Mala zarar verme suçu TCK’ nın malvarlığına karşı işlenen suçlar bölümünde 151. Maddesinde düzenlenmiştir. Kanuni tanıma göre başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında aynı fıkra hükmü uygulanır.
Mala zarar verme suçuyla korunan hukuki değer mülkiyettir. Bu suçla malikin mülkiyet hakkının getirdiği yetkilerin, eylem öncesindeki gibi kullanmasının önüne geçilmektedir. Doktrinde mülkiyet dışında mala bağlı ayni ve şahsi hakların, zilyetlik üçüncü kişilere mülkiyete dayanılarak devredildiyse zilyetliğin de korunacağını kabul eden görüşler de bulunmaktadır.
Mala zarar verme suçu ‘mal’ üzerinde işlenebilir. Dolayısıyla suçun konusu başkasının taşınır veya taşınmaz malıdır. Mal deyimi hukuki anlamda eşyaya karşılık gelir. Hukuk düzeninin üzerlerinde mülkiyet hakkının kurulabileceğini kabul ettiği ve maddeten de üzerlerinde hâkimiyet tesisi mümkün olan maddi mallar, eşyaları meydana getirir. Demek ki eşyanın maddi bir yapıya sahip olması, sınırlanabilir olması, üzerinde fiili hâkimiyet kurulmasının mümkün olması gerekir. Bir şeyin eşya olarak kabulü için ekonomik bir değere sahip olması gerektiğini savunan görüşler de bulunur. Ancak bu görüş kabul edildiğinde manevi değer taşıyan ‘mektup’ gibi şeyler suça konu olamayacaktır. Eşyanın canlı ya da cansız olması suçun oluşması bakımından önemli değildir. Hayvanlar ve bitkiler de suça konu olabilir. Günümüzde insan eşya olarak kabul edilemez. Ancak vücuttan ayrılan parçalar somut olaya göre eşya niteliği taşıyabilir. Ünlü bir boksörün kopan kolunun bir müzede sergilenmesi halinde bu suçun işlenebilmesi örnektir. İnsan vücuduna yerleştiren yapay organlar da vücudun ayrılmaz birer parçası olduklarında –protez gibi- suça konu olamaz. Genel görüşe göre ceset de bu suça konu olamaz. Zira cesede karşı bu suç işlendiğinde farklı bir suç oluşur ve o suçun yaptırımı uygulanır. Sayılan özellikleri taşıyıp eşya vasfını taşıyan şeyin başkasına ait olması gerekir. Suçla korunan hukuki değerin yalnızca mülkiyet olduğu kabul edilirse malik kendi malına karşı bu suçu işleyemeyecektir. Ancak eşyaya bağlı ayni ve şahsi hakların korunduğu kabul edilirse malik bakımından da ‘başkasına ait olma’ şartının sağlandığı kabul edilecektir. Paylı mallarda suçun işlenmesi için rızai taksim veya kullanımda anlaşma gibi istisnai hallerin varlığı aranır. Çünkü malın tamamı üzerinde tasarrufta bulunabilme bütün paydaşların onayına bağlıdır. Malın kime ait olduğu özel hükümlerle belirlenir. Taşınmaz malın maliki tapuda malik gözüken kişidir. Taşınır mallar açısındansa karine malın zilyedinin malik olması aranmıştır.
Mala zarar verme suçu nun faili başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten veya Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişidir. Özel faillik niteliği aranmadığından herkes tarafından işlenebilen genel suçlardandır. Suçun malikinin fail olup olmaması ise korunan hukuki değerin ne olduğunun kabulüne göre belirlenecektir. Suçun mağduru, zarar verilen malda mülkiyet hakkı sahibi olan malin malikidir.
Malı yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek veya kirletmek veyahut haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldürmek, işe yaramayacak hâle getirmek veya değerinin azalmasına neden olmak neticelerini meydana getirmeye hareketle suç işlenebilir. Bu nedenle suçun seçimlik neticeli olduğu gibi seçimlik hareketli de olduğu kabul edilmiştir. Hayvanın zehirlenmesi, vurulması, mala makas, bıçak gibi kesici delici aletler kullanılması gibi icrai hareketlerle işlenebilir. İhmali hareketlerle işlenmesi de mümkündür. Kanunda belirlenen seçimlik neticeler ise;
1-) Yıkılma ve yok edilme : Taşınır veya taşınmaz eşyanın geri dönüşsüz şekilde kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması, eşyanın malik bakımından maddi varlığını yitirerek eşya olmaktan çıkmasıdır. Eşyanın yakılması, taşınamazın su altında bırakılması buna örnektir.
2-) Tahrip edilme: Eşyanın eşya vasfını kaybetmesine neden olunmasa da şekli unsurlarından birinin veya bir kaçının telafisi mümkün olmayacak veya telafisi mümkün derecede hasara uğratılmasıdır. Örneğin bir otomobilin motorunun işlevini ifa edemeyecek duruma getirilmesi…
3-) Kullanılamaz hale getirme: Eşyanın şeklen değil de fonksiyonel anlamda geri dönüşsüz olarak hasara uğratılmasıdır. Bozulma neticesinde eşya değerine oranlı fazla olmayacak masrafla tamir edilebilirken kullanılamaz hale getirmede eşyanın tamiri imkânsız ya da çok masraflıdır. Bir televizyonun değerine yakın masraf gerektirecek şekilde bozulması buna örnektir.
