15 Temmuz kutlamalarına, CHP İl Başkanı ve Belediye Başkanının alanı terketmesi damga vurdu

Dün gazi ve şehit ailelerimize Polis Göl Tesislerinden verilen akşam yemeği ile başlayan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlamaları bugün sabah saatlerinde Güvenli Köyü’nde, 15 Temmuz 2016 tarihinde Ankara Gölbaşı’ndaki Polis Özel Harekât Dairesi’nin bombalanması sırasında şehit olan polis Özel Harekât memuru Akif Altay ve 1997 yılında Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütü mensuplarıyla girdiği çatışmada şehit olan Jandarma Komando Er Ali Yıldırım’ın ailelerini ve mezarlarını ziyaretle devam etti. Akşam Cumhuriyet Meydanı’ndaki programla son buldu. Akşamki programa CHP’lilerin meydanı terketmesi damga vurdu.

Güvenli Köyü’nde Kuran okunması ve şehitlerimiz için dualardan sonra Burdur Valisi Ali Arslantaş, şehitlerimiz Özel Harekât Polis Memuru Akif Altay ve Jandarma Komando Er Ali Yıldırım’ın ailesine özel kutuya konulmuş Albayrağımızı takdim etti. Şehitlerimizin ailelerine yapılan ziyaret sonrası Güvenli Köyü asri mezarlığında şehitlerimizin kabirleri başında Kur’an Kerim okunarak, dua edildi.

Daha sonra Güvenli Köyünde Temmuz ayın içerisinde 91 çiftçiye dağıtılan 5 bin 750 zeytin fidanının alıkonulan 15 tanesi 15 Temmuz Şehitleri anısına Vali Arslantaş ve protokol üyeleri tarafından dikildi.

Öğlen aralığındaysa Ulu Cami’de Cuma Namazı öncesi şehitlerimiz için mevlit ve hatim duası okundu.

Ulu Camideki program sonrası, Cumhuriyet Meydanı’nda 15 Temmuz kanlı darbe girişimi gününe ait fotoğraflar ve resimlerin kronolojik olarak yer aldığı serginin açılışı yapıldı.

Programlara başta Vali Ali Arslantaş olmak üzere Milletvekili Bayram Özçelik, Garnizon Komutanı P. Komd. Alb. Yavuz Çankaya, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, Çeltikçi Kaymakamı İsmail Demirtaş, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, siyasi parti İl başkanları, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Akşam Cumhuriyet Meydanı’ndaki programa yüzlerce vatandaş katıldı.

Program, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin konuşmalarının yayını ile başladı.

Burdur Valisi Ali Arslantaş’ın gecenin anlam ve önemi üzerine yaptığı dolu dolu konuşma dikkat çekti.

