Kıdem tazminatı alabilecek kişiler, yasa kapsamında belirlenmiştir. Uzun düre çalıştıkları yerlerden mücbir sebeplerle ayrılmak zorunda kalan kişiler, tazminat konusunda başlangıçta bazı tereddütler yaşayabilir. Tedirginlik hissinin verdiği ön kabulle tazminat için hakkınızı aramanız zor gelse de bu konuda kanunların yanınızda yer aldığını bilmeniz gerekir. İş yerinizden memnun değilseniz ya da işinizi yeterli görmüyorsanız işten ayrılmanız durumunda kıdem tazminatı imkanlarından faydalanabilirsiniz.
İstifa eden kişiler, bu süreç içinde bazı prosedürlere tabi olur. Çalışan kendi kendine istifa ettiğinde, kıdem tazminatı konusu da gündeme gelir. Kıdem tazminatları, çalışan kişilerin işten ayrılmalarının ardından aldıkları teminat olarak da adlandırılabilir. İş akdi feshedilen kişiler, kanun gereği değerlendirmeler sonucunda fesih sonucu kıdem tazminatına net şekilde hak kazanır. Emeğin karşılığının alınmasına imkan sağlayan bu yöntem, işçi haklarını da koruma altına alır.
Çalıştıkları iş yerlerinde 1 yıl boyunca çalışan herkes, mevcut iş kanunlarına uygun olarak kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Kıdem tazminatları, genel anlamda kişileri koruma altına alınır. işten ayrılma süreci sonunda, olası durumlar hakkında ön korumayı sağlar.
Farklı sebeplere bağlı olarak iş akitleri sona eren kişiler, tazminata nasıl hak kazandıkları konusunda bilgi edinmek ister. Kıdem tazminata hak kazanmak , 4757 sayılı kanun maddesinin içeriğine uygun olarak net şekilde belirlenmiştir. Bu kapsamda yer alan kişiler, çalışma süreleri sona erdiğinde, kıdem tazminatı almaya hak kazanır. İşten ayrılan kişilerin, çalıştıkları yıllardaki yıpranma payları olarak kendilerine ödenmesi gereken miktardır.
Kıdem tazminatına hak kazanılması için yasanın belirlediği bazı şartlar bulunur. Bu kapsamda yer alan kişilerin tümü, kanunen tazminat almaya hak kazanır. Bu şartlardan en önemlisi, çalıştıkları yerde 1 yıl ya da daha uzun süredir çalışıyor olmaktır. 1 yılın altında çalışma süresi olan kişilere, kıdem tazminatı ödenmez. Aynı zamanda, çalıştıkları yerlerde belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışıyor olmaları gerekmektedir.
Belirli süreli iş sözleşmesi yapmış olan kişiler, kıdem tazminatına hak kazanamasalar da bu durumun da bazı istisnaları bulunmaktadır. İşyeri taşınmışsa ya da iflas söz konusuysa bu durumda da işçi kıdem tazminatı hakkına sahip olur. Tazminat almaya hak kazanılması durumunda, belirlenen süre içinde işçilere kıdem tazminatlarının ödenmesi gerekir. Aksi takdirde, işçi işverene dava açma hakkına sahip olur.
İşçiye kıdem tazminatı ödenmesi, bazı şartlara bağlıdır. Bu şartları taşımayan kişilere, çalıştıkları süre sonunda, kıdem tazminatı ödenmez. Kıdem tazminatının ödenmediği durumlarda, bu kişilerin dava açma hakları da bulunmaz. Kıdem tazminatının ödeneceği durumlar 4857 sayılı kanunun içeriğinde net şekilde belirtilmiştir. Bu kanun kapsamında yer alan kişilere, çalıştıkları sürelerin sonunda, işverenleri tarafından gereken ödeme yapılmalıdır. Yapılacak ödeme kişilerin çalışma süresi ve aldıkları
Ücretlere göre değişiklik gösterir. İşçiye kıdem tazminatı ödenmesi, değişmez hükümlerle koruma altına alınmıştır. Şu durumlarda, işçiye kıdem tazminatı ödenmesi, zorunlu olur:
Çalışan kişinin vefat etmesi durumunda, kazanılan kıdem tazminatı hakkı mirasçılarına geçer.
Kıdem tazminatının hesaplanması , geçen her yıl dikkate alınarak yapılır. Her yıl için yaklaşık olarak 30 günlük brüt tutar aynı şekilde hesaba katılır. Kıdem tazminatlarında ücret hesaplaması yapılırken, işçinin son dönem maaşı dikkate alınır. Kıdem tazminatı tutarına eklenmesi gereken, bazı harcama kalemleri de bulunmaktadır.
Bu harcama kalemlerini, genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:
Tüm bu gider kalemleri, kıdem tazminatının miktarını da belirler. Gelenek olarak işçiye verilen ikramiyeler de, tazminat hesaplaması sırasında bu tutara katılır. Bir seferlik ödenen ve sürekliliği bulunmayan ikramiyeler, kıdem tazminatı gider kalemlerine eklenmez.
Ödenen kıdem tazminatları, devletin belirlediği kıdem tazminatı tavan miktarının üstüne çıkamaz. Kıdem tazminatınızı tam ve eksiksiz olarak aldığınızdan emin olmak için alanında uzman olan bir avukattan yardım alabilirsiniz.
İşçi kendi isteğiyle işten çıktığında, kıdem tazminatı alabilmesi için bazı şartların yerine gelmesi gerekir. Bu şartlar yerine getirilmiyorsa işçinin kıdem tazminatı alabilmesi mümkün olmaz.
İşten kendi isteğiyle çıkan kişilerin tazminat alma hakkı , genel olarak şu durumlara bağlıdır:
Tüm bu durumlar sonucunda iş akdi feshedilmişse çalışan işten çıkmasının ardından kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
Kıdem tazminatları, kanun gereğince belirtilen sürede ödenmelidir. Bu süre içinde ödemesi yapılmayan kıdem tazminatları, zaman aşımına uğramış olur. Zaman aşımı süreleri, iş akdinin ne zaman feshedildiğine bağlı olarak değişir. Belirtilen süre, sona eriş tarihinden itibaren hesaplanmaya başlanır. Kıdem tazminatı zaman aşımı süresi , kanun içeriğinde 5 yıl olarak belirtilmiştir.
Zaman aşımı süresi, iş akdinin feshedilmesinden 5 ay sonra başlar. Geçen 5 yılın ardından, hak düşürücü süre de başlamış olur. Bunun anlamı, işçinin beş yıl içinde tazminat talep etmemesi durumunda, kıdem tazminatı alamayacağıdır.
Hak kazanmasının ardından 5 yıl içinde bunu kullanması gerekir.
Uygulamaya bakıldığında, işverenlerin çoğunlukla maaşları asgari ücret üzerinden yatırdığı görülür. İşçinin maaşı yüksek olsa bile, bazı işverenler ücreti asgari ücret üzerinden gösterir. Sigorta primi ve maaşın asgari ücret üzerinden yatırılması, işçi maaşının kanun önünde düşük görünmesine yol açar. Bu durum kıdem tazminatının miktarını da etkiler. Hesaplanan ücret, olması gereken ücretten düşük çıkar.
Kıdem tazminatı davalarında avukat yardımı , bu noktada gerekli olur. Hak kaybına uğramamak adına, kişilerin yardım alması gerekir.