7,3 milyon da’dır. Ordu 2,3 milyon da ile en fazla fındık üretim alanına sahip ildir. Ordu’yu 1,2 milyon da ile Giresun ve Samsun takip etmektedir.

Fındık üretimi; Türkiye’de 2019 yılı itibariyle fındık üretim miktarı 776 bin ton’dur. Türkiye’de fındık üretiminde Ordu 217 bin ton ile ilk sırada yer almaktadır. Ordu’yu 138 bin ton ile Samsun ve 102 bin ton ile Sakarya takip etmektedir. Fındık bahçelerinin genelde yaşlı olması, ocakların ise sık dikili olmasından dolayı Trabzon, Giresun ve Ordu illerindeki verim seviyesi Kocaeli, Sakarya ve Düzce illerinin verim düzeyine göre daha düşüktür. Sakarya ve Düzce illerindeki üreticilerin işletme büyüklükleri ve verim düzeylerinin daha yüksek olması nedeniyle bu bölgede fındık alanları genişlemiştir.

Türkiye’de Fındık Destekleme Politikaları:
Fındıkta alan bazlı gelir desteklemelerinin yanı sıra alternatif ürüne geçen üreticilere telafi edici ödemeler yapılmıştır. Telafi edici ödemeler 2009-2012 ve 2012-2014 yılları arasında sonbahar ve ilkbahar ekim/dikim dönemlerinde; İl ve ilçelerdeki birinci, ikinci ve %6’dan daha az eğimli üçüncü sınıf tarım arazilerinde ve rakımı 750 metrenin üzerindeki ruhsatsız fındık bahçelerini sökerek yerine alternatif ürün ya da ürünlere geçen üreticilere yapılmıştır. Birinci yıl başvurularında; ilk yıl 300 TL/da, ikinci ve üçüncü yıllar için 150 TL/da olarak 3 yıl için toplam 600 TL/da, ikinci yıl başvurularında; ilk yıl 300 TL/da, ikinci yıl için 150 TL/da olmak üzere 2 yıl için toplam 450 TL/da, üçüncü yıl başvurularında; tek yıl 300 TL/da ödeme yapılmıştır. Fındıkta 2020 yılında alan bazlı destek olarak 170 TL/da ve aynı zamanda diğer ürünlerde de verilmekte olan mazot (17 TL/da) ve gübre desteği (4 TL/da) olmak üzere, toplamda 21 TL/da destek verilmektedir.

Yazılarımızı Okumaya Devam Etmek İçin;
AKILLI TARIM TEKNOLOJİLERİ VE UYGULAMALARI
ŞARAPLIK ÜZÜM ÜRETİMİ
TOPRAKSIZ TARIM NEDİR? NASIL YAPILIR?
Kaynakça:

Fındık, Ocak-2021 Tarım Ürünleri Piyasa Raporu.pdf (tarimorman.gov.tr)

GİRİŞ (ankaratb.org.tr)

Fındık Yetiştirme Tekniği (tarimorman.gov.tr)