“Bir sabah uyanırsınız, bildiğiniz dünya değişmiştir. 16 Temmuz seherinde şafak sökerken, ülke olarak tarihte benzerine rastlanılmamış bir güne uyandık. Suret-i haktan görünerek yıllar yılı aziz milletimizin dini hassasiyetini kendi menfi amaçları doğrultusunda kullanan FETÖ, idraklerin anlamakta zorlandığı bir cüretle, ordumuzun silahıyla milletimizi yok etme teşebbüsünde bulundu.
Darbe planlarının açığa çıkacağını anlayarak tankları akşamın erken saatlerinde sokaklarda yürütmeye başladıklarında, hesap edemedikleri husus, göğsü imanla dolu Anadolu insanının atalarından tevarüs eden kahramanlık damarının diri olduğu ve ölüm kusan tankların önüne hiç düşünmeden kendini atacak kahramanlık ateşinin sinelerde alaz alaz yandığıydı.
Emperyal ağa babalarının teşviki ve tazyikiyle, giriştikleri örtülü işgal planında, Mete Han’dan beri ordu millet olarak bilinen Türk ırkının damarlarında dolaşan ateşin savaşçı kanını dikkate almamışlardı.
Malın alacası dışına insanın alacası içene derler. Gizli ajandalarında başka hesapları olan darbecilerin bilmedikleri, Dücane Cündioğlu’nun ifadesiyle “şaşakaldıkları” şey, Türk’ün sinesinde cenk kokusu alır almaz çarpmaya başlayan aslan yüreklerdi.
Damarlarda dolaşan kurt kanı tutuşunca, nasıl Malazgirt Ovası Türk yuvası olduysa, nasıl Varna’da Haçlılar Türk’ün gücüne boyun eğdiyse, elinde süngüsünden başka silahı olmayan Mehmet nasıl Çanakkale’yi küffara dar ettiyse, 15 Temmuz gününün şehitleri de kendi destanlarını öz kanlarıyla yazmışlardır. Türk ulusunun, şartlar ne olursa olsun boyunduruk altına girmeyeceği bir kez daha kamu cihana ispat edilmiştir.
Hiç bitmeyecek bu destanda en kutsi mertebe, vatanın dört bucağında bu menfur kalkışmaya, bu “hayâsızca akına” karşı bir an tereddüt etmeksizin göğsünü siper eden, aralarında hemşerimiz Şehit Akif Altay’ın da bulunduğu 252 şehidimize aittir. 2196 vatan sevdalısı da o gece gazilik onuruyla şereflenmiştir.
Aziz milletimiz, benzerlerini ancak savaş filmi sahnelerinde görebileceğiniz hadiselerin gerçek hayatta yaşandığı 15 Temmuz gecesinde, emsaline filmlerde dahi rastlanılamayacak bir şecaat göstermiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine, abdestini alıp meydanlara akın eden yurttaşlarımız, “Ölürse şehit, dönerse gazi” olma iştiyakıyla canını istiklal mezadında satılığa çıkarmıştır. O gece endişemiz asla ölmek değildi, Allah şahittir ki tek endişemiz abdestsiz ölmekti.
Bakara 249. Ayette buyrulduğu üzere “Nice az topluluklar, Allah’ın izni ile nice kalabalık topluluklara galip gelmiştir.” hükmüne iman etmiş koç yiğitler, şehadet makamında okunan salaların çağrısına uymuşlardır. O aslanlar ki Akif’in ifadesiyle göklerin ölüm indirdiğini, yerin ölü püskürttüğünü görürken, bir an tereddüt göstermemiş, helikopterlerden üzerlerine yağdırılan mermilere bir lahza aldırış etmemiş, 57. Alayın ölüm emredilmiş neferleri misali bir adım geri adım atmamış, dillerinde dua, kalplerinde sekine ile sabit kadem durmuşlar ve devletin bekasını candan aziz tutmuşlardır.
Savaş uçaklarınca bombalanırken Allah’ın inayet ve keremiyle hiç kimsenin zarar görmediği Gazi Meclisimizde şehadeti bekleyenlerden tutun da Korgeneral Zekai Aksakallı’nın “ Bunun sonunda şehadet var. Hakkını helâl et” emrine “Baş üstüne komutanım, hakkım helâl olsun” cevabını verip mutlak ölümü kahramanlara mahsus vakar ve dirayetle karşılayan yiğitler yiğidi Ömer Halisdemir’e kadar, bu milletin yüreği vatan aşkıyla dolu her ferdi, tabl-ı cenk misali davudi sedalarla vatan söz konusu olduğunda gerisinin teferruat olduğunu gök kubbeyi çatlatırcasına haykırmıştır.
Dünya haritası çizimleri kültürel hegemonyalarını başka ülkelere dikte etmek isteyen küresel oyuncular tarafından özel olarak tasarlanır.
Hangi güç odağının elinden çıkarsa çıksın arz modellemelerinde jeopolitik açıdan göze çarpan en muteber alan Anadolu lokasyonudur. “Bu topraklarda kan tarihle yaşıt” denilmesinin başat sebebi de stratejik olarak yer kürede eşi menendi bulunmayan, tabiî güzellik zaviyesinden bakıldığında ise dünya cenneti kabul edilmesi iktiza eden bu toprakların Türk yurdu olmasıdır. Neredeyse bin yıldır, can diyeti pahasına sahip çıktığımız bu toprakları, elimizden almaya gayret edenlerin hayâsız yüzlerine atılan en son tokat 15 Temmuz’dur.