4-) Bozma: Eşyanın şeklen değil de fonksiyonel anlamda ancak tamir edilebilir şekilde hasara uğratarak çalışmasının engellenmesidir. Bir bilgisayarın çalışmasının engellenmesi buna örnektir.
5-) Kirletme: Eşyanın şekli yapısına görsel anlamda zarar verilmesidir. Bir evin camlarının boyanması buna örnektir. Kirletme de dikkat edilmesi gereken önemsiz sayılabilecek temizlenmesi çok zahmetli olmayan kirletmeler bu madde kapsamına alınmamalıdır.
6-) Sahipli bir hayvanın öldürülmesi : Ölüm neticesine elverişli, ateş etme, bıçak kullanma, zehirleme, uçurumdan atma gibi hareketlerle meydana getirilebilir. Doğal olarak canlı bir hayvana karşı işlenebilir. İhmali olarak da ölümüne neden olunabilir; uçurumdan düşeni kurtarmamak gibi.
7-) Sahipli hayvanın işe yaramayacak hale getirilmesi: Hayvanın failin fiili öncesinde gerçekleştirebildiği işlevleri gerçekleştiremeyecek hale getirilmesidir. Bu neticede hayvan canlıdır ancak zarara uğramasından daha ağır bir sonuç oluşmaktadır. Hayvandan yararlanma maddi veya manevi anlamda olabilir. Hayvanların yaralanması, sakat bırakılması, kuşun serbest bırakılması buna örnektir.
8-) Sahipli hayvanın değerinin azalmasına neden olmak : Bu durumda hayvanın fonksiyonlarına zarar verilmemektedir ancak piyasa rayicini etkileyen olumsuzluklara neden olunur. Piyasa rayici yöredeki örf ve âdete göre belirlenir. Bir mandanın boynuzunun kırılması buna örnektir.
Suçun manevi unsuru kasttır, taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir. Fail başkasına ait olduğunu bildiği eşyayı icrai veya ihmali hareketlerle tipik neticeye uygun hale getirmektedir. Dolayısıyla bilerek ve isteyerek hareket etmelidir. Yargıtay mala zarar verme suçu nun oluşabilmesi için genel kastın yanında zarar verme kastının da bulunması gerektiği görüşündedir. Eğer özel kast aranan Yargıtay görüşüne katılmazsak suçun olası kastla da işlenebilmesinin kabul edilmesi gerekir.
Somut olayda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için; suç tamamlanmış olmalıdır, fail, azmettiren veya yardım eden bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermiş olmalıdır. Fail, azmettiren veya yardım eden, bu zararı en geç hüküm verilinceye kadar gidermiş olmalıdır. Zararın tamamen giderilmesi halinde bu hükmün uygulanabilmesi için mağdurun rızası aranmaz. Ancak zarar kısmen giderilirse mağdurun rızasına başvurulur. Etkin Pişmanlık koşullarının bulunması durumunda kanun, failin, azmettirenin veya yardım edenin cezasında indirime gidilmesini kabul etmiştir. Mala zarar verme suçu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilir. Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
Bu sebepler suçun icrası sırasında bulunan ve faile ceza verilmemesini veya verilecek cezada indirim yapılmasını sağlayan sebeplerdir. Bu sebepler fiilin suç oluşturup oluşturmamasına etki etmezler, fiilin haksızlık niteliğini ortadan kaldırmazlar. Bunlardan yalnızca sebep kendisinde gerçekleşen kişi yararlanabilir. Mala zarar verme suçunun;
Mala zarar verme suçunun basit halinin takibi şikâyete bağlıdır. Şikâyet hakkı malın malikine yani mağdura aittir. Eğer malik küçük veya akıl hastası ise onun yerine şikâyet hakkını yasal temsilcileri kullanır. Malın birden fazla maliki varsa her birinin şikâyet hakkı vardır ve bunun kullanılması diğerlerinin rızasına bağlı değildir.
Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde , bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi içinse şikâyet aranmaz. Nitelikli hallerinin takibi şikayete bağlı değildir.
Mala zarar verme suçunun basit halinin yaptırımı dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Kanun koyucu seçimlik bir ceza öngörmüştür. Nitelikli hallerin ve etkin pişmanlığın yaptırımı ilgili başlıklarda incelenmiştir. Mala zarar verme suçu şikâyete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümleri uygulandığından uzlaşma yoluna gidilemez.
Av. Tuğsan YILMAZ
Merve ARABACI
Aşağıda sizin için seçtiğimiz diğer yazılarımız da dikkatinizi çekebilir
Ceza Avukatı ve Ceza Davası Süreci
Ceza Hukukunda Şikayet
Ceza yargılamasında ifade/beyan nasıl verilir?
Ceza davası nasıl açılır, cezai yargılama nasıl başlar?
Whatsapp İle İşlenen Hakaret Suçu Davası