Kadim kültürlerin kahir ekseriyeti Anadolu coğrafyasında neşv-ü nema bulmuştur. İslam’ı kabul edişimizle birlikte Alplerimiz, Alperenlere tebdil ederek Anadolu’nun çeşitli kültür katmanlarından mücehhez jeokültürel çehresine Türk töresini nakşetmişlerdir.
İstanbul’un fethinden sonra cennet mekân Fatih Sultan Mehmet Han’ın Truva harabelerini ziyaret ederek Truva savaşının mağluplarına “intikamınızı aldık” sözlerini terennümü, Rönesans’ı Antik Yunan etrafında teşekkül ettiren batı düşüncesiyle birlikte etüt edildiğinde, emperyal güçlerin dünya durdukça rövanşist tutumlarını devam ettirecekleri ayan beyan ortadadır.
15 Temmuz’da mezkûr güç odakları, ekonomik ve kültürel enstrümanlarla biteviye sürdürdükleri örtülü taarruzlarının son ayağı olan fiili işgal teşebbüsüne, yürekleri açıktan savaşa girmeye yetmediğinden olsa gerek, taşeronları marifetiyle yeltenmişlerdir. Milletimizin yumuşak karnı olan dini hassasiyetleri, kendi çıkarları uğruna eğip bükmekten çekinmeyenlerin, esasen kime ve neye hizmet ettiklerinden bihaber olarak başlattıkları kalkışma, Allah’ın yardımı ve Anadolu ferasetiyle bastırılmıştır.
Bu savaş hiçbir zaman bitmeyecek bir savaştır. Bu savaş insan ömrü ile sınırlı olmayan, yüzyıllar geçse de varlığını sürdürecek bir savaştır. Bu savaş hak ile batılın savaşıdır. Bu savaş aktörleri yüzyıllar içinde değişse de tarafların ve nihai amaçların hiçbir vakit değişmeyeceği bir savaştır.
Bu sebeple Türk milleti hiçbir zaman, tıpkı 15 Temmuz 2016 günü yaptığı gibi, “Vazifeye atılmak için içinde bulunacağı vaziyet imkân ve şeraitini düşünmeyecektir.”
Son zamanlarda, taşeron örgütleri eliyle gerçekleştiremedikleri mülevves emellerini, taşeron ülkelerinin kukla yöneticilerini havlatarak dillendirir oldular. Halep ordaysa arşın buruda. Biz her tür tehdide karşı, devlet ve millet olarak her zaman tetikteyiz. İstiklalimize kast etme cüreti gösterme gafletinde bulunanlar, Allah’ın izniyle Türk’ün gücünü görecek ve intikamının şehitliğini tadacaktır.
Coğrafyamızın avantajlarının ve dezavantajlarının bilincindeyiz. Daima güçlüyüz, cesuruz ve hazırız. 15 Temmuz ruhunu kaybetmedikçe önümüze çıkacak hiçbir kuvvetin, dâhili ve harici hiçbir mihrakın bizim nazarımızda zerre hükmü yoktur. Birlik olma şuurumuzu kavi tuttukça, kardeşlik bilincini neslimize aşıladıkça Allah’ın izniyle her tür badirenin sırtını yere getiririz.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi nihayete erdirirken altı yıl önce bu gece şehadet şerbetini içen ve inşallah peygamberimize komşu olan 252 şehidimizi tekrar rahmetle anıyorum.
Vatan uğruna aldıkları yaraları şeref madalyası bilen tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bir karış vatan toprağını vermemek için eline bayrağını alarak meydanları dolduran, çelik bilekli, aslan yürekli Türk milletinin bir ferdi olmaktan iftihar ediyorum. Allah bize bir kez daha böyle büyük imtihanlar yaşatmasın. Allah Türk’ü korusun ve yüceltsin!”

GECEYE CHP’LİLERİN MEYDANI TERKETMESİ DAMGA VURDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye ve Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmesi, 6’lı Masa için PKK ile aynı yolda yürüdüklerini iddia etmesi üzerine CHP İl Başkanı İzzet Akbulut, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Gençlik Kolları Başkanı Özgür Özmen alanı terketti.

İzleyen dakikalarda İl Başkanı İzzet Akbulut, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla olaya açıklık getirerek, “Milli Birlik ve Beraberlik gününde, Belediye Başkanımız, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanımız ile alanda yerimizi almıştık; Cumhurbaşkanı konuşmasında AKP grup toplantısında olduğunu zannedip Genel Başkanımıza, diğer 5 siyasi parti Genel Başkanına hakaretlerde bulununca hep birlikte alanı terk ettik. Orada bulunan hemşerilerimizden özür diliyoruz bu milleti bölmeye çalışanlara inat biz 84 milyonu kucaklayacak çalışmalarımıza devam edeceğiz…” dedi.

ata-eti-ite-otu İndir